Kendisini Halkçı ve Devletçi bir milletvekili olduğunu ifade eden CHP Milletvekili Gürsel Erol, kamu kaynaklarının hovardaca harcanması konusunda seçildiği günden beri muhalefet partisi milletvekili olarak konuşmaktan korkması dikkat çekiyor. Öyle ki, geçtiğimiz aylarda CHP’si Beşiktaş Belediye Başkanı'nın tutuklanmasına neden olan Bilginay Şirketinin Elazığ Belediyesi ihalesini de alması dikkatleri Elazığ’da Gürsel Erol’a çevirmişti. CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol’un bu konuda “GIKI” çıkmayınca haksızlığı dile getirmek Saadet Partisi Genel Başkanı düşmüştü. Geçtiğimiz günlerde Kanal Fırat’ta programa çıkan Erol’un güncelliğini koruyan bu konuda bir açıklama yapması beklenirken pas geçerek değinmeyip İktidarın Apo üzerinden yürüttüğü süreci değerlendirmesi yine belediye hakkında konuşmaktan korkuyor algısının güçlenmesine neden oldu
USÜLSÜZLÜĞÜ KONUŞMAK YERİNE APO’YU KONUŞTU
Belediyeyi konuşmaktan korkan CHP Milletvekili Erol iktidarın yürütmüş olduğu süreçle ilgili olarak gayet cesur ifadeler kullandığı görüldü. Erol konuşmasında; Türkiye’nin sorunu dava siyasilerle ilgili dava süreci olmamalı. Bakın emekliler maaşları ev kirasına yetmiyor. Asgari ücrete bakıyorsun beklentini çok altında enflasyonun çok altında. On binlerce atanamayan öğretmen var. Gençlere bakıyorsunuz. Kamu sınavlarında mülakat kaldırılacak dedi. Yazılı birinci olan mülakatta sonuncu oluyor. Liyakat yok adalet yok. Yokluk yoksulluk almış başını gidiyor. Türkiye bu sorunları sen bir siyasi partinin genel başkanının konuşmasından dolayı belediye başkanının konuşmasından dolayı dava süreci açıyorsun. Peki MHP Milletvekilli Abdullah Öcalanı Abdullah bey dedi. Sayın Abdullah Öcalan dedi. Neden dava açmıyorsun onunla ilgili hadi aç bakayım. Bu ülkede 30 bin kişinin ölümünden sorgulanan ömür boyu hapis cezası almış adama her gün heyet gönderiyorsunuz. Onun ifadelerini kamuoyuna açıklıyorsunuz. Bunlar suç değil mi o zaman. Bu ülkenin askerini polisini şehit eden İmralı’da yatan o şerefsiz terör örgütü lideri Türkiye için terörü bitirmek için umut olacak. Onunla görüşmeler yapacaksın. O görüşmeleri yapanları her gün televizyonlarda vereceksin. Açıklamalarını kamuoyuna duyuracaksın. Bunların hiç biri suç değil. Terörist Abdullah Öcalan Abdullah bey oldu. Sayın Öcalan oldu. Böyle ifade edilecek. Sen diğer taraftan bir belediye başkanının sözlü ifadesinden dolayı bir siyasi partinin genel başkanının sözlü ifadesinden dolayı polis eşliğinde alacaksın. Ankara’dan İstanbul’a götüreceksin. Bunlar olmamalı. Bu ülke hepimizin. Bu devlet hepimizin. Devleti bu şekilde itibarını yaralamamalıyız. Her insanımızın birincisi can güvenliği yok. Ben milletvekiliyim başıma ne geleceğini bilmiyorum. Bunlar doğru şeyler değil. Yasal bir siyasi partinin varlığı ülke yönetimi ile ilgili iddia ortaya koymaktır. Sen ülke için bunu risk göreceksin. 30 bin polis ve askerimizi şehit eden şerefsizleri bu ülke için umut göreceksin. Bu asla kabul edilebilir bir şey değildir" şeklinde konuşması dikkat çekti.