Elazığ Belediyesinin gerek 3 Mayıs tarihinde gerekse 31 Temmuz tarihinde gerçekleştirdiği kent konseyi seçimlerindeki skandal usulsüzlükleri bir bir ortaya dökülürken Elazığ Belediyesi ve Kent Konseyi yayınlanan belgelere yönelik sessiz kalması ve yanıt verememesi dikkat çekiyor. Usulsüz ve şaibeli bir seçilen başkan ve yönetiminin yüzler kızarmadan toplantılara katılması ise pes dedirtti
Öte yandan yaşanan bu rezilliğe rağmen 31 Temmuz seçimleri sonrası Divan Başkanı Murat Ergen, seçimlerin tamamlanmasından sonra yaptığı konuşmada; “Seçimlerin çok adil yapıldığını ifade etmiş, Elazığ’ımıza ilimize yakışır bir şekilde demokratik, şeffaf, katılımcı herkesin kalbinin mutmain olacak bir seçim yaşamanın mutluluk yaşadığını ifade etmek istiyorum” ifadelerinde bulunmuştu
KOCA; İDDİALAR ABİDİK GUBİDİK MİŞ…!
Yine; Kent konseyinin bile delege listelerinde Kadın ve gençlik merkezinin sahte oy kullanması ortaya çıkarken Kent Konseyi başkanı utanmadan yerel bir televizyon kanalında seçimlerin iptaline yönelik açıklamasında; “Bu rezilliğin ve yapılan usulsüz seçimlerini Türkiye kent konseyi birliğine çağrıda bulunarak örnek gösterilmesini açıklaması pişkinliğin geldiği son noktayı göstermiş oldu.
Şaibeli başkan, “Seçimler öylesine titiz bir çalışma neticesinde 31 Temmuzda seçime gittik. Gelinen noktada birileri dilekçe vermiş. Yeniden iptal edilsin arkadaşlara sorduk. İptal gerekçeleri nedir? Çok abidik gubidik şeyler çıktı altından cevabı” ise yayınlanan usulsüz belgelere rağmen kamuoyunda yüzsüzlüğün bu kadarı da olmaz dedirtti
Kent konseyi başkanın açıklaması, yayınlanan belgelerden sonra kendisi ile çeliştiğini ortaya koyarken, o koltukta oturmaması gerekirken sessizliğe bürünüp yanıt vermeyerek kimin abidik gubidik yaparak seçim kazanıp o koltukta oturduğunu gözler önüne sermiş oldu
USÜLSÜZLÜĞÜ YAPANLARA HESAP SORMAK YERİNE DESTEK GÖRÜNTÜSÜ VERDİ
Elazığ Belediyesini şeffaf ve hesap verebilen bir kurum olacağını vaat eden ancak sözlerinin arkasında durmayarak faklı bir yönetim anlayışı ortaya koyarak samimiyetini kaybeden Belediye Başkanının kendi yönettiği kurumun Kent Konseyi seçimlerinde yaşadığı rezilliğe sessiz kalması manidar bulundu. Belediye Başkanının, kendi kurumu uhdesinde gerçekleştirilen Kent Konseyi seçimlerinde yaşanan usulsüz belge skandallarının hesabını sormak yerine altı ay sonra apar topar şaibeli koltuğa oturan kent konseyi başkanının gidere ziyaret etmesi, belediye başkanının şeffaflık söylemlerinin sözde havada kaldığını kanıtlarken, başkanın zorda kalan şaibeli başkanın gitmesi bir şeylerden mi korkuyor? Sorusunu akıllara getirdi