Sporda hemen her branşın federasyonu var, “ Özerk Federasyon”….
Tabi sadece sözde özerk.
Rantlı, harcaması, kullanması, ağalığı o kadar cezbedici ki, bu makamlar için en üst mevkileri devreye sokacak kadar gözlerini karartan tipler var.
Seçimle! gelinen ve büyük bütçe ve çok büyük kitleleri ilgilendiren Futbol ve Basketbol federasyonları en gözde federasyonlar.
Bu iki branşta son yıllarda yaşanan başarısızlıklar, Kulüplerin Avrupa’da dip yapmaları aslında federasyonların kötü yönetildiğinin de en net ispatı.
“ Başarısızlar”, çünkü ehil değiller. Çünkü iradeleriyle değil talimatla çalışıyorlar. Başarılı olmak için adil davranmak, doğruyu yapmak gibi bir gündemleri de yok.
Futbolda son bir ayda yaşananların % 1 i diğer ülkelerde yaşansa ne Başkan ne de federasyon ekibi kalmamıştı.
Hakem kararlarına müdahale, tahkim-disiplin kurullarındaki etik olmayan görevlendirmeler, Menejer- Federasyon ilişkileri, iddia dedikoduları …. İşin suyu çıktı seviyesindeyiz.
Delilsiz dedikodu ortamı, asılsız iddialar, elbette ki insanların vebalini almaya sebep. Zaten bu durumlardan ülkemiz çok sıkıntı çekti. Özellikle Fetö nün ülkemize bu dedikodu,ve iftira ortamı, istenileni yıkma, istenileni makama getirmeye yönelik en önemli araçtı.
Ancak alenileşmiş ve reel durumlar, sonuçlar, tüm kamuoyu önünde yaşananlar, artık gözardı edilemez, üstü örtülemez hale geldi.
Siyasetin spora müdahalesi sporu spor olmaktan çıkardığı gibi siyaseti de yıpratmaya başladı.
Ülkenin en büyük camialarını, hiç girmemeleri gereken bir mecrada karşılarına alan siyasilerimiz, bu işten ne kar güderler anlamış değilim.
Çünkü insanlar ve özellikle fanatikler, hafta sonunu iple çeken sporseverler artık sporun spor olmaktan çıktığı ülkemizde suçlayacak birilerini aramaya başladı ve bu işi beceremeyenler yüzünden tepki siyasetin kucağında kaldı.
Siyaseti de kullanarak federasyonlarda krallık yaşamaya devam eden sürekli rantlanan bir ekip var. Maalesef ülkemizde gerekli yasal düzenlemeler de yapılamadığı için şu an, Güzellik merkezlerinden kat kat fazla bir soygun da bu alanda var.
Bu alana siyaset isteyerek mi girer, yoksa bu rantçı ekipler mi siyaseti kullanır bilinmez ama bu işten kar edenlerin sadece parayı götürenler zarar görenlerin ise spor ve siyaset olduğu gün gibi aşikar.
Spor spordan anlayan insanlara bırakılsın. Camialar başkanını, federasyonu özgür iradeleriyle seçsin, siyasette rantçılara alet olmasın ki taşlar yerine otursun.
Üstüne düşmeyen işe karışınca sadece yükün artar, siyasetin üzerinde de yeterince yük var zaten, ek olarak iş bilmezlerin ve rantçıların yükünü üstlenmesine gerek yok.
Spora bulaşan siyasetçinin kar ettiği görülmemiştir. Belediyelerin ve kamu kurumlarının sırtındaki kambur olan batan kulüpleri kurtarma sendromu sadece yıpranmaya sebep olmuştur.
Spordan siyaset ne kadar uzak durursa o kadar rahat edecektir. Yoksa Ağa-Maraba hikayesindeki gibi her iki tarafta yediği haltla kalacaktır.