TY Elazığspor Kulübü Başkanı Selçuk Öztürk’ün Pendik spor karşılaşmasında söylediği ileri sürülen “Bu takımı Belediye Başkanı düşürdü” ifadesinden sonra Belediye Başkanı ile Elazığspor Kulübü başkanı arasında sert açıklamalar ardı ardına gelmeye başladı. Belediye Başkanının yerel TV’ nin ortak yayınında Elazığspor Başkanına yönelik açıklamalarına kulüp başkanı Öztürk düzenlediği basın toplantısında yanıt verdi. Kulüp tesislerinde yapılan toplantısında yapılan görüşmelerde verilen sözlerin neler olduğunu kamuoyu ile paylaşarak Belediye başkanı Şerifoğullarını topa tuttu.
Öztürk’ün, Belediye başkanının yanında gazeteci Nafiz Koca ile eski kulüp Başkanı Murat Yümlü’yü de hedef tahtasına koyduğu görüldü.
En çok içi yanan ve üzülen birisinin kendisi olduğunu söyleyerek söze başlayan Başkan Selçuk Öztürk, Ben, kendi payıma düşen özrü diliyorum. İnşallah taraftarlar beni af ederler. Ama insanlarda kendi paylarına düşen özrü dilemeli diyerek iki buçuk yıllık görev süresi içerisinde yapılan görüşmelerin detaylarını geriye giderek, neden bu duruma düştüklerinin açıklaması şöyle;
Bana verilen sözlerin hiç biri yerine getirilmedi
Bana verilen sözler ve yapılanları her şeyi anlatacağını ifade eden Öztürk, yapılanı da inkar etmeyeceğinin, verilen sözlerin yerine getirilmemesini de ifade ederim belirterek, “İki buçuk yıldır hiçbir eleştiride bulunmadım. Hep olumlu yönden baktım. Birlik dirlik beraberiz. Bu birliği yönetim olarak biz bozmayacağız dedik. Ve bozmadık. 24 Ocak depreminden sonra ben Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, Ak Parti Milletvekili Metin Bulut bir araya geldik. Bir yıl önde bana taahhüt edilen Elazığ’daki bütün yıkımlar, gelirlerinin yarısını Elazığspora yarısı ilgili kurumlara gidecekti. Bu borcu bitirme formülü olarak ortaya koyduk. Ve anlaştık. Bu gün bir yılı geçti. Küme düştük.
İki transfer tahtasından bir buçuk ay önce yine Metin Bulut şahittir. Yine üçümüz o dönem de hep şunu söyledim. Eğer bir başkanınız varsa bir yönetim kurulunuz varsa ben incinmem, biz aile dostlarıyız. Varsa, ben çekileyim. Bu yüz yüze konuştuklarımız. Tahta açılmadan bir buçuk ay önce TV’lerden de açıklama yaptım. Belediye Başkanı biz Vali ve Milletvekillerimizle toplantı yaptık. Seninle yol devam kararı aldık. Bizim yönetim arayışımız yok dendi. Bunları neden anlatıyorum. Bir laf var. Alttaki duruyor, üstteki durmuyor. Bir Elazığ benim üstümden geçmiş, canım yanmış, ben bazı şeyleri konuşmuyorum. Birileri bazı şeyleri konuşuyor. Hadi o zaman hep beraber konuşalım. Kamuoyu da bazı gerçekleri bilsin. Bazı gerçeklerde yanlışlıklar var. Belki bilgi eksikliği var.
Transfer tahtasına bir buçuk, iki ay kala EBUAŞ’ta bir toplantı yaptık. Şerifoğullarını bir iki gün önce açıklaması var. Az bir süre kala benim için ben 10 milyon gibi tahtayı açmak için para istediğimi bu 10 milyonu biz bulamayız. Transfer tahtasını pas geçelim şeklinde bir ifadesi var. Ben 10 milyon bir rakam istemişsem Allah şu dakika benim canımı alsın. Çünkü o toplantıda rakam konuşulmadı. Bırakın 10 milyonu rakam konuşulmadı.
Millet beni yedi ya… transfer tahtasını açamadı bıraksın gitsin. Artık şehir gerçekleri bilsin. Üçüncü sorum transfer tahtasını ne yapacağız. Bu konuyu kapat, irdeleme, mevcutla devam et. Bugüne kadar bunu açıkladım mı. Ben burada işkenceyi çekeceğim. Hak etmediğimi söylemlerle yargılanacağım. Şerifoğullarının açıklamasından sonra millet bize saldırıyor. Gerçekleri anlatacağım. Burada bir kelime yalanım varsa Elhemdüllihla hepimiz Müslümanız, kuranı kerimi getirin el basayım. Biz bu konularda hep sustuk. Ben sustukça baktık ki olmuyor. Ben hem susacağım hem yargılanacağım. İfadesinde 10 milyon istendi. Transfere de çok kısa bir süre vardı. Parayı bulma imkanımız yok. Tahtayı açmadık. Değil. Bana direk söylenen transfer tahtası konusunu kapat. Biz yem olarak atılıyoruz orayı geçeceksiniz.
10 Milyon konuşması yok…
10 milyon konuşması söz konusu olmadığını vurgulayan Öztürk; “Transfer tahtası için bir buçuk ay var. Ben son üç dört gün kala bir hamle yaptım. Üç milyon kaynak oluşturdum. Yönetim kurulumuzla Ya Allah açabilirsek üç milyonla açalım eksiğimiz kalırsa şehirden isteriz. Bunu da açıkladım. Ama geline rakam 5 5,5 milyon oldu. Bizde 3 milyon vardı. Bunu da söyledin. Geri kalanı da verilsin tahtayı açalım. O da gelmedi. 10 milyonu bırak iki milyonu kimse göndermedi.
Üç, o toplantıda tahtayı kes konuyu kapatalım. Deplasman giderlerini Belediye Başkanı ben karşılayayım. Sana iki buçuk milyon nakit vereceğim biz üç istedik. Sonra toplantı bitti. O dönemde bu tarafa 2,5 milyon verildi. Verilen nakitlere de geleceğim. Oda gelmedi.
Dört, Ara transfer dönemi geldi. Bana diyor ki Başkan eldeki futbolcular kaçtı. Biz ne konuştuk Başkan, bana federasyondan gelen tebliğ edilen olayı Başkan ve Valiye aktardım. Ya transfer tahtasından vazgeçtik. İki buçuk’undan vazgeçtik. Dedim ki, beş altı oyuncunun federasyona verdiği rakam 1milyon 480 bin Tl. Bunun altı yüz Tl sini sen, 400 bin Tl Vali bey, kalanı da biz tamamlayalım. Bunlar giderse biz ciddi sıkıntı yaşarız. Tamam tamam… Dediki hafta içi 600 bin tl yi göndereceğim. Vali bey de 400 bin tl yi halledeceğim. Ben bu para ne kadar geç gelirse son günlere bırakırsak bu çokcuklarla cebelleşiriz. Para gecikmeye başladı. Ayın beşinde Yüksel Erdoğan serbest kaldı. Baybut’ta gidiyordu. Yoldan çevirdim. 6 sında bana para yatırıldı. Yatan para ne kadar 400 bir tl. açıklamasında diyor ki, bizden toplamda 700 bin tl istedi. 400 bin tl’yi ben vereceğim. 300 bin de yönetim olarak siz verin. Bu konuşmada geçmişse getirin Kuran’a el basayım. Öyle bir şey yok. 600 ünü Belediye Başkanı 400 ünü Valibey gerisini biz karşılayacaktık. Öyle topu kenara atıp Ahmet gitmeseydi, Ömer gitmeseydi, bu takım küme düşmezdi. Ben de biliyorum küme düşmezdi. Sende biliyorsun küme düşmezdi. Hem transfer yok diyorsun. Hem ara dönem de adam kaçırıyorum. Nasıl olacak bu iş.
O toplantıda bu rakamlar kabul etmişse çıksın açıklasınlar. Çıksın yalanlasınlar, 2,5 milyonun sonucunda bana ne gelmiş, Abdullahpaşa’da çatısı kalmamış, 7000 metre kare bina verildi. Elazığ Belediyesinde yapılan ihale rakamları da ortadadır. Onu da aldım, çocuklara dağıttım. Ondan sonra bana ligde kalmadın diyorlar. Bunları kamuoyu bilsin. Bunları da konuşmadım. Ben iki senedir devenin hörgücü gibi Elazığspor da yaşananları söylenenleri edilenleri hep burada tuttum. Bana yapılan ben bu başkana bir kuruş vermem.
Sen parayı bana değil, Onursal başkanı olduğun takıma veriyorsun
Bir de yeni moda son dönemlerin modası olduğuna dikkat çeken Öztürk,”Fakir fukara yetim hakkı vermem. Kime veriyorsun, bu şehrin kulübüne veriyorsun. Burası bir dernek, fakir fukara yetim hakkı mı arıyorsun. Karakoçan’a o zaman neden verdin? Karakoçan kimin takımı şahıs takımı, Belediyenin otobüsü altında mı? Spor malzemelerini verdin mi? Gıdasını benden iki ay önce vermeye başladınız mı? Personelini verdin mi? Belediyenin tesislerini kullanıyor mu? Asıl fakir fukara yetim hakkı sorgulayacaksan orada sorgula…
Burası dernek 35o delegesi var. Bu şehrin kulübü… Senin kulübün, her Anadolu İlinde olduğu gibi Onursal başkanlık yaptığın kulübe vermişsin. Ne demek fakir fukara yetim hakkı… Fakir fukara yetim hakkını sorguluyorsan. 5,5 milyon satın alınan bir takıma yaparsın. Sen buranın Onursal Başkanısın. Benim şahsıma vermemişsin. Verilenleri inkar edersek namussuzuz. 25’e yakın personelimi almışsın.
Bugün hükümetimizin politikası gereği 100 binlerce insan Valilikler, Belediyeler, Kurumlar istihdam ediyor. Gıda vermişsin ayıptır yahuu… İki senedir gıda verdim, iaşe verdim. Lütfen ama… Verilenleri evimize mi götürüyoruz. Burada çalışanlar ve futbolcular yiyor.
Diğer kulüplere bir baksın…
Başkanın şapkandan tavşan çıkarmaması gerektiğini ifade eden Öztürk, “Bir aç bakalım Malatya belediyesi ne yapıyor. Malatya belediyesi sırf kulübe yük olmasın diye stadı komple kiralamıştır. Malatyaspor’da belediyede çalışan personeller var.
Bizde 22 personel çalıştı. Her gün gözümüze soktunuz. Sen adamına göre mi garip gurabaya sahip çıkacaksın. Öztürk olmazsa bir kuruş vermem, Ama Ahmet geldiğinde yaparım. Selçuk’ta fakir fukara hakkı, Selçuk gider, Ahmet gelirse bol keseden veririm. Bu anlama geliyor. Bu ne moda…
Gidin Erzurum’a bakın… Erzurum belediye başkanı ayda 7,5 milyon ödenek tahsis etmiş… Yıllık 75 milyon 10 ayda. Erzurum tesislerin kim çalışıyor.
Antep’e gidin Sanko holdingin değil mi. Gidin Fatma hanımdan sorun sayın bakan ne kadar para veriyor. Sanki bunlar yok.
Biri geldi şapkadan tavşanı çıkardı. Allah razı olsun yapılanları inkar eden mi var. Orada da rakamlar yanlış.
Bilgi eksikliği var…
Dün dedi ki, forma dahil 11 milyon verdiğini belirten Öztürk, bilgilerinde doğru olmadığını vurgulayarak, “Formadan gelenler üçüncü şahıslardan gelen paralar… Sanki belediyeden vermiş gibi bizim önümüze koyuyor. 11 milyon para verdim. Bir Tv’ sunucu Acun, Erzurumspora 12 milyon topladı. Biz ne yapmışız. Belediye Başkanımız, Ben, Valimiz, Milletvekillerimiz, iş adamları hepimizi 2 milyon 200 bin forma satmışız. Ondanda övünüyoruz. Bu kadarda hepimiz olarak övünülecek tarafımız yok. Toplam 6 milyon 386 bin tl, hani 11milyon yardım etmiştiniz.
Sporu seviyor da, kaç maçımıza gelmiş.
Bu polamikte kendisinin pendik maçında Şerifoğullaı takımı küme düşürmüş sözü ile başladığını belirten Öztürk, “Ben belediye başkanını aradım ulaşamadım. Zaten çok şükür ulaşamıyorum. 30 tane mesaj yazmışım cevap alamadım. Bunları sustum söylemedim. Ben orada söylediğimizi Belediye Başkanının yüzüne söyleyemeyecek adam mıyım. O benim söylemediğim farzımahal üç cümle için kalkacak ben bu başkan bu tavrına karşı üç kuruş vermem. Benim senin bu tavrına karşı ne yapmam lazım.
Spordaki sevdasına gelince iki senedir deplasmanda yanımızda olmuş musun? Bu nasıl bir sevgidir. Benim şansım mı? Ben Pendik’i yenip içerde Sivas maçını yenip ligde kalınca mı gelecektiniz. Peki Elazığspor şampiyon olurken atkılar, havalar… Valla şenlik olunca katılın, kötü yere gidince de valla ne yapak başkan beceremedi. Biz verdik ağzına gözüne bulaştırdı. Orayı paylaşacaksanız bugünü de paylaşacaksınız. Hep beraberiz. Bundan sonra 8 silindirli şevrole gibiyim. Bundan sonra bende gaza gelmişim. Aile dostumsa, ben mesaj çekmişim ben değilim diye. Bunu kapatması gerekirdi. Ama yapmadı.
Ben hırsızsam o zaman abinle beraber çaldık…
Bir laf söyledi. Fakir fukaranın hakkını vermiyoruz. Biz parayı elden götürdük. Biz verdik. Gücüme giden bir söylem ifadesi ile sitemini dile getiren Öztürk, ”Biz parayı hep elden verdik. Hayırdır, biz hırsız mıyız. Biz şebeke miyiz. Ne demek her şeyi elde verdik. Sanki bize gönderse, biz çalacağız çarpacağız. Bu nasıl bir üslup. Beni sen kontrol edene kadar senin abim benim ikinci başkanımdı. Para o zaman vardı. Yüzde doksan kararların altında imzası vardır. Sorsana abine, ya abinle beraber çaldık bu kulüpte yada biz dürüstüz. Böyle diyorsan o dönemde abinle beraber çaldık kardeşim. Ya da abine soracağın bizim nasıl biri olduğumuzu öğreneceksin. Verdiğin 3 milyon 600 bin tl. o ne demek yaa… Bizi hiçbir belediye başkanı bu kadar aşağılamadı. Küçük düşürmedi. Kimin gazına geliyorsunuz. Kim sizin akıl hocanız.
Akıl hocanız var işte Nafız koca. Şahin Başkan adayken, yerden bir etti. Biz araya girmeye çalıştık. Benim dünkü dostum Nafiz Koca oldu, senin akıl hocan oldu. Biz aile dostuyuz. Bize güveneceksin. Bunlar bugün var yarın yoklar. Biz her zaman her daim varız.
Kim parasını almak için üzerine para verir mi?
Parası için mi geldi, parası için mi gitti. Allahtan kork başkan diyen Öztürk, “Bunları biz sana defalarca söyledik. Ben geldiğimde 4- 4,5 milyon alacağım vardı. Gelmişim dört milyona yakın bir para daha vermişim. Ben aptal mıyım. Senin bir yerden bir milyon alacağın olacak. Onu almak için bir milyon verir misin. Bunun adı kumar olur. Bir adam parasını kurtarmak için verdiği para kadar para verir mi? Sen bu cümleleri nasıl kullanıyorsun. Parasını almak için mi parasını vermek için mi geldi. Şurada verdiğim iki senedir emeğe üzülüyorum. İki senedir işime bakmadım. Evime gitmedim. Parasını kurtarmak için öyle oldu. Böyle oldu diyorsunuz. Emeğimize saygılı olun. Ben bir golle düştüm. Kastamonuspora bir gol daha atmış olsaydık. Kim bunları bana konuşa bilirdi. Camiayız diyoruz, biz kendimizi küçültüyoruz. Kocaeli üçüncü lige düşmüş, 30 bin kişiye oynuyor. Hala Elazığspor’un marka değeri anlaşılmamış. Elazığspor nereye düşse de bir markadır. Biz elimizdeki değerin farkında değiliz. Beş, on milyon borcu olan bu şehrin kulübü kitlenmiş.
Öztürk, Belediye Başkanının iki buçuk yılda 11 milyon Tl verdiği desteği dağılımınıda açıkladı.
İşte o destek dağılımının belgesi...
KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN...
https://www.youtube.com/channel/UCBp7IrFjc8aeX GDe4LQuRcQ
Öztürk’ün, Belediye başkanının yanında gazeteci Nafiz Koca ile eski kulüp Başkanı Murat Yümlü’yü de hedef tahtasına koyduğu görüldü.
En çok içi yanan ve üzülen birisinin kendisi olduğunu söyleyerek söze başlayan Başkan Selçuk Öztürk, Ben, kendi payıma düşen özrü diliyorum. İnşallah taraftarlar beni af ederler. Ama insanlarda kendi paylarına düşen özrü dilemeli diyerek iki buçuk yıllık görev süresi içerisinde yapılan görüşmelerin detaylarını geriye giderek, neden bu duruma düştüklerinin açıklaması şöyle;
Bana verilen sözlerin hiç biri yerine getirilmedi
Bana verilen sözler ve yapılanları her şeyi anlatacağını ifade eden Öztürk, yapılanı da inkar etmeyeceğinin, verilen sözlerin yerine getirilmemesini de ifade ederim belirterek, “İki buçuk yıldır hiçbir eleştiride bulunmadım. Hep olumlu yönden baktım. Birlik dirlik beraberiz. Bu birliği yönetim olarak biz bozmayacağız dedik. Ve bozmadık. 24 Ocak depreminden sonra ben Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, Ak Parti Milletvekili Metin Bulut bir araya geldik. Bir yıl önde bana taahhüt edilen Elazığ’daki bütün yıkımlar, gelirlerinin yarısını Elazığspora yarısı ilgili kurumlara gidecekti. Bu borcu bitirme formülü olarak ortaya koyduk. Ve anlaştık. Bu gün bir yılı geçti. Küme düştük.
İki transfer tahtasından bir buçuk ay önce yine Metin Bulut şahittir. Yine üçümüz o dönem de hep şunu söyledim. Eğer bir başkanınız varsa bir yönetim kurulunuz varsa ben incinmem, biz aile dostlarıyız. Varsa, ben çekileyim. Bu yüz yüze konuştuklarımız. Tahta açılmadan bir buçuk ay önce TV’lerden de açıklama yaptım. Belediye Başkanı biz Vali ve Milletvekillerimizle toplantı yaptık. Seninle yol devam kararı aldık. Bizim yönetim arayışımız yok dendi. Bunları neden anlatıyorum. Bir laf var. Alttaki duruyor, üstteki durmuyor. Bir Elazığ benim üstümden geçmiş, canım yanmış, ben bazı şeyleri konuşmuyorum. Birileri bazı şeyleri konuşuyor. Hadi o zaman hep beraber konuşalım. Kamuoyu da bazı gerçekleri bilsin. Bazı gerçeklerde yanlışlıklar var. Belki bilgi eksikliği var.
Transfer tahtasına bir buçuk, iki ay kala EBUAŞ’ta bir toplantı yaptık. Şerifoğullarını bir iki gün önce açıklaması var. Az bir süre kala benim için ben 10 milyon gibi tahtayı açmak için para istediğimi bu 10 milyonu biz bulamayız. Transfer tahtasını pas geçelim şeklinde bir ifadesi var. Ben 10 milyon bir rakam istemişsem Allah şu dakika benim canımı alsın. Çünkü o toplantıda rakam konuşulmadı. Bırakın 10 milyonu rakam konuşulmadı.
Millet beni yedi ya… transfer tahtasını açamadı bıraksın gitsin. Artık şehir gerçekleri bilsin. Üçüncü sorum transfer tahtasını ne yapacağız. Bu konuyu kapat, irdeleme, mevcutla devam et. Bugüne kadar bunu açıkladım mı. Ben burada işkenceyi çekeceğim. Hak etmediğimi söylemlerle yargılanacağım. Şerifoğullarının açıklamasından sonra millet bize saldırıyor. Gerçekleri anlatacağım. Burada bir kelime yalanım varsa Elhemdüllihla hepimiz Müslümanız, kuranı kerimi getirin el basayım. Biz bu konularda hep sustuk. Ben sustukça baktık ki olmuyor. Ben hem susacağım hem yargılanacağım. İfadesinde 10 milyon istendi. Transfere de çok kısa bir süre vardı. Parayı bulma imkanımız yok. Tahtayı açmadık. Değil. Bana direk söylenen transfer tahtası konusunu kapat. Biz yem olarak atılıyoruz orayı geçeceksiniz.
10 Milyon konuşması yok…
10 milyon konuşması söz konusu olmadığını vurgulayan Öztürk; “Transfer tahtası için bir buçuk ay var. Ben son üç dört gün kala bir hamle yaptım. Üç milyon kaynak oluşturdum. Yönetim kurulumuzla Ya Allah açabilirsek üç milyonla açalım eksiğimiz kalırsa şehirden isteriz. Bunu da açıkladım. Ama geline rakam 5 5,5 milyon oldu. Bizde 3 milyon vardı. Bunu da söyledin. Geri kalanı da verilsin tahtayı açalım. O da gelmedi. 10 milyonu bırak iki milyonu kimse göndermedi.
Üç, o toplantıda tahtayı kes konuyu kapatalım. Deplasman giderlerini Belediye Başkanı ben karşılayayım. Sana iki buçuk milyon nakit vereceğim biz üç istedik. Sonra toplantı bitti. O dönemde bu tarafa 2,5 milyon verildi. Verilen nakitlere de geleceğim. Oda gelmedi.
Dört, Ara transfer dönemi geldi. Bana diyor ki Başkan eldeki futbolcular kaçtı. Biz ne konuştuk Başkan, bana federasyondan gelen tebliğ edilen olayı Başkan ve Valiye aktardım. Ya transfer tahtasından vazgeçtik. İki buçuk’undan vazgeçtik. Dedim ki, beş altı oyuncunun federasyona verdiği rakam 1milyon 480 bin Tl. Bunun altı yüz Tl sini sen, 400 bin Tl Vali bey, kalanı da biz tamamlayalım. Bunlar giderse biz ciddi sıkıntı yaşarız. Tamam tamam… Dediki hafta içi 600 bin tl yi göndereceğim. Vali bey de 400 bin tl yi halledeceğim. Ben bu para ne kadar geç gelirse son günlere bırakırsak bu çokcuklarla cebelleşiriz. Para gecikmeye başladı. Ayın beşinde Yüksel Erdoğan serbest kaldı. Baybut’ta gidiyordu. Yoldan çevirdim. 6 sında bana para yatırıldı. Yatan para ne kadar 400 bir tl. açıklamasında diyor ki, bizden toplamda 700 bin tl istedi. 400 bin tl’yi ben vereceğim. 300 bin de yönetim olarak siz verin. Bu konuşmada geçmişse getirin Kuran’a el basayım. Öyle bir şey yok. 600 ünü Belediye Başkanı 400 ünü Valibey gerisini biz karşılayacaktık. Öyle topu kenara atıp Ahmet gitmeseydi, Ömer gitmeseydi, bu takım küme düşmezdi. Ben de biliyorum küme düşmezdi. Sende biliyorsun küme düşmezdi. Hem transfer yok diyorsun. Hem ara dönem de adam kaçırıyorum. Nasıl olacak bu iş.
O toplantıda bu rakamlar kabul etmişse çıksın açıklasınlar. Çıksın yalanlasınlar, 2,5 milyonun sonucunda bana ne gelmiş, Abdullahpaşa’da çatısı kalmamış, 7000 metre kare bina verildi. Elazığ Belediyesinde yapılan ihale rakamları da ortadadır. Onu da aldım, çocuklara dağıttım. Ondan sonra bana ligde kalmadın diyorlar. Bunları kamuoyu bilsin. Bunları da konuşmadım. Ben iki senedir devenin hörgücü gibi Elazığspor da yaşananları söylenenleri edilenleri hep burada tuttum. Bana yapılan ben bu başkana bir kuruş vermem.
Sen parayı bana değil, Onursal başkanı olduğun takıma veriyorsun
Bir de yeni moda son dönemlerin modası olduğuna dikkat çeken Öztürk,”Fakir fukara yetim hakkı vermem. Kime veriyorsun, bu şehrin kulübüne veriyorsun. Burası bir dernek, fakir fukara yetim hakkı mı arıyorsun. Karakoçan’a o zaman neden verdin? Karakoçan kimin takımı şahıs takımı, Belediyenin otobüsü altında mı? Spor malzemelerini verdin mi? Gıdasını benden iki ay önce vermeye başladınız mı? Personelini verdin mi? Belediyenin tesislerini kullanıyor mu? Asıl fakir fukara yetim hakkı sorgulayacaksan orada sorgula…
Burası dernek 35o delegesi var. Bu şehrin kulübü… Senin kulübün, her Anadolu İlinde olduğu gibi Onursal başkanlık yaptığın kulübe vermişsin. Ne demek fakir fukara yetim hakkı… Fakir fukara yetim hakkını sorguluyorsan. 5,5 milyon satın alınan bir takıma yaparsın. Sen buranın Onursal Başkanısın. Benim şahsıma vermemişsin. Verilenleri inkar edersek namussuzuz. 25’e yakın personelimi almışsın.
Bugün hükümetimizin politikası gereği 100 binlerce insan Valilikler, Belediyeler, Kurumlar istihdam ediyor. Gıda vermişsin ayıptır yahuu… İki senedir gıda verdim, iaşe verdim. Lütfen ama… Verilenleri evimize mi götürüyoruz. Burada çalışanlar ve futbolcular yiyor.
Diğer kulüplere bir baksın…
Başkanın şapkandan tavşan çıkarmaması gerektiğini ifade eden Öztürk, “Bir aç bakalım Malatya belediyesi ne yapıyor. Malatya belediyesi sırf kulübe yük olmasın diye stadı komple kiralamıştır. Malatyaspor’da belediyede çalışan personeller var.
Bizde 22 personel çalıştı. Her gün gözümüze soktunuz. Sen adamına göre mi garip gurabaya sahip çıkacaksın. Öztürk olmazsa bir kuruş vermem, Ama Ahmet geldiğinde yaparım. Selçuk’ta fakir fukara hakkı, Selçuk gider, Ahmet gelirse bol keseden veririm. Bu anlama geliyor. Bu ne moda…
Gidin Erzurum’a bakın… Erzurum belediye başkanı ayda 7,5 milyon ödenek tahsis etmiş… Yıllık 75 milyon 10 ayda. Erzurum tesislerin kim çalışıyor.
Antep’e gidin Sanko holdingin değil mi. Gidin Fatma hanımdan sorun sayın bakan ne kadar para veriyor. Sanki bunlar yok.
Biri geldi şapkadan tavşanı çıkardı. Allah razı olsun yapılanları inkar eden mi var. Orada da rakamlar yanlış.
Bilgi eksikliği var…
Dün dedi ki, forma dahil 11 milyon verdiğini belirten Öztürk, bilgilerinde doğru olmadığını vurgulayarak, “Formadan gelenler üçüncü şahıslardan gelen paralar… Sanki belediyeden vermiş gibi bizim önümüze koyuyor. 11 milyon para verdim. Bir Tv’ sunucu Acun, Erzurumspora 12 milyon topladı. Biz ne yapmışız. Belediye Başkanımız, Ben, Valimiz, Milletvekillerimiz, iş adamları hepimizi 2 milyon 200 bin forma satmışız. Ondanda övünüyoruz. Bu kadarda hepimiz olarak övünülecek tarafımız yok. Toplam 6 milyon 386 bin tl, hani 11milyon yardım etmiştiniz.
Sporu seviyor da, kaç maçımıza gelmiş.
Bu polamikte kendisinin pendik maçında Şerifoğullaı takımı küme düşürmüş sözü ile başladığını belirten Öztürk, “Ben belediye başkanını aradım ulaşamadım. Zaten çok şükür ulaşamıyorum. 30 tane mesaj yazmışım cevap alamadım. Bunları sustum söylemedim. Ben orada söylediğimizi Belediye Başkanının yüzüne söyleyemeyecek adam mıyım. O benim söylemediğim farzımahal üç cümle için kalkacak ben bu başkan bu tavrına karşı üç kuruş vermem. Benim senin bu tavrına karşı ne yapmam lazım.
Spordaki sevdasına gelince iki senedir deplasmanda yanımızda olmuş musun? Bu nasıl bir sevgidir. Benim şansım mı? Ben Pendik’i yenip içerde Sivas maçını yenip ligde kalınca mı gelecektiniz. Peki Elazığspor şampiyon olurken atkılar, havalar… Valla şenlik olunca katılın, kötü yere gidince de valla ne yapak başkan beceremedi. Biz verdik ağzına gözüne bulaştırdı. Orayı paylaşacaksanız bugünü de paylaşacaksınız. Hep beraberiz. Bundan sonra 8 silindirli şevrole gibiyim. Bundan sonra bende gaza gelmişim. Aile dostumsa, ben mesaj çekmişim ben değilim diye. Bunu kapatması gerekirdi. Ama yapmadı.
Ben hırsızsam o zaman abinle beraber çaldık…
Bir laf söyledi. Fakir fukaranın hakkını vermiyoruz. Biz parayı elden götürdük. Biz verdik. Gücüme giden bir söylem ifadesi ile sitemini dile getiren Öztürk, ”Biz parayı hep elden verdik. Hayırdır, biz hırsız mıyız. Biz şebeke miyiz. Ne demek her şeyi elde verdik. Sanki bize gönderse, biz çalacağız çarpacağız. Bu nasıl bir üslup. Beni sen kontrol edene kadar senin abim benim ikinci başkanımdı. Para o zaman vardı. Yüzde doksan kararların altında imzası vardır. Sorsana abine, ya abinle beraber çaldık bu kulüpte yada biz dürüstüz. Böyle diyorsan o dönemde abinle beraber çaldık kardeşim. Ya da abine soracağın bizim nasıl biri olduğumuzu öğreneceksin. Verdiğin 3 milyon 600 bin tl. o ne demek yaa… Bizi hiçbir belediye başkanı bu kadar aşağılamadı. Küçük düşürmedi. Kimin gazına geliyorsunuz. Kim sizin akıl hocanız.
Akıl hocanız var işte Nafız koca. Şahin Başkan adayken, yerden bir etti. Biz araya girmeye çalıştık. Benim dünkü dostum Nafiz Koca oldu, senin akıl hocan oldu. Biz aile dostuyuz. Bize güveneceksin. Bunlar bugün var yarın yoklar. Biz her zaman her daim varız.
Kim parasını almak için üzerine para verir mi?
Parası için mi geldi, parası için mi gitti. Allahtan kork başkan diyen Öztürk, “Bunları biz sana defalarca söyledik. Ben geldiğimde 4- 4,5 milyon alacağım vardı. Gelmişim dört milyona yakın bir para daha vermişim. Ben aptal mıyım. Senin bir yerden bir milyon alacağın olacak. Onu almak için bir milyon verir misin. Bunun adı kumar olur. Bir adam parasını kurtarmak için verdiği para kadar para verir mi? Sen bu cümleleri nasıl kullanıyorsun. Parasını almak için mi parasını vermek için mi geldi. Şurada verdiğim iki senedir emeğe üzülüyorum. İki senedir işime bakmadım. Evime gitmedim. Parasını kurtarmak için öyle oldu. Böyle oldu diyorsunuz. Emeğimize saygılı olun. Ben bir golle düştüm. Kastamonuspora bir gol daha atmış olsaydık. Kim bunları bana konuşa bilirdi. Camiayız diyoruz, biz kendimizi küçültüyoruz. Kocaeli üçüncü lige düşmüş, 30 bin kişiye oynuyor. Hala Elazığspor’un marka değeri anlaşılmamış. Elazığspor nereye düşse de bir markadır. Biz elimizdeki değerin farkında değiliz. Beş, on milyon borcu olan bu şehrin kulübü kitlenmiş.
Öztürk, Belediye Başkanının iki buçuk yılda 11 milyon Tl verdiği desteği dağılımınıda açıkladı.
İşte o destek dağılımının belgesi...
KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN...
https://www.youtube.com/channel/UCBp7IrFjc8aeX GDe4LQuRcQ