Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. Murat Aygen ile Anayasa değişikliği, Başkanlık sistemi, Anayasa değişikliğinin görüşülmeye devam eden ikinci tur maddeleri ve referandum gibi daha birçok konuda görüş alışverişinde bulunduk. Meclisin çalışmalarını yapamaması durumunda erken seçimin kapıda olduğunu belirten Aygen, ayrıca nisan ayında yapılması planlanan referandum hakkında da önemli tespitlerde bulundu.
‘YENİ ANAYASA, UZUN SÜREDİR GÜNDEMDEYDİ’
Devlet Bahçeli’nin 11 Ekim 2016 yılında somut adımlar atmasıyla yeni Anayasanın daha çok gündeme geldiğini söyleyen Siyaset Bilimci Aygen, “Anayasa aynı zamanda toplumsal uzlaşma metinleridir. 4 partinin birlik olduğu bir Anayasa olsaydı tabi daha iyi olurdu. Yeni Anayasa teklifi ülkemizde uzun süredir gündem de yer alıyordu. 15 Temmuz’dan sonra cılız bir yapıya büründü. İktidarın yapacağı değişikliklerde öncelikle MHP’nin görmesi koşulu getirildi. Sonraki süreçte 22 maddelik değişiklik komisyona sunuldu. Bazı maddeler düşürülerek en son 18 maddede karar kılındı. Ancak bu maddeler mecliste görüşülmeye başlandığı zaman Mecliste yaşanan görüntüler hiç hoş değil. Biz bu görüntüleri Uzak Doğu da ya da gelişmekte olan ülkelerdeki parlamentolarda görüyoruz. Kavgalar, engellemeler Türk milletine yakışmayan manzaralardı. Keşke önceden bu Anayasa metinleri üç partinin görüşleri alınarak hazırlanmış olsaydı daha iyi olurdu. CHP’nin karşı çıkmasının temelinde Başkanlık sistemini istemeyişleri var. Ayrıca CHP Başkanlık sistemine karşı çıkarken bunu neden istemediğini halka anlatamadı. Farklı bir seçenekte sunamadı ”şeklinde konuştu.
‘PARTİLİ CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ BİR KELİME OYUNU!’
Anayasa değişikliğinden sonra bizleri nasıl bir sistem bekliyor? Tek kişinin iktidarı olacağı yönünde eleştiriler var. Maddeleri değerlendirdiğimizde bu eleştiriler doğru mu yoksa haksız yere yapılan eleştiriler mi olarak görmek gerek? Sorumuza da yanıt veren Yrd. Doç.Dr. Aygen, “Öncelikle partili bir Cumhurbaşkanı sistemi diye bir şey yok. Bu bir kelime oyunu. Başkanlık sisteminin alt yapısı oluşturuluyor. Başkanlık siteminin var olduğu ülkelerde Başkanın parti ile bağlantısı kesilmiş değil. Bu sitemin en büyük sakıncaları hem Cumhurbaşkanı aynı partiden olacak, hem partinin genel başkanı olacak, milletvekillerinin listesini yapacak. Bu maddeler meclisten çıkarda referandum da evet alırsa seçimden önce mutlak surette seçim sisteminin ve parti yasasının değişmesi gerekir. Çünkü Başkanlıkla yönetilen ülkelerde parti disiplini yok. Bu değişiklikler olmadan olası bir seçim olursa otoriter bir yapı benimsenmiş olur ”dedi.
‘YARGININ BAĞIMSIZ OLACAĞI TARTIŞILIR’
İkinci turda bazı maddelerde değişiklik olacağı yönünde öngörüde bulunan Aygen, “Birinci turda tamamı üzerinde bir oylama yapıldı. 338 milletvekili evet dedi. Fakat maddelerin görüşülmeye başlandığı bölüme baktığımız zaman 340-345 oranında bir kabul oyu kullanıldı. İkinci turda bazı maddelerde değişikliğe gidileceğini düşünüyorum. Bütçe ve sıkıyönetim gibi maddeler kimsenin itiraz edeceği maddeler değil. Ancak Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulunun 22 üyesinin 11 kişiye düştüğünü görüyoruz. 5 tanesini Cumhurbaşkanı atıyor. Altı tanesini Meclis seçiyor. Bir tanede zaten Adalet Bakanı otomatik üye olduğu için yani altı tanesini Cumhurbaşkanı seçmiş oluyor. Bunları atayacak olanlarda anayasa komisyonu olduğu için bu ise mecliste koltuk sayısına göre belirlendiğinden iktidar partisi çoğunluğu sağladığı için haliyle iktidar partisi yani yürütme kuruluna yakın olanlar seçilmiş olacaktır. Bu durumda yargının ne kadar bağımsız olacağı tartışılır ”diye ifade etti.
‘MHP TABANININ YÜZDE SEKSENİ HAYIR DİYECEKTİR’
Aygen, Referandumda MHP tabanında hem İlimiz genelinde, hem de ülkemizde önemli kopuşlar olacağını belirterek, “Referandumu iyi hesap etmek lazım. MHP lideri Devlet Bahçeli meclisteki oylamada ve referandumda evet yönünde oy kullanacağını söyledi. MHP’nin bir evet kampanyası yapacağını sanmıyorum. Taban bunu nasıl okur burası daha çok önem taşıyor. HDP’ninde bir kampanya yapacağını zannetmiyorum. Geriye sadece hayır cephesinde CHP, evet kısmında da AKParti yer alacaktır. MHP tabanının yüzde 80 civarı referandum da hayır diyecektir. Aynı zamanda CHP ve HDP’ de hayır oyunu kullanacaklardır. Geriye bir tek AKParti kalıyor. Yani bu iş bu kadar da kolay görünmüyor. Şuan Türkiye mahşerin dört atlısı dediğimiz Ekonomi, terör, HDP’lilerin politikaları ve MHP’nin olaylara yaklaşımı, referandumun seyrini önemli ölçüde değiştirecektir. AK Parti Milletvekillerinin de referandumda evet çıkacağı yönünde endişeleri var. İlimizde de CHP ve HDP’in tamamen karşı MHP’nin ise tabanının hayır diyeceği bir ortamda ciddi bir oranda evet çıkacağına inanmıyorum. Elazığ’da MHP’nin 66 bin, HDP’nin 55 bin, CHP’nin 20-25 bin civarında almış olduğu bir oy potansiyeli var. Bunların bir kısmında değişiklik olsa bile ilk 5 il arasına girmemiz hayalden öteye gidemez” diyerek çarpıcı veriler ortaya koydu.
‘VATANDAŞTAN OY BEKLEMEK GERÇEKÇİ DEĞİL’
İlimizin referandumda evet diyen ilk beş il içerisinde görülmeyeceğini belirttiniz. Bu konuda Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz İlimizin evet diyen ilk beş il içerisinde olacağını belirtmişti. Başkan Yanımaz’ın söylemini bu anlamda değerlendirecek olsanız ne dersiniz? Sorumuza da içtenlikle cevap veren Siyaset Bilimci Murat Aygen, “İlimizin referandumda en yüksek oy oranıyla geçtiği bir il olacağı yönündeki görüşün hayalden öteye gitmez. Bizler her gün sokaklardayız. Yetkililer eğer halkın içerisine girerse vatandaşların işsizlik ve borç batağında olduğunu göreceklerdir. Belediyenin yatırımları ortada. İmar revizyon yolsuzluklarının henüz tartışıldığı bir ortamda ilk 5 il arasına girmeyi düşünmek çok komik. Elazığ, henüz teşvik yasasından faydalanmazken, cazibe merkezi ilan edilip ama ortada bir şey yokken vatandaştan oy beklemek gerçekçi bir yaklaşım değil. Ayrıca Elazığ’ı referandumda çantada keklik görmek hayaldir ”diyerek öngörüleri abartılı bulduğunu belirtti.
‘UZLAŞI OLMAZSA ERKEN SEÇİM KAPIDA’
Anayasa değişikliği ile birlikte rejim değişikliği konusunun bir iddiadan öteye gidemeyeceğini söyleyen Aygen, “Rejim çok daha farklı ve ağır bir terim. Ancak sadece CHP tarafından böyle bir iddia ortaya atıldı. Bazı AK Parti Milletvekillerinin Anayasanın ilk 4 maddesinin tartışılabilir diye ifade etmeleri asıl o zaman bir rejim değişikliğine yol açar. Sizin bir ülkenin kurucu maddelerini kaldırmak istemeniz, talihsiz bir açıklamadan başka bir şey değildir. MHP’de bu anlamda hassasiyetlerini dile getirdi. Mesele bir şekilde kapatılmış oldu. Devlet Bahçeli’nin ifade ettiği bu maddelerin geçmemesi durumunda meclisin çalışamaz hale geleceği ya da Cumhurbaşkanının parlamento çalışılamaz hale geldiğinde erken seçimin düşünülemeyecek bir şey olmadığını söylemesi ile vekillerin çoğu oyunu evet yönünde kullandı. Referanduma giderken ikinci turda oylanan bir madde 330 oy alamazsa bu düşer. Bu turda Cumhurbaşkanına kararname yetkisi verilmesi, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, Yargıtay’a üye seçimi ya da partili Cumhurbaşkanı gibi maddeler geçmezse bu durumda erken seçim sinyalleri şafakta görünmeye başlar ”şeklinde konuştu.
‘HALK, BİLİÇSİZ OY KULLANIYOR’
AK Parti’nin Başkanlığı istediğini ancak halkın, seçimde neye oy verdiği konusunda bilinçsiz davrandığını söyleyen Aygen konuşmasını şöyle tamamladı: “ Bu sistem tam anlamıyla anlatılmadığı için halk bilinçsiz bir oy kullanacak. Partilerin oy potansiyeline göre bir yapı şekillenecek. Şuan yapılması gereken parlamenter sistemin eksikliğinden mi yoksa Başkanlık sisteminin daha iyi olduğundan mı bu sistem benimsenmek istiyor. Seçmene bunu çok iyi anlatmak gerekir. Ülkede ekonomi bu durumdayken, terör saldırılarıyla karşı karşıya iken Başkanlık sisteminin hemen acele bir şekilde gündeme gelmesi de ayrıca tartışılabilir. Ayrıca mecliste gündeme gelen AK Partililerin gizli oy kullanmamasının suç teşkil edip, etmemesi konusunda ise Anayasa Mahkemesi, Anayasa değişikliğini sadece şekil bakımından inceler ve denetler. Açık oy kullanma olayı esas bakımından bir eksiklik içerdiğinden CHP’nin böyle bir suç duyurusunda bulunma isteği reddedilecektir. Bu konuyu kendi açımızdan değerlendirirsek Mecliste herkes bu manzaraları gördü. Açık oy kullanıldığını, oy kabinine üç milletvekilinin girdiğini ve vekillerin kullandığı oyları birbirine gösterdiklerini ama aslında gizli oy olması gerekirdi. Böyle bir oylama daha önce görülmemişti. Bu aslında vekillerin birbirine güvensizliğinden dolayı uyguladığı bir yöntemdi ”şeklinde görüşlerini aktardı.
KAYNAK:FIRAT GAZETESİ
Siyaset
28 Mart 2017 - 12:52
"ELAZIĞ'IN, REFERANDUMDA ÇANTADA KEKLİK GÖRÜLMESİ HAYALDİR!"
Öğretim Üyesi Yrd
Siyaset
28 Mart 2017 - 12:52