Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki Genel Kurulunda gündem dışı söz alan Cumhuriyet Halk Partisi Elazığ Milletvekili ve Parti Meclis Üyesi Gürsel Erol Maden ilçesindeki bir maden sahasının ihalesine ilişkin sorunları dile getirerek ihalede eften püften bir değişiklikle göz boyandığını ihale şartnamesindeki değişikliğin yeterli olmadığına dikkat çekti
Eften püften bir değişiklik yaptılar
Geçtiğimiz haftalarda Elâzığ'da yaşanan, yapılması planlanan bir ihaleyle ilgili, bir maden sahasının ihalesiyle ilgili bir sorunu gündeme getirdiğini belirten CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol "ihale şartnamesinde yaşanan değişikliğin yeterli olmadığını açıkladı.
Elazığ’da her kesim bu şartnameyle ihalenin adil olmayacağı, katılımın yükseltilmesi gerektiği, ihalenin daha şeffaf olması gerektiği konusunda bir görüş beyan ettiğini dile getiren Erol, Dün itibarıyla, yine, Ak Parti’nin 3 milletvekili, İl Başkanı ve İl Özel İdaresi Başkanı, Encümen Başkanı Elâzığ'da toplantı yaparak bu ihale süreciyle ilgili bir değerlendirme yaptılar. Ama ne yazık ki yapılan ihale şartnamesinde yeteri derecede katılımın sağlanamayacağı, ihalenin şeffaf olmayacağı konusunda tereddütlerimiz giderilmedi. Niye giderilmedi? İhale şartnamesinde yani ihale iptal edilmeden önceki şartnameyle yeni şartname arasında bir tek fark var. Nedir o fark? Flotasyon tesislerinin Elâzığ'da kurulmasıyla ilgili bir madde eklediler. Flotasyon tesisi ne demek? Çıkan ham maddenin işlenmesi demek. Yani zaten sonuç itibarıyla bu ihaleyi alan firma bu tesisi yapmak zorunda. Yalnızca "Biz bir değişiklik yaptık." demek adına eften püften bir gerekçeyle bir değişiklik yaptılar.
İhaleyi alacak firma belli
Erol ihalenin hangi firma tarafından alınacağını ihalenin yapılma şekli ile belli olduğunu vurgulayarak;” Bakın şimdi sayın milletvekilleri, bu ihale nereyi kapsıyor? Bu ihale Adıyaman'daki bir maden sahası ile Elâzığ'daki bir maden sahasını kapsıyor. Adıyaman ile Elâzığ arasında sınır bağı olmadığı hâlde... Bakın, burası Elâzığ, burası Adıyaman; Elâzığ'ın ve Adıyaman'ın batıdaki komşusu Malatya, doğudaki komşusu Diyarbakır. Yani bir sınır bölge birlikteliği yok ve çıkacak madenin bir damar akışı da yok ama 2 ihale birleştirildi. Oradaki ihaleyi bir firmanın alacağına dair yapılan yorumlar 2 ihalenin birleştirilmesinin gerekçesi olarak söyleniyor. Bunu kim söylüyor? Elâzığ Madenciler Derneği yürütmeyi durdurma davası açtı. Elâzığ'daki siyasi partiler, Elâzığ'daki hukukçular bu ihaleyi kimin alacağını bugünden işaret ederek basına açıklama yaptılar ve dava açtılar.
Şimdi, benim önümde 2 tane dosya var. 4 Nisanda 30 milyar dolarlık ihalenin yapılacağı alanı hangi firmanın alacağına dair mahkeme dilekçesini, yazışmaları ve oradaki açıklamaları, belgeleri içeren. Bunun birini kendi Grup Başkan Vekilime, Özgür Özel Bey'e vereceğim, birini de Ak Parti Grup Başkan Vekiline vereceğim. İhale 4 Nisanda. 5 Nisanda bu dosyayı açın, burada belirtilen, iddia edilen şahıs ihaleyi aldı mı almadı mı, gözlerinizle şahit olun” diyerek konuşmasına şöyle devam etti.
Kamu Zararı Var
İhale ile ilgili olarak İnanılmaz kamu zararı olduğundan bahseden Erol; Nedir kamu zararı? Biz dedik ki: Bu ihaleyi rödevans sistemiyle ihale edin. Nedir rödevans sistemi? Çıkan madenin belli bir oranının devlete, kamu bütçesine aktarılmasıyla ilgili. Ama rödevans sistemiyle ihale yapılmadı, bir bedel üzerinden ihaleye çıktı. Şimdi, size soruyorum 100 milyon dolar çıkan bir maden yatağından istenen para da aynı olacak, 30 milyar dolar çıkan bir maden yatağından da istenen para aynı olacak. Burada doğru yöntem neydi? Rödevans yöntemiydi. Ayrıca, buradan, sürem çok kısıtlı olduğu için hızlı hızlı geçtim. Ayrıca, buradan bir konuyu daha belirtmek istiyorum. Bu işin içinde devlet olmalı, bu işin içinde kamu olmalı, bu işin içinde Elazığ girişimcileri olmalı. Niye? Bakın, Elazığ madende, Maden Bakır İşletmesi vardı. Maden Bakır İşletmesini bir özel holding aldı, işletir oldu, maden ilçesi bitti, ekonomisi bitti, istihdam alanı bitti. Ve buradan MHP Grup Başkan Vekillerimi bilgilendirmek isterim. Maden Belediyesi MHP'li bir Belediye Başkanıdır. Kanun gereği, yasa gereği madenden çıkan payın belli bir oranı o ilçeye verilmesi gerektiği hâlde holding vermeyerek, Maden Belediyesi dava açtı. Niye dava açtı? Eğer işin içerisinde devlet olsaydı, direkt Maden Belediyesinin bütçesine aktaracaktı ama özel şirket olduğu için, Maden Belediyesi 7 milyon lirayı alamadığı için mahkemelik oldu" diye konuştu.
KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN...
https://www.youtube.com/channel/UCBp7IrFjc8aeX GDe4LQuRcQ
Eften püften bir değişiklik yaptılar
Geçtiğimiz haftalarda Elâzığ'da yaşanan, yapılması planlanan bir ihaleyle ilgili, bir maden sahasının ihalesiyle ilgili bir sorunu gündeme getirdiğini belirten CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol "ihale şartnamesinde yaşanan değişikliğin yeterli olmadığını açıkladı.
Elazığ’da her kesim bu şartnameyle ihalenin adil olmayacağı, katılımın yükseltilmesi gerektiği, ihalenin daha şeffaf olması gerektiği konusunda bir görüş beyan ettiğini dile getiren Erol, Dün itibarıyla, yine, Ak Parti’nin 3 milletvekili, İl Başkanı ve İl Özel İdaresi Başkanı, Encümen Başkanı Elâzığ'da toplantı yaparak bu ihale süreciyle ilgili bir değerlendirme yaptılar. Ama ne yazık ki yapılan ihale şartnamesinde yeteri derecede katılımın sağlanamayacağı, ihalenin şeffaf olmayacağı konusunda tereddütlerimiz giderilmedi. Niye giderilmedi? İhale şartnamesinde yani ihale iptal edilmeden önceki şartnameyle yeni şartname arasında bir tek fark var. Nedir o fark? Flotasyon tesislerinin Elâzığ'da kurulmasıyla ilgili bir madde eklediler. Flotasyon tesisi ne demek? Çıkan ham maddenin işlenmesi demek. Yani zaten sonuç itibarıyla bu ihaleyi alan firma bu tesisi yapmak zorunda. Yalnızca "Biz bir değişiklik yaptık." demek adına eften püften bir gerekçeyle bir değişiklik yaptılar.
İhaleyi alacak firma belli
Erol ihalenin hangi firma tarafından alınacağını ihalenin yapılma şekli ile belli olduğunu vurgulayarak;” Bakın şimdi sayın milletvekilleri, bu ihale nereyi kapsıyor? Bu ihale Adıyaman'daki bir maden sahası ile Elâzığ'daki bir maden sahasını kapsıyor. Adıyaman ile Elâzığ arasında sınır bağı olmadığı hâlde... Bakın, burası Elâzığ, burası Adıyaman; Elâzığ'ın ve Adıyaman'ın batıdaki komşusu Malatya, doğudaki komşusu Diyarbakır. Yani bir sınır bölge birlikteliği yok ve çıkacak madenin bir damar akışı da yok ama 2 ihale birleştirildi. Oradaki ihaleyi bir firmanın alacağına dair yapılan yorumlar 2 ihalenin birleştirilmesinin gerekçesi olarak söyleniyor. Bunu kim söylüyor? Elâzığ Madenciler Derneği yürütmeyi durdurma davası açtı. Elâzığ'daki siyasi partiler, Elâzığ'daki hukukçular bu ihaleyi kimin alacağını bugünden işaret ederek basına açıklama yaptılar ve dava açtılar.
Şimdi, benim önümde 2 tane dosya var. 4 Nisanda 30 milyar dolarlık ihalenin yapılacağı alanı hangi firmanın alacağına dair mahkeme dilekçesini, yazışmaları ve oradaki açıklamaları, belgeleri içeren. Bunun birini kendi Grup Başkan Vekilime, Özgür Özel Bey'e vereceğim, birini de Ak Parti Grup Başkan Vekiline vereceğim. İhale 4 Nisanda. 5 Nisanda bu dosyayı açın, burada belirtilen, iddia edilen şahıs ihaleyi aldı mı almadı mı, gözlerinizle şahit olun” diyerek konuşmasına şöyle devam etti.
Kamu Zararı Var
İhale ile ilgili olarak İnanılmaz kamu zararı olduğundan bahseden Erol; Nedir kamu zararı? Biz dedik ki: Bu ihaleyi rödevans sistemiyle ihale edin. Nedir rödevans sistemi? Çıkan madenin belli bir oranının devlete, kamu bütçesine aktarılmasıyla ilgili. Ama rödevans sistemiyle ihale yapılmadı, bir bedel üzerinden ihaleye çıktı. Şimdi, size soruyorum 100 milyon dolar çıkan bir maden yatağından istenen para da aynı olacak, 30 milyar dolar çıkan bir maden yatağından da istenen para aynı olacak. Burada doğru yöntem neydi? Rödevans yöntemiydi. Ayrıca, buradan, sürem çok kısıtlı olduğu için hızlı hızlı geçtim. Ayrıca, buradan bir konuyu daha belirtmek istiyorum. Bu işin içinde devlet olmalı, bu işin içinde kamu olmalı, bu işin içinde Elazığ girişimcileri olmalı. Niye? Bakın, Elazığ madende, Maden Bakır İşletmesi vardı. Maden Bakır İşletmesini bir özel holding aldı, işletir oldu, maden ilçesi bitti, ekonomisi bitti, istihdam alanı bitti. Ve buradan MHP Grup Başkan Vekillerimi bilgilendirmek isterim. Maden Belediyesi MHP'li bir Belediye Başkanıdır. Kanun gereği, yasa gereği madenden çıkan payın belli bir oranı o ilçeye verilmesi gerektiği hâlde holding vermeyerek, Maden Belediyesi dava açtı. Niye dava açtı? Eğer işin içerisinde devlet olsaydı, direkt Maden Belediyesinin bütçesine aktaracaktı ama özel şirket olduğu için, Maden Belediyesi 7 milyon lirayı alamadığı için mahkemelik oldu" diye konuştu.
KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN...
https://www.youtube.com/channel/UCBp7IrFjc8aeX GDe4LQuRcQ