İYİ Parti Elazığ İl Başkanı Habip Yaşar, “Göreve geldiğimden bu yana mahalle mahalle, esnaf, çiftçi ve sivil toplum örgütlerini ziyaret ediyorum. Vatandaşlar birebir görüşmelerde yoğun şikayetlerini dile getiriyor. Ancak raporlaştırmak ya da belgelemek istediğimizde kimse elini taşın altına koymuyor” dedi.
Özellikle don olayından sonra üreticilerin büyük kayıplar yaşadığını ifade eden Yaşar, “ÇKS’si ya da sigortası olmayan üreticiler büyük mağduriyet içinde. Ancak bu mağduriyeti açıkça dile getirmekten çekiniyorlar. İnsanlar öyle bir korku içine girmiş ki, düşüncelerini kamuoyuyla ya da yetkililerle paylaşmaktan aciz duruma gelmişler. Bir STK olarak hükümet eden milletvekilleri ile bunu birebir net ifade etme gibi aciziyet var. Bir tedirginlik bir korku var. ” ifadelerini kullandı.
Sivil toplum kuruluşlarının da baskı altında olduğunu belirten Yaşar, “Bir telefonla yüzlerce kişi susturulabiliyor. STK’lar ortak bir konuda bile birlik oluşturamıyor. Herkes bir yerden nemalanıyor; kimi koltuğundan, kimi ticaretinden, kimi makamından. Bürokratlar ise devletin verdiği yetkiyi kullanmak yerine sadece günü kurtarmaya çalışıyor” dedi.
Yaşar, Elazığ’da yaşanan bu korku ikliminin demokratik ifade özgürlüğünü zedelediğini ve çözüm üretmenin önünde büyük bir engel oluşturduğunu vurguladı.