CHP Milletvekili Gürsel Erol elziginsesi.webtv’de 24 Ocak depreminden sonra gelişmeleri değerlendirdi. Genel Yayın Yönetmeni Erhan Dabak’ın sorularını yanıtlayan Erol, depremi fırsat bilerek talana çevirmeye asla müsaade etmeyeceğini, bu arada Üniversite arazisi konusunda yanlış yapılan şeylerin karşısında olacağını vurgulayarak İlimizde medya mensuplarını göreve davet etti. Elazığ’ın risk altında olduğunu ifade eden chp Milletvekili Erol konuşmasında şu önemli açıklamaları yaptı
ELAZIĞ RİSK ALTINDADIR
Ben buradan Elazığ’da ki tüm yazarları, gazetecileri ve basını sorumluluğa davet ediyorum. elazığ risk altındadır. Bugün cazibesinin altına düşebilir. Çalışanların taşınmak ve gitmek zorunda kalacağı bir kente dönüşebilir. Bir şehri kalkındırmak binaları tekrar dikmekle olmaz, kente yeni bir vizyon kazandırmak önemli. Yalnızca bina yapıyoruz mantığı olursa Elazığ günlük yaşayan bir kent olur. Kentin nüfus kaybının önüne geçilmelidir. Deprem sürecini fırsata çevirmek doğru değil. Deprem olduğu gün İşkur’a elaman alınacaktı, bize de sordular olabilir dedim. O gün de siz kurayla falan uğraşamazsınız. 300 kişi aldılar itiraz etmedik. Şimdi 700’e yakın İşkur’a eleman alınacaksa liste yapmak doğru değil. Bu şehrin mağduriyeti var. Biz fakir fukaranın ekmeğiyle oynayamayız. Sen şuan alımları kurayla yapmak zorundasın. Fırsatı talana çevirmeyin.
ÜNİVERSİTE ARAZİSİNİ PEŞKEŞ ÇEKMEK TALANDIR
Bu kentin arsa sorunu olmadığı dile getiren Erol, “Biz üniversitenin arazisine mahalle kuralım. Yerimiz var biz Elazığ’a 3 tane şehri yerleştiririz. Hazine arazilerini sat, peşkeş çek sonra git üniversite arazi almaya çalış. Böyle bir mantık yok. Türkiye’nin en köklü üniversitesi olan Fırat Üniversitesi’nin mal varlığıyla oynamamak lazım. Yarın arazi aradığı zaman arazi bulamaz. Zafran’dan Kızılay’a kadar yarım ay şeklinde olan yeri kentsel dönüşüm ilan edersiniz, son 15 yılda da ne kadar hazine arazisi satılmışsa ve kaça satın alınmışsa paraları güncelleyin 2 katı kadar para verin ve el koyun. Hazine arazilerini satıp, üniversite arazisine peşkeş çekmek talandır. Bu talana asla müsaade etmeyeceğiz. Dün belediye başkanına teşekkür ettim. 3 ay su parası olmayacağını söyledi. Güzel bir jest yaptı. Doğru bulduğum her şeyin arkasında yer alırım. Yanlış yapılan her şeyin karşısına da dikilirim. Bu kent depremden kaynaklı talan riskiyle karşı karşıya. Deprem sürecindeki ihaleler hakkında yorum yapmıyorum. Acilen yapılması gerekiyordu özel adam tercih edilmişse o bile doğrudur. Bu günden sonra yapılacak her şey önemlidir.
BEN MİLLETİN VEKİLİYİM
Seçildiğim günden bu yana kendisini milletvekili olarak değil milletin vekili olarak gördüğünü belirten Erol, “Elimden geldiği kadar da fakir fukaranın yanında olacağım. Bu mantıkta ve bu çizgide siyaset yapmaya devam edeceğim. Ben Elazığ Milletvekiliyim. İnsanlar ister oy versinler ister vermesinler ben herkesin milletvekiliyim. Çünkü bu kentten seçilmiş ve bu kenti temsil ediyorum. Burada yaşayan insanların her sorunu benim sorunumdur. Mağduriyetleri çözmek ve gidermek görevimdir. Siyasette seçilebilirsiniz oy başarı değildir. Ama siyasette herkesin gönlüne girmek başarıdır. Siyasetimi gönüllere girmek için yapıyorum. İnsanların verdiği oyları helal etmeleri için yapıyorum. Vermeseler de helal olsun demeleri için yapıyorum.
ELAZIĞ RİSK ALTINDADIR
Ben buradan Elazığ’da ki tüm yazarları, gazetecileri ve basını sorumluluğa davet ediyorum. elazığ risk altındadır. Bugün cazibesinin altına düşebilir. Çalışanların taşınmak ve gitmek zorunda kalacağı bir kente dönüşebilir. Bir şehri kalkındırmak binaları tekrar dikmekle olmaz, kente yeni bir vizyon kazandırmak önemli. Yalnızca bina yapıyoruz mantığı olursa Elazığ günlük yaşayan bir kent olur. Kentin nüfus kaybının önüne geçilmelidir. Deprem sürecini fırsata çevirmek doğru değil. Deprem olduğu gün İşkur’a elaman alınacaktı, bize de sordular olabilir dedim. O gün de siz kurayla falan uğraşamazsınız. 300 kişi aldılar itiraz etmedik. Şimdi 700’e yakın İşkur’a eleman alınacaksa liste yapmak doğru değil. Bu şehrin mağduriyeti var. Biz fakir fukaranın ekmeğiyle oynayamayız. Sen şuan alımları kurayla yapmak zorundasın. Fırsatı talana çevirmeyin.
ÜNİVERSİTE ARAZİSİNİ PEŞKEŞ ÇEKMEK TALANDIR
Bu kentin arsa sorunu olmadığı dile getiren Erol, “Biz üniversitenin arazisine mahalle kuralım. Yerimiz var biz Elazığ’a 3 tane şehri yerleştiririz. Hazine arazilerini sat, peşkeş çek sonra git üniversite arazi almaya çalış. Böyle bir mantık yok. Türkiye’nin en köklü üniversitesi olan Fırat Üniversitesi’nin mal varlığıyla oynamamak lazım. Yarın arazi aradığı zaman arazi bulamaz. Zafran’dan Kızılay’a kadar yarım ay şeklinde olan yeri kentsel dönüşüm ilan edersiniz, son 15 yılda da ne kadar hazine arazisi satılmışsa ve kaça satın alınmışsa paraları güncelleyin 2 katı kadar para verin ve el koyun. Hazine arazilerini satıp, üniversite arazisine peşkeş çekmek talandır. Bu talana asla müsaade etmeyeceğiz. Dün belediye başkanına teşekkür ettim. 3 ay su parası olmayacağını söyledi. Güzel bir jest yaptı. Doğru bulduğum her şeyin arkasında yer alırım. Yanlış yapılan her şeyin karşısına da dikilirim. Bu kent depremden kaynaklı talan riskiyle karşı karşıya. Deprem sürecindeki ihaleler hakkında yorum yapmıyorum. Acilen yapılması gerekiyordu özel adam tercih edilmişse o bile doğrudur. Bu günden sonra yapılacak her şey önemlidir.
BEN MİLLETİN VEKİLİYİM
Seçildiğim günden bu yana kendisini milletvekili olarak değil milletin vekili olarak gördüğünü belirten Erol, “Elimden geldiği kadar da fakir fukaranın yanında olacağım. Bu mantıkta ve bu çizgide siyaset yapmaya devam edeceğim. Ben Elazığ Milletvekiliyim. İnsanlar ister oy versinler ister vermesinler ben herkesin milletvekiliyim. Çünkü bu kentten seçilmiş ve bu kenti temsil ediyorum. Burada yaşayan insanların her sorunu benim sorunumdur. Mağduriyetleri çözmek ve gidermek görevimdir. Siyasette seçilebilirsiniz oy başarı değildir. Ama siyasette herkesin gönlüne girmek başarıdır. Siyasetimi gönüllere girmek için yapıyorum. İnsanların verdiği oyları helal etmeleri için yapıyorum. Vermeseler de helal olsun demeleri için yapıyorum.