2002 yılında Ak Parti İktidara geldiğinde Adalet ve Kalkınma vaadiyle yola çıkmıştı.
Öyle ki Üç “Y” ilkesi Yolsuzluk, Yoksulluk ve Yasaklı zihniyeti ortadan kaldıracak bir siyasi misyon ortaya koymuştu
……
Bu siyasi söylem vatandaşa öyle bir umut vermişti ki, yolsuzluk ve ekonomik sıkıntılar içerisinde bunalan vatandaşlar Ak Partiyi iktidara taşıdı
İlk yıllarda yapılan hizmetler ANAP dönemindeki hizmetlerle örtüşüyor. Özgürlükçü ve serbest piyasa ekonomi ile kamuoyunda büyük bir umut oluyordu
Sosyal devlet politikası ile özellikle ezilen ve ekonomik anlamda sıkıntı yaşayan tabana yönelik siyaset kamuoyunda büyük kabul görmüş ve Ak Partinin yıllarca can simidi olmuştu.
…..
Tabandaki bu teveccüh her girdiği seçimde ANAP’ın rekorunu kırarak büyük bir seçim zaferleri yaşayarak iktidarını pekiştirmesini sağlamıştı
Bu başarı yıllar içerisinde güç zehirlenmesinin yolunu açtı
…..
Ak Partiyi iktidara taşıyan siyasi söylemlerden on sekiz yıllık sürenin son sekiz yılında yavaş yavaş geri çekildiğini gördük
Savunduğu ve kamuoyunda büyük kabul gören Üç “Y” nin yerine tam tersi siyaset anlayışı hakim olmaya başladı
Üç “Y” nin içerisinde olan Yasaklı zihniyetin geçmişte Askeri vesayet söylemleri baskıcı yönetim anlayışını terk edip özlenen siyaset politikalarında yasakların kaldırılması, daha özgür hak arama ve söylemleri beklentisi yerini “biat” kültürüne bırakmış tam aksi siyasi söylemler yerleştirilerek iktidarın yanlış politikalarını eleştirenlere yönelik her adımda ya FETÖ’ ya da PKK tehdidi ile toplum sindirilmeye çalışılması algısı Ak Partiye zarar vermeye başlamıştı
Üç “Y” nin içerisinde bulunan yoksulluğun ortadan kaldırılması konusunda vaade edilen söylemler on sekiz yıllık tek başına iktidar da daha iyi bir seviyede olması gerekirken gelinen ekonomik tabloda iktidarın ekonomideki başarısını ortaya koymuş, toplum ve çalışan kesim günümüzde ekonomik hayattaki sorunlarla baş başa kalması Ak Parti İktidarındaki ikinci önemli zaafiyeti olmuştu
Üç “Y” nin yolsuzlukla alakalı bölümüne baktığımızda dinimiz gereği hak, adalet ve liyakat düsturu ile adil yönetim anlayışı, hak yememe mantığı yönetim anlayışı beklenirken tam tersi çalanlardan değil çalanları ortaya çıkaranlardan hesap sorulmaya başlandı
…..
On sekiz yıllık iktidar döneminde oluşan bu güç zehirlenmesi artık milletin gözünden kaçmamaya başladı.
24 Haziran 2018 tarihindeki genel seçimlerde verilen ilk sinyal dikkate alınmamış olmalı ki, güç zehirlenmesinin devam etmesi ile 30 Mart 2019 yerel seçimlerde ilk uyarıyı almış oldu
Ak Partiyi bu kadar yıpratan tek neden güç zehirlenmesi değil, yapanların yanına kar kalan haksızlık, usulsüzlük ve liyakatsızlığın getirdiği kötü yönetim anlayışı olmuştu
Bu kadar uyarlardan ders alınmamış olmalı ki hala aynı anlayış devam ediyor
Örnek mi…
İşte… On yedi yıllık Belediyecilikte yaşanan İmar yolsuzluk iddiaları defaten konuşulmasına rağmen açığa çıkarılmaması hak, adalet ve yolsuzluklara karşı anlayışı ortaya koymamış mıdır…
İlk defa belgeleri ile bu kadar net ortaya konulan iddiaların karşısında Mecliste talep edilen komisyonun kurulması ile ortaya çıkarılacak gerçekler hakikaten bundan sonra Ak Parti iktidarının şeffaflık söylemlerine ne kadar gerçekleştireceğinin kanıtı olacaktır.
Yoksa o bildiğimiz siyasi söylemlerle yine bu iddialar örtbas mı edilecektir
Bu; Ak Partisini son şansıdır
Bizden uyarması…