Saadet Partisi İl Başkanı Abdullah Akın açılış konuşmasında "Öncelikle davetimize icabetinizden dolayı hepinize ayrı ayrı teşekkürlerimi arz ediyorum," diyerek başladı ve şunları söyledi: "Elazığ'ımız, tarih boyunca köklü bir geçmişi, zengin bir kültürü ve birlikte yaşama kültürüyle dolu bir şehir olmuştur. Ancak, her şehir gibi Elazığ'ın da çözülmesi gereken sorunları vardır. Bugün burada Elazığ'ın karşı karşıya olduğu zorlukları anlamak, sorunları tespit etmek ve çözüm yolları aramak için bir araya geldik. Elde edeceğimiz sonuçları, Saadet Partisi olarak Meclis'teki komisyonlarda ilimizin geleceği için etkili çözümlere dönüştürme sözü veriyoruz" diye konuştu
Saha sonra Grup Başkan Vekili ve İstanbul Milletvekili Av. Bülent Kaya, Genel seçimler, Cumhurbaşkanlığı sisteminin oluşumu ve süresi ile ilgili programa katılan konuklara bilgiler verdi.
Saadet Partisi Grup Başkan Vekili ve İstanbul Milletvekili Av. Bülent Kaya’nın Cumhurbaşkanlığı sisteminin 15 Temmuz sonrası MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli’nin önerisi ile oluştuğunu ancak bu sistemin doğru çalışmadığını görüldüğü ifade etti. Seçimlerde Ülkenin sorunları üzerinden bir kampanyadan daha ziyade sanal gündemle sadece ötekileştiren bir dille kutuplaştırıcı bir dille kendi seçmenini Türkiye’nin sorunlarına odaklaştırmaktan ziyade seçmeni konsülde etmeye dönük bir siyasi dil kullandığını belirten Kaya; “Türkiye’de referandum sürecinden bu yana ciddi bir dönemi olan Cumhurbaşkanı Hükümet sistemi ile bu ülkenin çok fazla yol yürümeyeceğini düşünenlerdeniz” dedi
SİSTEM TEST ETMEDİĞİ RİSKLERİ TAŞIYOR
Türkiye cumhurbaşkanı hükümet sistemi ile henüz test etmediği birçok riski taşıdığını vurgulayan Kaya; “O risklerin önemlisi Sayın Cumhurbaşkanı bu hükümetin başı, ama 263 milletvekili ile meclis çoğunluğun elinde bulunmadığı için Milliyetçi hareket partisinden veya başka partilere ihtiyaç duyuyor. Yani MHP ve AKP’nin bu ittifakı sona erdiği zaman Cumhurbaşkanımızın yapmak istediği işler konusunda bir takım zorluklar yaşayacağını sadece bir nokta olarak işaret etmek istiyorum.
O nedenle Cumhurbaşkanı hükümet sistemi çok önemli bir sistemdir diye bakmayın Cumhurbaşkanı hükümet sitemi bir zorunluluktan dolayı yine MHP tarafında gündeme getirilmiş bir sitemdir.
Nasıl bir sistemdi. Sayın bahçeli 15 Temmuz darbe girişimden sonra bir çağrıda bulundu. Siz anayasaya göre seçilmiş bir cumhurbaşkanısınız. Bu ülkenin bir başbakanı var. Bir de akp var. Ve onun da bir genel başkanı var. Anayasaya göre seçilmiş bir Cumhurbaşkanı olarak sadece Cumhurbaşkanı yapmanı gerekirken hem Cumhurbaşkanlığı yapıyorsunuz, hem başbakan yerinde duruyor olmasına rağmen Başbakanlık yapıyorsunuz. Hem de parti ile ilişkiniz sona ermiş olmasına rağmen AK Parti'nin Genel Başkanı gibi kongrelere müdahale ediliyor. Partiyi dizayn etmeye devam ediyorsunuz. Türkiye bu Anayasa suçu ile yol yürüyemez. Onun için bir parlementer sistemle yol yürümesi lazım. Sizinde Cumhurbaşkanı olarak Anayasaya saygı göstererek kendi siyasal sınırlarınıza çekilmeniz lazım. Sadece Cumhurbaşkanlık yapmanız lazım. Adalet ve Kalkınma Partisi genel başkanlığı ve başbakanlık görevini de AK Partiden Genel başkanına bırakmanız lazım demiştir. Yok siz anayasal snırlarınıza çekilmeyi kabul etmiyorsanız bu bizim tercihimiz değildir. Demişti. Madem cumhurbaşnlığı ile ilgili bir süreç vardır. Bu ffili anaya suçunu ortadan kaldırmak için getireceğiniz teklife de açığız demişti. Sayın Erdoğan kendi anayasal alanına çekilmekten ziyade MHP ile birlikte Anayasayı Cumhurbaşkanının sınırlarına çekmeyi bir çalışmayı daha doğru buldu. Ve... Türkiye Cumhurbaşkanı hükümet sistemine böyle geçti. Ne, AK Partisinin nede MHP'nin idealindeki bir sistem değildi. İnsanlar fanidir. Güçlü siyasi Liderliklerle yönetilen ülkeler sistemdeki sorunları görmemezlikten gelebilirler. Yada yol yürüyebilirler. Bazen siyasal sistemler şahsa göre endekslendiği zaman şahıs gidince ülkeler bir yönetim krizi ile karşı karşıya kalabilir
Onun için Saadet Partisi olarak bizler kişilere göre değil bir sisteme bir devlete göre yönetim sisteminin inşaa edilmesini gelen kim olursa olsun bu sisteme göre ülkeyi yönetmesi gerektiğini düşündüğümüz için Cumhurbaşkanlığı referandum sistemine karşı çıktık” dedi.
İTTİFAKLAR SİYASİ PARTİLERİ PARTİ OLMAKTAN ÇIKARIYOR
Aslında AKP ve MHP kendi siyasi etkilerini daha da artırmak için ayrı ayrı seçimlere girmelerine halinde sonuç alamayacaklarını düşündüklerinden Türkiye’de bir ittifaklar sistemi dediğimiz bir yasal düzenleme yaptıklarını ifade eden Kaya “Biz buna da karşı çıktık. İttifakları partileri parti olmaktan çıkarıyor. Bizler siyesi partileri niçin tercih ediyoruz. Ekonomik politikaları nedir? Dış politikaya nasıl bakacağız. İşsizliği nasıl çözelim gibi ülkenin sorunlarına bakarak oy verebiliriz. Bu gün maalesef Türkiye iki kutba ayrılmış, dolayısıyla ikisi arasında bir tercihte bulunuyoruz. Her ittifakta da farklı siyasi düşüncelere farklı siyasi partiler var. Biz neye oy verdiğimizi farkında olmadan seçmek zorunda kalıyoruz.
Saadet Partisi olarak biz bu ittifaklar sisteminin siyasi partilere zarar verdiğini partileri kendi politikaları ile seçmenin karşısına çıkma gibi bir durumdan mahrum ettiğini düşündüğümüz için bu ittifaklar sistemine karşıyız. Bu sistemden kurtulmak, karşı olduğu sistemi ortadan kaldırmak için birlikte hareket etmek, bu sistemin devamına isteyen kesimlerle mücadele etmek için sistemden kurtulmaya inanan başka siyasi partilerin farklı siyasi görüşlerin bir araya gelerek mücadele etmesinden ibarettir. Ayrı ayrı mücadele ederek bu sistemi değiştiremeyiz. Ancak bu sisteme mahkum olabiliriz” diye konuştu.
Kaya; Bunları söylerken kişilerin şahsını hedef alan yada partilerin kurumsal kimliklerini hedef almadan eleştiri yaptıklarını vurguladı. Kükümetin ekonomi, dış politikada izlenen farklılıklarından örnekler vererek konuşmasını tamamladı.
KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN...
https://www.youtube.com/channel/UCBp7IrFjc8aeX GDe4LQuRcQ