İlimizde 24 Ocak tarihinde yaşanan depremde yara alan vatandaşlar, bir depremi de yıkımlarda elde edilen gelirlerden yediği ortaya çıktı. Depremde ağır hasar alan binaların yıkılması konusunda bina sahiplerinin çok büyük maddi kayıplara uğratıldığı ortaya çıktı
Elazığspor kulübü Başkanı Selçuk Öztürk’ün basın toplantısında bu iddiaları gündeme getirilmesine rağmen ileri sürülen rant iddiaları sümen altı edildiği iddaların üzerine gidilmediği görüldü.
Öztürk’ün yıkımlarda Vali ve kurumlara şantajlarla yıkım ihalesi alındığını yönünde açıklaması vurgunun boyutunun ne kadar büyük olduğunda göstermiş oldu.
Öztürk’ün açıklamalarından sonra elaziginsesi.com haber sitesi olarak bir araştırma yaptık.
Yaptığımız araştırmalarda İlimizde meydana gelen deprem sonrası ağır derecede hasarlı binaların yıkım ve enkaz kaldırma işlemlerinin Valilik oluru ile Elazığ Belediye Başkanlığı ile İl Özel İdaresi tarafından yürütülmesi için yetki verildiği görüldü
Ancak, Valilik oluru alan kurumların yıkımlarda öncelikle 7269 sayılı kanununun 13. Maddesine göre yıkım ihalelerini yaptırması gerekirken, D.İ.K 51/ C maddesine göre yıkımları yaptırdıkları tercih ettiği belirlendi.
7269 sayılı kanunun 13 maddesi; “Önce hasarlı bina tespit edilmesi daha sonra mülkiyet sahibine hasarlı bina bildirilmesi ve yıkılması için kendisine süre verilmesini zorunlu kılar.
7269 sayılı kanunun 13 maddesine göre; acele işlerde üç gün diğer işlerde normal yapılan tebligat süresine göre süre verilmesi gerektiği bu durumda hasarlı yapıyı mülkiyet sahibi yıkmaz ise o zaman ilgili kurum o yerin mülki idare amiri illerde vali, diğer yerlerde kaymakamlar kararı ile bu binalar yıkılmasının sağlanmasını vatandaşın verilen sürede yıktırmaması neticesinde kurumların yıktıracağını ve yıkım ve enkaz kaldırma masrafları binadan elde edilecek enkazın paraya çevrilmesi ile tahsil edilebileceğini belirtilmesine rağmen İl Özel idaresinin yıkımları D.İ.K’ nunun 51/C maddesi sanki yıkımlar çok acilmiş gibi değerlendirilerek “Önceden düşünülmesi mümkün olmayan ani ve beklenmeyen olayların ortaya çıkması üzerine acele olarak yapılması gerekip, kapalı veya açık teklif usulünün uygulanmasına yeterli süre bulunmayan işler; diğer ihale usulleriyle temin edilemeyeceği açıkça belli olan işler; bilgisayar alımı, kiralanması, bakım ve onarımı; her çeşit araç ve gerecin yetkili servislerine yaptırılacak periyodik bakım ve onarımları; yedek parça ve lastik alımları” maddesine göre ihaleler yaptığı belirlendi.
Ancak; yıkımlarda 7269 sayılı kanunun 13 maddesi depremde zarar gören çok acil olmayan binaların yıkılması konusunda öncelikle vatandaşın kararında sonra kurumların yıkım işlemlerini yapılması zorunluluğunu ortaya koymuş.
İlimizde kurumlar 7269 sayılı kanunun 13 maddesini dikkate almayıp vatandaşın yıktırmasına engelleyerek, depremde acil olmayan yıkımları D.İ.K 51/C Maddesine göre yaptırarak ihalelerden elde edilen gelirleri vatandaşa değil, yandaşa imkan sağlamışlar.
İzmir’de yıkımları kurumlar değil vatandaşlar yaptırmış…
Elazığ da yaşanan depremden birkaç gün sonrası İzmir’de de aynı şiddette bir deprem yaşanmış orada da birçok bina ağır hasar almış binaların yıkılması söz konusu olmuştu.
Yaptığımız araştırmalarda İzmir’de yaşanan deprem sonrası ağır hasarlı binaların kurumlar tarafından yapılmadığı öncelikle olarak vatandaşların binalarını kendilerinin yıktırdıklarını, binalardan edilen gelirlerin hak sahipleri aldığı öğrenildi.
İzmir’de yıkımlarda uygulanan bu uygulamada bina sahipleri gelir elde ederken İlimizde yıkımı yapılan binaların yıkım işlerini kurumlarda tarafında davetiye ve teklif usulü ile yandaşa yaptırması yandaşa peşkeş çekildiğini ortaya çıkardı.
Yıkımlarda elde edilen rant tartışma yaşatmıştı
Hatırlanacağı üzere İlimizde yıkımlardan elde edilen gelirlerin miktarı o kadar büyük olmalı ki, rantın elde edilmesinde Elazığspor Başkanı Öztürk’ün, gazeteci Nafız Koca’nın rant paylaşımını gündeme getirmişti.
Ve… Pastadan gazetecinin pay almaya çalıştığı ileri sürülmüştü. Öztürk’ün vurguladığı kurumların adrese teslim ihaleler ve bir gazetecinin şantajlarla ihaleler alamaya çalıştığı yönündeki açıklaması yıkım işlerinin adrese teslim ve yandaşa peşkeş çekildiği ileri sürülen iddialarını da güçlenmesine dayanak olarak gösterilmişti.
Özel İdare yıkımları 9 firmaya vermiş…
İlimizde 24 ocak depremi sonrası yıkım konusunda rant iddiaları çok konuşulan gözler yıkımları gerçekleştiren iki kuruma çevrilmişti.
Ancak iddialarla ilgili kurumlar sessiz kalınca elaiginsesi.com haber sitesi olarak Elazığ Belediyesi ve İl Özel İdaresinden bilgiler talep ettik.
İl Özel İdaresi tarafından verdiği bilgilere göre yıkımlarını Devlet İhale Kanunun 51 / C fıkrasına göre “Önceden düşünülmesi mümkün olmayan ani ve beklenmeyen olayların ortaya çıkması üzerine acele olarak yapılması gerekip, kapalı veya açık teklif usulünün uygulanmasına yeterli süre bulunmayan işler olarak değerlendirilmiş” yıkımların nasıl verildiği net açıklamalarda yer almamasına rağmen sözleşme ile 9 adet firmaya yıkım işinin verildiği, bu kapsamda 181.096 metre kare betonarme, 70.000 metre kare ve 20.000 metre kare taş kerpiç yapı olmak üzere 271.096 metre kare yapının kurum tarafından yıktırıldığı, yıkımlardan kurumun 1 milyon 921 bin 500.Tl gelir elde ettiğini açıkladı.
Elazığ Belediyesinden yeterli bilgi verilmedi…
Yıkımlarda rant iddialarının konuşulduğu kurumların odağında olan Elazığ Belediyesinden de yıkımlarla ilgili elaziginsesi.com haber sitesi olarak bilgiler talep etmiştik.
Kurumun şeffaf ve adil bir şekilde yönetildiğini her defasında dile getirilmesine rağmen İl Özel İdaresi gibi yıkımlar hakkında şeffaf bir yaklaşım göstermeyip, bilgi edindirme kanununda belirtilen süreç içerisinde ne yazık ki sorularımıza yanıtı 15.06.2021 tarihinde elimize geçti.
Ancak, Elazığ belediyesinin İl Özel idaresi gibi ihalenin ne şekilde yapıldığı ve belediyenin yıkım işinden ne kadar gelir elde ettiği konusunda bilgi verilmediği görüldü. Sadece 13 firmaya yıkım işinin yaptırıldığı belirtildi. Elazığ Belediyesinin bu bilgi eksikliği Elazığspor Başkanı Selçuk Öztürk’ün adrese teslim ve şantajla ihale verilen kurum olarak Elazığ Belediyesini mi ? adres göstermişti? Sorusunun yanıtı net olarak aydınlanamadı
Vatandaşın kaybı çok büyük…
Deprem sonrası yıkımlardan elde edilen kar hesaplamalarını yıkım işi yapan bir firma yetkilisine sorduk. Yetkili hesaplamayı bize şöyle yaptı.
İlimizde en kötü daireden 1 metre kareden binanın yaşına göre 20 ila 30 kg demir hurdası elde edileceği hesaplanıyor. Bu hesaplamaya göre 100 metre kare bir daireden 20 kg demir çıktığını hesap edildiğinde 2 ton demir hurdası 30 kg elde edildiğinde yaklaşın 3 ton demir hurdası elde ediliyor. Demirin şu andaki hurda fiyatı 4,50 tl den hesaplanırsa 20 kg çıkan bir daireden 9.000 Tl, 30 kg çıkan bir daireden ise 13.500 Tl hurda geliri elde ediliyor. Bu gelirin %30’ı masraflara gittiği hesap edildiğinde 20 kg çıkan bir dairenin hak sahibine 6 bin 300 Tl, 30 kg çıkan bir daireden hak sahibi 9 bin 450 Tl gelir elde ediyor.
Ancak yıkımlar vatandaşlar tarafında yıktırılması engellediğinde daire başına elde edilen bu gelirler daire sahiplerine değil yandaşa akmış oldu.
KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN...
https://www.youtube.com/channel/UCBp7IrFjc8aeX GDe4LQuRcQ
Elazığspor kulübü Başkanı Selçuk Öztürk’ün basın toplantısında bu iddiaları gündeme getirilmesine rağmen ileri sürülen rant iddiaları sümen altı edildiği iddaların üzerine gidilmediği görüldü.
Öztürk’ün yıkımlarda Vali ve kurumlara şantajlarla yıkım ihalesi alındığını yönünde açıklaması vurgunun boyutunun ne kadar büyük olduğunda göstermiş oldu.
Öztürk’ün açıklamalarından sonra elaziginsesi.com haber sitesi olarak bir araştırma yaptık.
Yaptığımız araştırmalarda İlimizde meydana gelen deprem sonrası ağır derecede hasarlı binaların yıkım ve enkaz kaldırma işlemlerinin Valilik oluru ile Elazığ Belediye Başkanlığı ile İl Özel İdaresi tarafından yürütülmesi için yetki verildiği görüldü
Ancak, Valilik oluru alan kurumların yıkımlarda öncelikle 7269 sayılı kanununun 13. Maddesine göre yıkım ihalelerini yaptırması gerekirken, D.İ.K 51/ C maddesine göre yıkımları yaptırdıkları tercih ettiği belirlendi.
7269 sayılı kanunun 13 maddesi; “Önce hasarlı bina tespit edilmesi daha sonra mülkiyet sahibine hasarlı bina bildirilmesi ve yıkılması için kendisine süre verilmesini zorunlu kılar.
7269 sayılı kanunun 13 maddesine göre; acele işlerde üç gün diğer işlerde normal yapılan tebligat süresine göre süre verilmesi gerektiği bu durumda hasarlı yapıyı mülkiyet sahibi yıkmaz ise o zaman ilgili kurum o yerin mülki idare amiri illerde vali, diğer yerlerde kaymakamlar kararı ile bu binalar yıkılmasının sağlanmasını vatandaşın verilen sürede yıktırmaması neticesinde kurumların yıktıracağını ve yıkım ve enkaz kaldırma masrafları binadan elde edilecek enkazın paraya çevrilmesi ile tahsil edilebileceğini belirtilmesine rağmen İl Özel idaresinin yıkımları D.İ.K’ nunun 51/C maddesi sanki yıkımlar çok acilmiş gibi değerlendirilerek “Önceden düşünülmesi mümkün olmayan ani ve beklenmeyen olayların ortaya çıkması üzerine acele olarak yapılması gerekip, kapalı veya açık teklif usulünün uygulanmasına yeterli süre bulunmayan işler; diğer ihale usulleriyle temin edilemeyeceği açıkça belli olan işler; bilgisayar alımı, kiralanması, bakım ve onarımı; her çeşit araç ve gerecin yetkili servislerine yaptırılacak periyodik bakım ve onarımları; yedek parça ve lastik alımları” maddesine göre ihaleler yaptığı belirlendi.
Ancak; yıkımlarda 7269 sayılı kanunun 13 maddesi depremde zarar gören çok acil olmayan binaların yıkılması konusunda öncelikle vatandaşın kararında sonra kurumların yıkım işlemlerini yapılması zorunluluğunu ortaya koymuş.
İlimizde kurumlar 7269 sayılı kanunun 13 maddesini dikkate almayıp vatandaşın yıktırmasına engelleyerek, depremde acil olmayan yıkımları D.İ.K 51/C Maddesine göre yaptırarak ihalelerden elde edilen gelirleri vatandaşa değil, yandaşa imkan sağlamışlar.
İzmir’de yıkımları kurumlar değil vatandaşlar yaptırmış…
Elazığ da yaşanan depremden birkaç gün sonrası İzmir’de de aynı şiddette bir deprem yaşanmış orada da birçok bina ağır hasar almış binaların yıkılması söz konusu olmuştu.
Yaptığımız araştırmalarda İzmir’de yaşanan deprem sonrası ağır hasarlı binaların kurumlar tarafından yapılmadığı öncelikle olarak vatandaşların binalarını kendilerinin yıktırdıklarını, binalardan edilen gelirlerin hak sahipleri aldığı öğrenildi.
İzmir’de yıkımlarda uygulanan bu uygulamada bina sahipleri gelir elde ederken İlimizde yıkımı yapılan binaların yıkım işlerini kurumlarda tarafında davetiye ve teklif usulü ile yandaşa yaptırması yandaşa peşkeş çekildiğini ortaya çıkardı.
Yıkımlarda elde edilen rant tartışma yaşatmıştı
Hatırlanacağı üzere İlimizde yıkımlardan elde edilen gelirlerin miktarı o kadar büyük olmalı ki, rantın elde edilmesinde Elazığspor Başkanı Öztürk’ün, gazeteci Nafız Koca’nın rant paylaşımını gündeme getirmişti.
Ve… Pastadan gazetecinin pay almaya çalıştığı ileri sürülmüştü. Öztürk’ün vurguladığı kurumların adrese teslim ihaleler ve bir gazetecinin şantajlarla ihaleler alamaya çalıştığı yönündeki açıklaması yıkım işlerinin adrese teslim ve yandaşa peşkeş çekildiği ileri sürülen iddialarını da güçlenmesine dayanak olarak gösterilmişti.
Özel İdare yıkımları 9 firmaya vermiş…
İlimizde 24 ocak depremi sonrası yıkım konusunda rant iddiaları çok konuşulan gözler yıkımları gerçekleştiren iki kuruma çevrilmişti.
Ancak iddialarla ilgili kurumlar sessiz kalınca elaiginsesi.com haber sitesi olarak Elazığ Belediyesi ve İl Özel İdaresinden bilgiler talep ettik.
İl Özel İdaresi tarafından verdiği bilgilere göre yıkımlarını Devlet İhale Kanunun 51 / C fıkrasına göre “Önceden düşünülmesi mümkün olmayan ani ve beklenmeyen olayların ortaya çıkması üzerine acele olarak yapılması gerekip, kapalı veya açık teklif usulünün uygulanmasına yeterli süre bulunmayan işler olarak değerlendirilmiş” yıkımların nasıl verildiği net açıklamalarda yer almamasına rağmen sözleşme ile 9 adet firmaya yıkım işinin verildiği, bu kapsamda 181.096 metre kare betonarme, 70.000 metre kare ve 20.000 metre kare taş kerpiç yapı olmak üzere 271.096 metre kare yapının kurum tarafından yıktırıldığı, yıkımlardan kurumun 1 milyon 921 bin 500.Tl gelir elde ettiğini açıkladı.
Elazığ Belediyesinden yeterli bilgi verilmedi…
Yıkımlarda rant iddialarının konuşulduğu kurumların odağında olan Elazığ Belediyesinden de yıkımlarla ilgili elaziginsesi.com haber sitesi olarak bilgiler talep etmiştik.
Kurumun şeffaf ve adil bir şekilde yönetildiğini her defasında dile getirilmesine rağmen İl Özel İdaresi gibi yıkımlar hakkında şeffaf bir yaklaşım göstermeyip, bilgi edindirme kanununda belirtilen süreç içerisinde ne yazık ki sorularımıza yanıtı 15.06.2021 tarihinde elimize geçti.
Ancak, Elazığ belediyesinin İl Özel idaresi gibi ihalenin ne şekilde yapıldığı ve belediyenin yıkım işinden ne kadar gelir elde ettiği konusunda bilgi verilmediği görüldü. Sadece 13 firmaya yıkım işinin yaptırıldığı belirtildi. Elazığ Belediyesinin bu bilgi eksikliği Elazığspor Başkanı Selçuk Öztürk’ün adrese teslim ve şantajla ihale verilen kurum olarak Elazığ Belediyesini mi ? adres göstermişti? Sorusunun yanıtı net olarak aydınlanamadı
Vatandaşın kaybı çok büyük…
Deprem sonrası yıkımlardan elde edilen kar hesaplamalarını yıkım işi yapan bir firma yetkilisine sorduk. Yetkili hesaplamayı bize şöyle yaptı.
İlimizde en kötü daireden 1 metre kareden binanın yaşına göre 20 ila 30 kg demir hurdası elde edileceği hesaplanıyor. Bu hesaplamaya göre 100 metre kare bir daireden 20 kg demir çıktığını hesap edildiğinde 2 ton demir hurdası 30 kg elde edildiğinde yaklaşın 3 ton demir hurdası elde ediliyor. Demirin şu andaki hurda fiyatı 4,50 tl den hesaplanırsa 20 kg çıkan bir daireden 9.000 Tl, 30 kg çıkan bir daireden ise 13.500 Tl hurda geliri elde ediliyor. Bu gelirin %30’ı masraflara gittiği hesap edildiğinde 20 kg çıkan bir dairenin hak sahibine 6 bin 300 Tl, 30 kg çıkan bir daireden hak sahibi 9 bin 450 Tl gelir elde ediyor.
Ancak yıkımlar vatandaşlar tarafında yıktırılması engellediğinde daire başına elde edilen bu gelirler daire sahiplerine değil yandaşa akmış oldu.
KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN...
https://www.youtube.com/channel/UCBp7IrFjc8aeX GDe4LQuRcQ