Prof. Dr. Mehmet Yalnız, laktoz toleransının laktaz enziminin yani süt ve süt ürünlerinde bulunan laktozun laktaz enzimi ile ilgi kuramaması neticesinde, insanların laktozlu ürünleri yani süt ve süt ürünleri tükettiğinde gaz, şişkinlik, ishal, bulantı gibi şikâyetlerinin olması bu nedenle çok besleyici bir ürün olan süt ve süt ürünlerinde uzak kalması anlamına geldiğini söyledi.
Prof. Dr. Mehmet Yalnız, laktoz tolerans bozukluğunun Avrupa’da sık görülmediğini, bizim ülkemizde, özellikle Asya ve Asya’nın doğusuna gidildikçe laktaz eksikliğinin çok sık görüldüğünü, doğumdan itibaren doğal olarak laktaz enzimi eksikliğinin yaşlandıkça giderek azaldığını, bu nedenden dolayı vücudumuzun ilerleyen yaşlarda laktozlu ürünlere karşı olumsuz tepki verdiğini ancak yoğurdun sindiriminin kolay olması nedeniyle bunun dışında kaldığını sözlerine ekledi.
Teknolojinin gelişmesi ile laktaz enziminin katıldığı gıda takviyelerinin üretildiğini ya da laktozsuz süt ürünlerinin üretildiğini bunlara dikkat ederek süt ürünlerinin azda olsa tüketilebileceğini ifade eden Prof. Dr. Mehmet Yalnız, her sütte aynı oranda laktoz olmamasından ve kişideki laktaz eksikliğinin aynı oranda olmamasından dolayı kullanılan sütün değiştirilebileceğini en temel besleyici ürün olan sütten uzak durulmaması gerektiğini vurguladı.
