DEVA Partisi İl Başkanı Mehmet Kangal yazılı açıklamasında, Kanun teklifi, belirsiz ve muğlak kavramlarla dolu olduğunu bu belirsizlik ve muğlak kavramlar maalesef tam da iktidar ortaklarının istediği gibi hakimlere bir haber metninin ya da bir fikir açıklamasının suç teşkil edip etmediği konusunda adeta mutlak bir takdir yetkisi tanıyacağını vurguladı. DEVA Partisi İl Başkan Kangal; “İktidarın yoğun baskısı altında olan mahkemeler herhangi bir haberi, yorumu ya da sosyal medya paylaşımını bu kanuna dayanarak suç olarak değerlendirebilecektir. Haberi yapan gazeteci, yorumu ya da paylaşımı yapan kişiler ise gözünü cezaevinde açacaktır.
Elbette bu muğlak kavramlar, bilinçli bir tercihin sonucudur. Kanun teklifini hazırlayanlar bu belirsizliğin basın camiasında ve toplumda yaratacağı endişenin farkındadırlar. Zaten istedikleri şey de tam olarak budur.
Bu kanun teklifiyle amaçlanan şey, toplumda endişe ve korku yaratarak kimsenin konuşamadığı, gazetecilerin haber yapmaktan korktuğu, insanların fikrini söylemekten çekindiği bir toplum oluşturmak ve seçim öncesi kimsenin ağzını dahi açamadığı bir süreci mümkün kılmaktır.
Teklifle ceza kanununa bir madde eklenecek, yani yeni bir suç ihdas edilecek; “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçu.”
Hukukçu olmaya, milletvekili olmaya, siyasetçi olmaya gerek yok. Elini vicdanına koymayı bilen herkesi, kanun teklifinin 29. maddesini okumaya davet ediyorum” dedi.
YASA SANSÜR YASASIDIR
29 Maddenin hangi tehlikeleri içinde barındırdığını açıklayan İl Başkanı Kangal maddede gazeteciler e vatandaşları yakından ilgilen tehditleri şöyle belirtti
“(1) Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.
(2) Suçun, failin gerçek kimliğini gizlemek suretiyle veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkraya göre verilen ceza yarı oranında artırılır.”
Bu teklif yasalaşırsa yarın bir haber sitesinde ya da sosyal medyada gördüğünüz “Açlık sınırı arttı.” “İnsanlar yoksullaşıyor.” ya da “Gerçek enflasyon TÜİK’in açıkladığı gibi değil.” tarzında bir haberi paylaştığınız için kendinizi ceza soruşturması ile karşı karşıya bulabilirsiniz.
Bir kişinin sizi ihbar etmesiyle gece vakti evinize baskın düzenlenip gözaltına alınır ve “gerçeğe” aykırı bir bilgiyi yaydığınız gerekçesiyle hapse atılabilirsiniz. Çünkü bu teklifin yasalaşmasıyla birlikte Türkiye’de gerçeğin ne olduğuna karar verecek olan iktidar aparatı olacak; Başta Cumhurbaşkanı, iktidar ortakları ve kraldan fazla kralcılar.
İstenmeyen haberi yapana da ceza verecekler, o haberi beğenip retweet edene, yani yayana da. Yani sosyal medya paylaşımları da bu yasa ile cezaevi tehdidi ile karşı karşıya kalacaktır.
Bu kanun teklifiyle basın özgürlüğünün, haberleşme özgürlüğünün, toplumun haber alma hakkının, siyasal katılma hakkının, düşünce ve ifadeyi özgürce açıklama hakkının daha fazla yok edilmesi tehlikesi hiç olmadığı kadar gerçekleşmeye yakındır.
Teklifin kanunlaşmasıyla birlikte artık kimin gazeteci olup olmadığına Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı karar verecek. Çünkü basın kartları İletişim Başkanlığı bünyesinde kurulacak bir komisyon tarafından verilecek. Yani kimin gazeteci olup kimin olmadığının kararını da Cumhurbaşkanı vermiş olacak.
Kanun teklifiyle internet haber sitelerine künye bulundurma zorunluğu gelecek. Böylece kime baskı yapmaları gerektiğini önceden öğrenmiş olacaklar. Laf dinlemeyenlere, ‘gereğini köşesinde yapmayanlara’ da her türlü yafta ve elbette soruşturma reva görülecek.
Bu kanun teklifi ile yerel gazetelerin resmi ilan gelirlerinin yüzde 75 oranında azalması bekleniyor. Yani onlarca belki yüzlerce yerel gazeteci işsiz kalma tehlikesiyle karşı karşıya.
Bu yasayı oylayacak olan vicdan sahibi milletvekillerine seslenmek istiyorum.Bu kötülüğü ülkemize, insanımıza yapmayın. Sizler milletin vekilisiniz. Cumhurbaşkanlığı iletişim ofisindeki propaganda sorumlularının iradenizi tahakküm altına almasına izin vermeyin.
Milletin adeta nefes borusu olan basını susturmaya çalışan, sosyal medyadan suç örgütü çıkartmaya çalışan bu akıl almaz, demokrasi tanımaz ve hukuk dışı teklifin kanunlaşmasına izin vermeyin.
Herkes biliyor ki bu yasa dezenformasyon değil, sansür yasasıdır. Herkes biliyor ki bu yasanın maksadı iktidarın propaganda aygıtlarının yalanlarını koruma yasasıdır. İktidarın yürüttüğü dezenformasyonu eleştiriden muaf tutma, eleştiriyi yasaklama ve cezalandırma yasasıdır. Milletin sesini kesme yasasıdır.
Seçimlere 5 kala böyle bir teklifin yasalaşması, millet iradesini gasp etmekten başka hiçbir işleve sahip olmayacaktır.
Bu yasa aynı zamanda seçim sürecinin de nasıl büyük bir baskı altında yürütüleceğinin de işaretidir.
KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN...
https://www.youtube.com/channel/UCBp7IrFjc8aeX GDe4LQuRcQ
Elbette bu muğlak kavramlar, bilinçli bir tercihin sonucudur. Kanun teklifini hazırlayanlar bu belirsizliğin basın camiasında ve toplumda yaratacağı endişenin farkındadırlar. Zaten istedikleri şey de tam olarak budur.
Bu kanun teklifiyle amaçlanan şey, toplumda endişe ve korku yaratarak kimsenin konuşamadığı, gazetecilerin haber yapmaktan korktuğu, insanların fikrini söylemekten çekindiği bir toplum oluşturmak ve seçim öncesi kimsenin ağzını dahi açamadığı bir süreci mümkün kılmaktır.
Teklifle ceza kanununa bir madde eklenecek, yani yeni bir suç ihdas edilecek; “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçu.”
Hukukçu olmaya, milletvekili olmaya, siyasetçi olmaya gerek yok. Elini vicdanına koymayı bilen herkesi, kanun teklifinin 29. maddesini okumaya davet ediyorum” dedi.
YASA SANSÜR YASASIDIR
29 Maddenin hangi tehlikeleri içinde barındırdığını açıklayan İl Başkanı Kangal maddede gazeteciler e vatandaşları yakından ilgilen tehditleri şöyle belirtti
“(1) Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.
(2) Suçun, failin gerçek kimliğini gizlemek suretiyle veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkraya göre verilen ceza yarı oranında artırılır.”
Bu teklif yasalaşırsa yarın bir haber sitesinde ya da sosyal medyada gördüğünüz “Açlık sınırı arttı.” “İnsanlar yoksullaşıyor.” ya da “Gerçek enflasyon TÜİK’in açıkladığı gibi değil.” tarzında bir haberi paylaştığınız için kendinizi ceza soruşturması ile karşı karşıya bulabilirsiniz.
Bir kişinin sizi ihbar etmesiyle gece vakti evinize baskın düzenlenip gözaltına alınır ve “gerçeğe” aykırı bir bilgiyi yaydığınız gerekçesiyle hapse atılabilirsiniz. Çünkü bu teklifin yasalaşmasıyla birlikte Türkiye’de gerçeğin ne olduğuna karar verecek olan iktidar aparatı olacak; Başta Cumhurbaşkanı, iktidar ortakları ve kraldan fazla kralcılar.
İstenmeyen haberi yapana da ceza verecekler, o haberi beğenip retweet edene, yani yayana da. Yani sosyal medya paylaşımları da bu yasa ile cezaevi tehdidi ile karşı karşıya kalacaktır.
Bu kanun teklifiyle basın özgürlüğünün, haberleşme özgürlüğünün, toplumun haber alma hakkının, siyasal katılma hakkının, düşünce ve ifadeyi özgürce açıklama hakkının daha fazla yok edilmesi tehlikesi hiç olmadığı kadar gerçekleşmeye yakındır.
Teklifin kanunlaşmasıyla birlikte artık kimin gazeteci olup olmadığına Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı karar verecek. Çünkü basın kartları İletişim Başkanlığı bünyesinde kurulacak bir komisyon tarafından verilecek. Yani kimin gazeteci olup kimin olmadığının kararını da Cumhurbaşkanı vermiş olacak.
Kanun teklifiyle internet haber sitelerine künye bulundurma zorunluğu gelecek. Böylece kime baskı yapmaları gerektiğini önceden öğrenmiş olacaklar. Laf dinlemeyenlere, ‘gereğini köşesinde yapmayanlara’ da her türlü yafta ve elbette soruşturma reva görülecek.
Bu kanun teklifi ile yerel gazetelerin resmi ilan gelirlerinin yüzde 75 oranında azalması bekleniyor. Yani onlarca belki yüzlerce yerel gazeteci işsiz kalma tehlikesiyle karşı karşıya.
Bu yasayı oylayacak olan vicdan sahibi milletvekillerine seslenmek istiyorum.Bu kötülüğü ülkemize, insanımıza yapmayın. Sizler milletin vekilisiniz. Cumhurbaşkanlığı iletişim ofisindeki propaganda sorumlularının iradenizi tahakküm altına almasına izin vermeyin.
Milletin adeta nefes borusu olan basını susturmaya çalışan, sosyal medyadan suç örgütü çıkartmaya çalışan bu akıl almaz, demokrasi tanımaz ve hukuk dışı teklifin kanunlaşmasına izin vermeyin.
Herkes biliyor ki bu yasa dezenformasyon değil, sansür yasasıdır. Herkes biliyor ki bu yasanın maksadı iktidarın propaganda aygıtlarının yalanlarını koruma yasasıdır. İktidarın yürüttüğü dezenformasyonu eleştiriden muaf tutma, eleştiriyi yasaklama ve cezalandırma yasasıdır. Milletin sesini kesme yasasıdır.
Seçimlere 5 kala böyle bir teklifin yasalaşması, millet iradesini gasp etmekten başka hiçbir işleve sahip olmayacaktır.
Bu yasa aynı zamanda seçim sürecinin de nasıl büyük bir baskı altında yürütüleceğinin de işaretidir.
KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN...
https://www.youtube.com/channel/UCBp7IrFjc8aeX GDe4LQuRcQ