Saadet Partisi İl Başkanı Abdullah Akın, İlimizde yaşanan sorunlara yönelik yazılı bir açıklama yaptı. İl Başkanı Abdullah Akın açıklamasında ; Elazığ’ın gerçek sorunlarını konuşacak olursak, ne bitmeyen stadyumdur, ne Hazarbaba kayak merkezine kurulan büyük salıncaktır, ne de orduevine yapılan battı çıktıdır. Elazığ’ın gerçek gündemi ve sorunu gençlerimizin işsizliğidir vurgusu yaparak Nedeni ise gençlerin iş bulamasını gerekçe gösterdi. Çoğunluğu memur olan İlimizde eskiden kamuda işe girmek kolay olduğunu ifade etti. Saadet Partisi İl Başkanı Akın,”Bende bir işçi çocuğuyum. Ancak biliyoruz ki şu an kamu kuruluşlarında işe girmek çok zorlaştı. Ve yeni nesil işsizlikten kırılıyor bunu hepimiz biliyoruz. Elazığ’da her evde mutlaka birinin oğlu, kızı, torunu veya yeğeni işsiz. Bu kadar gencimizi kamuda istihdam etmek zaten çok zor. Bu yüzden özel sektörde istihdam oluşturmak gerekiyor. Bu çok açık bir gerçektir” dedi.
Şu an iş bulamayan tertemiz gençlerin intiharın eşiğine geldiğine dikkat çeken Akın; “Ya yollara düşmüş anadan babadan ayrı gurbette iş arıyor. İşte en son Samsun’da bir gencimiz eline iş-aş yazıp intihar etti. Elazığ’ımızda çocuklarımızın bu noktaya gelmeyeceğinin kimse garantisini veremez, neden! çünkü iş yok. Anne babalar olarak bizler şu an ve gelecekte çocuklarımızın kimseye muhtaç olmasını istemiyorsak doğru adımlar atmak zorundayız doğru konuları konuşmak zorundayız. Sadece günümüzün basit konularını ele alan bir siyaset izlersek ve de bunları da desteklersek, maalesef çocuklarımıza kötülük etmiş oluruz, geleceğiyle oynamış oluruz” diyerek yaşanan tehlikelere bir kez daha dikkat çekti.
Ekonomik alanda Malatya, Antep, Kayseri bir ticaret merkezine döndüğünü belirten Saadet Partisi il Başkanı Akın, “Tüm dünya bu illerimizle ticaret yapıyor. Hiç durmayan bir çarkları var. Ticaret çok hareketli. Herkes ununu elemiş eleğini asmış. 1 yıl işletmesini, dükkanını kapatsa yine de geçimini sürdürecek kadar büyüdüler. Neden çünkü ilin yöneticileri esnafa 1000 lira destek vermek yerine yeni iş sahaları açmak için, ticareti canlandırmak için can havliyle çalışıp, illerine sınıf atlattılar. Elazığ’ımıza dönersek; birileri çıkmış diyor ki Elazığ’da işsizlik yok, iş beğenmemezlik var. El insaf diyorum. Olabilir 2-3 tane insan belki bunu yapmıştır. Ama bunu genele yayamazsınız. Ne bekliyorduk, Mühendis, öğretmen, teknik eleman gelip yer mi temizleyecek, kazma kürekte mi çalışacak. Aileler çocuklarını bunun için mi bu kadar okutup emek veriyor alın teri döküyorlar. Gençlerimizin ümidi tükenmiş, işte çay ocakları dolup taşmış durumda bunu herkes görebiliyor” vurgusu ile İlimizdeki işsizliğin artışına dikkat çekti..
Akın, 18 yıldır Tüm kamu kuruluşlarının imkanları iktidarın elinin altında biliyorsunuz. Buradan Elazığ’ın tüm idarecilerine soruyorum.
1)Bakınız burası Elazığ sanayi sitesi, binalar harabeye dönmüş, eskimiş, insanların aracını park edecekleri yer yok. Hiç çıkıp bir güne birgün şu sanayi sitesini bir ziyaret edip buraların halini gördünüz mü?
2)Elazığımızda bir kısım Gençlerimiz işleri ve düzgün bir çevreleri yok diye her gün yanlış yollara sapıp, uyuşturucunun pençesine düşüp umutsuz bir şekilde yaşıyorlar buna kim dur diyecek ne çözüm ürettiniz?
3)Depremde evleri yıkılan vatandaşlara niçin tekrardan para karşılığında ev yapıldı? Sosyal devlet olmak bunu mu gerektiriyor? yapmalıdır.
4)Yeniden bir deprem geçirmeyeceğimizin garantisi yok. Bunun için ne tür önlemler alındı. Toplanma ve sığınma alanlarının durumu çok yetersiz, bunlar için neler yapılıyor?
5)Elazığ’daki su kesintileri neden önlenemiyor. Artık isyan etme noktasına gelen mahalle halkının sesini niçin duymazdan geliyorsunuz? Niçin bir açıklama dahi yapma gereği hissetmiyorsunuz?
6)Yola bakım yapılırken niçin vatandaş mağdur olmasın diye alternatif yollara yönlendirip işaretçiler koymuyorsunuz, kimin yaptığı belli olmayan üzerlerinde kıyafetsiz çalışma ekipleriniz koca mahallelere girişi kafasına göre kapatıyor? Birinin hastası olsa ambulans giremeyip kişi vefat etse yerine getirebilecek misiniz ?
7)Elazığın cadde ve mahalle trafiği, yol yönleri düzeltilerek neden rahatlatılmıyor ? Niçin üzerinde çalışılmıyor? Ne bekleniyor bunun için ?
Gelelim İlçelerimizin Durumuna;
8)İşte Karakoçan,
Elazığımızın en nadide ilçelerinden biri. İnsanıyla, kültürüyle, konumuyla. Ancak gençleri ile esnafıyla bir konuşun da bakın sizlere neler söyleyecek. Buranın insanı bunu hakedecek ne yaptı, sizlere güvenmekten başka.
9)İşte Arıcak,
Oradaki kıymetli vatandaşlarımız, özelleştirilen Tedaş ve Telekom yüzünden canlarından bezmiş durumdalar. Bir telefon arızası 1 ayda 1,5 ayda ancak çözülebiliyor. Olacak şey mi? Maden, Alacakaya, Arıcak ve
Palu ilçemize sadece 1 ekip bakıyor. Bu ilçedeki çocuklar bu şartlar altında nasıl uzaktan eğitim görecek. İşte özelleştirmesi yapılan kurumların halka zulmettiğine şahit oluyoruz.
Bir an önce bu kurumların denetimleri sıkılaştırılmalıdır. Arızaya müdahale zamanı 1 gün ile sınırlandırılmalıdır.
Vatandaş Evinin önüne, bahçesine elektrik almak için gitse en yüksek tarifeden elektrik tarifesi uygulanarak eziliyor. Neymiş iskan yok. Köy yerinde tapu yok iskan yok 40 tane varis var. Nerden sana bulsun bunu. Eee o yoksa ticarethane tarifesi uygularız deniliyor. İşte özelleştirme zulmünün en küçük örneği.
Ekonomiden tasarruf diye Arıcak Adliyesini kapatıyorsunuz. En küçük dava için bu Arıcaklı kardeşlerimizi Palu adliyesine gönderiyorsunuz. Olacak şey mi bu? sizin bindiğiniz 2-3 arabanın aylık yakıtı orada ki Adliyedeki personelin gideri kadardır. Tasarruf hizmetten olmaz. İsraftan olur, lüksten şatafattan olur.
Maalesef Arıcaklı vatandaşlarımız 80’li yıllara geri döndü
10)İşte Keban,
Keban yoluna asfalt döküldü, süpürülmediği için vatandaşın habire arabasının camı kırılıyor. Her yerde olduğu gibi bu konuda da Denetim yok, ilgi yok.
15 Temmuzdan bugüne hala top sahasına, DSİ, baraja ve keban trafoya giden yol hala kapalı. Hala tehlike geçmedi mi ne bekleniyor?
Keban Denizli köyünde Selçuklulardan kalan kervansaray var hala restore edilmedi. Sanırım bununda restore edilmesi için iyice yıkılması bekleniyor.
11)İşte Baskil,
İşsizlik her ilçede olduğu gibi maalesef bu ilçemizde de hat safhaya çıkmış durumda.
Baskil organize sanayisi yapılacak denildi hala daha bir çivi çakılmadı. Millete söz verilip verilip gidiliyor. Depremde Baskilde 3 liseyi yıkma kararı verdiniz ancak hala yeni lise yapılmadı. Bu nasıl bir Elazığ sevgisi anlamadım.
12)Maden ilçemizde zehir saçan atık pis suları sokağın ortasına döken Maden işletmesi için ne yaptınız? Maden Esnafını dükkanlarından çıkardınız, kendilerine alternatif yerler niçin yapılıp tahsis edilmedi. Ne zamandan beri millete başınızın çaresine bakın diyen bir devlet olduk.
Bir an önce Maden deki esnafımıza çıkarıldıkları yere alternatif bir çarşı oluşturulmalıdır.
İşte Elazığın durumu bu!
Sevgili Elazığlı hemşerilerim.
Bu soruları idarecilere niçin sordum? Sayın vekillerimize, sayın valimize ve sayın belediye başkanımıza yardımcı olmak için sordum. Çünkü bilsinler ki Allah kendilerinden bunları soracak. Şimdiden bilsinler hazırlansınlar. Çünkü bulundukları yer bir makam asla değil. Hizmet noktasıdır. Ne zaman makam olur? Hizmetin hakkını verdiklerinde.
İdareciler bilmedir ki, Bu işin vebali çok büyüktür. Siz böyle bir göreve talipseniz ve orada yetkiliyseniz, “ben yarın bu halkın hangi sorununu çözeyim diye”, gece başınızın yastığınızı ıslatması gerekir. Vekillik biter, başkanlık biter herşey gelir geçer, geriye sadece yaptıklarınız kalır”dedi.
KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN...
https://www.youtube.com/channel/UCBp7IrFjc8aeXGDe4LQuRcQ
Şu an iş bulamayan tertemiz gençlerin intiharın eşiğine geldiğine dikkat çeken Akın; “Ya yollara düşmüş anadan babadan ayrı gurbette iş arıyor. İşte en son Samsun’da bir gencimiz eline iş-aş yazıp intihar etti. Elazığ’ımızda çocuklarımızın bu noktaya gelmeyeceğinin kimse garantisini veremez, neden! çünkü iş yok. Anne babalar olarak bizler şu an ve gelecekte çocuklarımızın kimseye muhtaç olmasını istemiyorsak doğru adımlar atmak zorundayız doğru konuları konuşmak zorundayız. Sadece günümüzün basit konularını ele alan bir siyaset izlersek ve de bunları da desteklersek, maalesef çocuklarımıza kötülük etmiş oluruz, geleceğiyle oynamış oluruz” diyerek yaşanan tehlikelere bir kez daha dikkat çekti.
Ekonomik alanda Malatya, Antep, Kayseri bir ticaret merkezine döndüğünü belirten Saadet Partisi il Başkanı Akın, “Tüm dünya bu illerimizle ticaret yapıyor. Hiç durmayan bir çarkları var. Ticaret çok hareketli. Herkes ununu elemiş eleğini asmış. 1 yıl işletmesini, dükkanını kapatsa yine de geçimini sürdürecek kadar büyüdüler. Neden çünkü ilin yöneticileri esnafa 1000 lira destek vermek yerine yeni iş sahaları açmak için, ticareti canlandırmak için can havliyle çalışıp, illerine sınıf atlattılar. Elazığ’ımıza dönersek; birileri çıkmış diyor ki Elazığ’da işsizlik yok, iş beğenmemezlik var. El insaf diyorum. Olabilir 2-3 tane insan belki bunu yapmıştır. Ama bunu genele yayamazsınız. Ne bekliyorduk, Mühendis, öğretmen, teknik eleman gelip yer mi temizleyecek, kazma kürekte mi çalışacak. Aileler çocuklarını bunun için mi bu kadar okutup emek veriyor alın teri döküyorlar. Gençlerimizin ümidi tükenmiş, işte çay ocakları dolup taşmış durumda bunu herkes görebiliyor” vurgusu ile İlimizdeki işsizliğin artışına dikkat çekti..
Akın, 18 yıldır Tüm kamu kuruluşlarının imkanları iktidarın elinin altında biliyorsunuz. Buradan Elazığ’ın tüm idarecilerine soruyorum.
1)Bakınız burası Elazığ sanayi sitesi, binalar harabeye dönmüş, eskimiş, insanların aracını park edecekleri yer yok. Hiç çıkıp bir güne birgün şu sanayi sitesini bir ziyaret edip buraların halini gördünüz mü?
2)Elazığımızda bir kısım Gençlerimiz işleri ve düzgün bir çevreleri yok diye her gün yanlış yollara sapıp, uyuşturucunun pençesine düşüp umutsuz bir şekilde yaşıyorlar buna kim dur diyecek ne çözüm ürettiniz?
3)Depremde evleri yıkılan vatandaşlara niçin tekrardan para karşılığında ev yapıldı? Sosyal devlet olmak bunu mu gerektiriyor? yapmalıdır.
4)Yeniden bir deprem geçirmeyeceğimizin garantisi yok. Bunun için ne tür önlemler alındı. Toplanma ve sığınma alanlarının durumu çok yetersiz, bunlar için neler yapılıyor?
5)Elazığ’daki su kesintileri neden önlenemiyor. Artık isyan etme noktasına gelen mahalle halkının sesini niçin duymazdan geliyorsunuz? Niçin bir açıklama dahi yapma gereği hissetmiyorsunuz?
6)Yola bakım yapılırken niçin vatandaş mağdur olmasın diye alternatif yollara yönlendirip işaretçiler koymuyorsunuz, kimin yaptığı belli olmayan üzerlerinde kıyafetsiz çalışma ekipleriniz koca mahallelere girişi kafasına göre kapatıyor? Birinin hastası olsa ambulans giremeyip kişi vefat etse yerine getirebilecek misiniz ?
7)Elazığın cadde ve mahalle trafiği, yol yönleri düzeltilerek neden rahatlatılmıyor ? Niçin üzerinde çalışılmıyor? Ne bekleniyor bunun için ?
Gelelim İlçelerimizin Durumuna;
8)İşte Karakoçan,
Elazığımızın en nadide ilçelerinden biri. İnsanıyla, kültürüyle, konumuyla. Ancak gençleri ile esnafıyla bir konuşun da bakın sizlere neler söyleyecek. Buranın insanı bunu hakedecek ne yaptı, sizlere güvenmekten başka.
9)İşte Arıcak,
Oradaki kıymetli vatandaşlarımız, özelleştirilen Tedaş ve Telekom yüzünden canlarından bezmiş durumdalar. Bir telefon arızası 1 ayda 1,5 ayda ancak çözülebiliyor. Olacak şey mi? Maden, Alacakaya, Arıcak ve
Palu ilçemize sadece 1 ekip bakıyor. Bu ilçedeki çocuklar bu şartlar altında nasıl uzaktan eğitim görecek. İşte özelleştirmesi yapılan kurumların halka zulmettiğine şahit oluyoruz.
Bir an önce bu kurumların denetimleri sıkılaştırılmalıdır. Arızaya müdahale zamanı 1 gün ile sınırlandırılmalıdır.
Vatandaş Evinin önüne, bahçesine elektrik almak için gitse en yüksek tarifeden elektrik tarifesi uygulanarak eziliyor. Neymiş iskan yok. Köy yerinde tapu yok iskan yok 40 tane varis var. Nerden sana bulsun bunu. Eee o yoksa ticarethane tarifesi uygularız deniliyor. İşte özelleştirme zulmünün en küçük örneği.
Ekonomiden tasarruf diye Arıcak Adliyesini kapatıyorsunuz. En küçük dava için bu Arıcaklı kardeşlerimizi Palu adliyesine gönderiyorsunuz. Olacak şey mi bu? sizin bindiğiniz 2-3 arabanın aylık yakıtı orada ki Adliyedeki personelin gideri kadardır. Tasarruf hizmetten olmaz. İsraftan olur, lüksten şatafattan olur.
Maalesef Arıcaklı vatandaşlarımız 80’li yıllara geri döndü
10)İşte Keban,
Keban yoluna asfalt döküldü, süpürülmediği için vatandaşın habire arabasının camı kırılıyor. Her yerde olduğu gibi bu konuda da Denetim yok, ilgi yok.
15 Temmuzdan bugüne hala top sahasına, DSİ, baraja ve keban trafoya giden yol hala kapalı. Hala tehlike geçmedi mi ne bekleniyor?
Keban Denizli köyünde Selçuklulardan kalan kervansaray var hala restore edilmedi. Sanırım bununda restore edilmesi için iyice yıkılması bekleniyor.
11)İşte Baskil,
İşsizlik her ilçede olduğu gibi maalesef bu ilçemizde de hat safhaya çıkmış durumda.
Baskil organize sanayisi yapılacak denildi hala daha bir çivi çakılmadı. Millete söz verilip verilip gidiliyor. Depremde Baskilde 3 liseyi yıkma kararı verdiniz ancak hala yeni lise yapılmadı. Bu nasıl bir Elazığ sevgisi anlamadım.
12)Maden ilçemizde zehir saçan atık pis suları sokağın ortasına döken Maden işletmesi için ne yaptınız? Maden Esnafını dükkanlarından çıkardınız, kendilerine alternatif yerler niçin yapılıp tahsis edilmedi. Ne zamandan beri millete başınızın çaresine bakın diyen bir devlet olduk.
Bir an önce Maden deki esnafımıza çıkarıldıkları yere alternatif bir çarşı oluşturulmalıdır.
İşte Elazığın durumu bu!
Sevgili Elazığlı hemşerilerim.
Bu soruları idarecilere niçin sordum? Sayın vekillerimize, sayın valimize ve sayın belediye başkanımıza yardımcı olmak için sordum. Çünkü bilsinler ki Allah kendilerinden bunları soracak. Şimdiden bilsinler hazırlansınlar. Çünkü bulundukları yer bir makam asla değil. Hizmet noktasıdır. Ne zaman makam olur? Hizmetin hakkını verdiklerinde.
İdareciler bilmedir ki, Bu işin vebali çok büyüktür. Siz böyle bir göreve talipseniz ve orada yetkiliyseniz, “ben yarın bu halkın hangi sorununu çözeyim diye”, gece başınızın yastığınızı ıslatması gerekir. Vekillik biter, başkanlık biter herşey gelir geçer, geriye sadece yaptıklarınız kalır”dedi.
KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN...
https://www.youtube.com/channel/UCBp7IrFjc8aeXGDe4LQuRcQ