• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • Gündem
  • Siyaset
  • Ekonomi-STK
  • Kültür - Sanat/Eğitim
  • Emniyet-Adliye
  • Sağlık - Yaşam
  • Spor
  • Manşet
  • Video Galeri Yazarlar
  • Ara
SON DAKİKA:
01:22
Ercan: Palu kaderine terk ediliyor
01:09
Genç Boksörümüz Aygül Özdemir'den bronz madalya
Video Galeri Yazarlar
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. AV.DR.İRFAN SÖNMEZ
  3. İhtilaflı konuları konuşmanın zamanı değil
Yayınlanma: 18 Haziran 2022 - 08:17

İhtilaflı konuları konuşmanın zamanı değil

18 Haziran 2022 - 08:17
Yorumlar
TAKİP ETTAKİP ET
Dinle
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
AV.DR.İRFAN SÖNMEZ
AV.DR.İRFAN SÖNMEZ

AKP’nin seçim kazanmak için hiçbir ahlaki ve hukuki ölçü tanımadığına defalarca tanık olduk. Geçmişte seçimlere, –açık ara önde giren- bir partiydi. O özgüvenle biraz daha dikkatli ve sınırlı davranabiliyordu.

Ama bugün öyle değil. AKP hiçbir ankette yüzde 20’nin üzerine çıkamıyor. Kararsızlarla yapılan takviye bile seçim kazanmak için gerekli oy çoğunluğunu sağlamıyor.

AKP toplumda zayıfladı ama devlette güçlendi. Kaybettiği seçmen tabanını devlet kurumlarını partileştirerek izale etmeye çalıştı. Neredeyse tüm kadroları kendi yandaşlarıyla doldurdu. Devlet gücünü, bürokrasiyi, medyayı ele geçirdi.

Bunlar seçim kazandırmaya yeter mi? Yetmez! Mutlaka başka yollar da denenecektir. Bu yollardan kastım seçim yapmamak değil. Hiçbir parti, velev ki otoriter de olsa seçim yapmaktan kaçmaz, kaçamaz. Çünkü tiranların bile meşruiyete ihtiyacı vardır. Seçim bu ihtiyacı gidermeye, toplum nezdinde meşruiyet kazanmaya vesile olur. Seçimden kaçamazlar ama bu seçime hile karıştıramazlar anlamına gelmiyor. Sandıklarda, YSK’da her yolu deneyeceklerdir. Muhalefet bunu bildiği için İstanbul seçimlerini örnek alarak gerekli tedbirleri almaya çalışıyor.

Ama iktidarın deneyeceği tek yol bu değil.

Muhalefet altı partiden oluşuyor. Altı parti geniş bir seçmen yelpazesine hitap ettiği için avantaj, ama altı ayrı parti, altı farklı program ve altı farklı politika olduğu için de dezavantajdır. Altılı masa toplumun tüm kesimlerini kapsayacak kadar geniş bir alana hitap ediyor. Fakat farklılıklar da var. Bu alanın ve iş birliğinin muhafazası farklılıkların değil, ortaklaşılan konuların ön plana çıkarılması, ayrışılan noktaların ertelenmesine edilmesine bağlı.

Mesela tüm muhalefet partileri ekonominin içine düştüğü durumdan, dış politikada yapılan hatalarda ortaklaşabiliyor. Böyle ittifak olunan birçok nokta var. Ama mesela Kürt veya terör meselesinde bir fikir birliği yok. Terör ve Kürt meselesi diye yazmam bile bu meseleye bakış farklarıyla ilgili. Bazılarına göre bu mesele Kürt meselesi, bazılarına göre terör ve ayrılıkçılık. Meseleye koyduğunuz ad, ona vereceğiniz tepkiyi de belirliyor. Kürt meselesi dediğinizde Kürtlük/etnik eksenli bir çözüme evet demiş oluyorsunuz. Bu da PKK/HDP çizgisi ile aynı noktaya gelmek demek. Sorun etniktir dediğinizde çözümü de etniktir demiş oluyorsunuz. Bu ülkedeki bütün etnik ayrılıkçılar bunu diyor. ABD’li Graham Fuller bile bunu diyor.

Etnik çözümün ne olduğu da açık, kolektif hakların verilmesi, özerklik, ana dilde eğitim, kendi kaderini tayin, ayrı meclis, ayrı bayrak, kağıt üzerinde birlik, gerçekte ise ayrılık ve kopma. Dünyanın hiçbir anayasası vatandaş yerine etnik toplulukları muhatap almaz. Böyle bir çözüm milli devletin yerine federalizmin ikame edilmesi, zamanı geldiğinde, konjonktür müsait olduğunda da herkesin kendi yoluna gitmesidir. Biz Girit’i böyle kaybetmedik mi? Hadi Girit geride kaldı diyelim, Lübnan’a, Irak’a Suriye’ye bakın, böyle olmak ister miydiniz?

Yani iktidarın kozlarından biri altılı masanın kimi konulardaki ihtilaflarıdır. Terör ve ayrılıkçılık bunlardan biri ve belki en önemlisidir. Nitekim Gelecek Partisi’nin Diyarbakır’da düzenlediği Kürt Çalıştayı Bahçeli tarafından hemen gündeme taşındı. Çalıştayı tertip edenlerin, bunun istismar edileceğini bilmeleri gerekirdi. Hele Cumhur ittifakının bileşenleri, “altılı masanın altında HDP’de var” derken. Kim bilir belki de iktidara malzeme vermek için birileri bu organizasyonu özellikle yaptı. Ülkenin ekonomik bir felakete sürüklendiği bir dönemde bu tip organizasyonlar hem zamanlama hem de içerik olarak yanlıştır. Hele iktidara dönüp, “siz de Öcalan kardeşleri TV’ye çıkarmıştınız, mektubunu okutmuştunuz” demek bir savunma değil, yapılan şeyi onunla eşitlemektir. Başkalarının yaptığı hata sizin yatığınız hatayı meşru kılar mı? Bu senin yaptığın doğruysa benim yaptığım da doğrudur veya ters bir okumayla, senin yaptığın yanlıştı, aslında benim yaptığımda yanlıştır, demektir.

Altılı masa Türkiye’nin bir şansı ama son umudu değildir. Bu milletin sosyolojisi, içinde öyleleri bulunsa bile köleleşmeye, mankurtlaşmaya müsait değildir. Er geç boynuna geçirilmeye çalışılan tasmayı kırıp atacaktır. Bu şansın iyi değerlendirilmesi gerekir. İstismara açık, ihtilaflı konuların konuşulacağı gün bugün değildir. Altılı masaya operasyona dönüşecek organizasyonlardan uzak durmak, hem aklın hem de günümüz politik gerçeklerinin bir gereğidir.

  • YORUMLAR
  • FACEBOOK
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Kahrolsun metan gazı! - 10 Temmuz 2025
  • Değişen Öcalan değil… - 08 Temmuz 2025
  • Başbağlar'da… - 06 Temmuz 2025
  • Bunların hesabını kim soracak? - 05 Temmuz 2025
  • Demografik yapı, İran ve Türkiye - 04 Temmuz 2025
  • Bu mudur devlet aklı? - 01 Temmuz 2025
  • Devlet aklı kimin aklı? - 30 Haziran 2025
  • Uyanın ey Mısırlılar! - 27 Haziran 2025
  • Adalet yoksa… - 25 Haziran 2025
  • İslam, demokrasi diktatörlük - 23 Haziran 2025
  • Öcalan'ın sözcüleri… - 20 Haziran 2025
  • Apo'nun peşinde kurtuluş aramak - 18 Haziran 2025
  • İran dersleri - 17 Haziran 2025
  • Yeni bir despot liderler çağı - 14 Haziran 2025
  • Cübbeli cehalet - 10 Haziran 2025
  • Adalet gecikir ama asla şaşmaz - 08 Haziran 2025
  • Dini söylemin insanileştirilmesi - 07 Haziran 2025
  • Emri hak vaki oluncaya kadar… - 02 Haziran 2025
  • CHP'ye operasyonlar neyi hedefliyor? - 28 Mayıs 2025
  • PKK bahane - 25 Mayıs 2025
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 17
ilan.gov.tr
Köşe Yazarları
HADİ ÖNAL
HADİ ÖNAL
Türkiye'de Liyakatsizlik Neden Meşrulaştırıldı?
PROF. DR. SABAHATTİN DEVECİOĞLU
PROF. DR. SABAHATTİN DEVECİOĞLU
Dünya Üniversite Oyunları 2025
METİN AKGÜN
METİN AKGÜN
Muharrem Ayı
DR.HASAN YAĞAR
DR.HASAN YAĞAR
HİLAFET ÜZERİNE BİR KAÇ SÖZ
CEZMİ ORKUN
CEZMİ ORKUN
KİMİN UMURUNDA!
AV.DR.İRFAN SÖNMEZ
AV.DR.İRFAN SÖNMEZ
Kahrolsun metan gazı!
MEHMET ŞAĞBANŞUA
MEHMET ŞAĞBANŞUA
Gardaş
ERHAN DABAK
ERHAN DABAK
Kendimiz çalıp kendimiz oynamayalım…,
Çok Okunan Haberler
AK Parti Meclis Üyesi ve Grup Başkan Vekili Kızılkaya: Öz yeğenime 640 bin Tl ceza yazıldı
AK Parti Meclis Üyesi ve Grup Başkan Vekili Kızılkaya: Öz yeğenime...
Karahüseyinoğlu'ndan Sert Çıkış: Bir işletme bölge müdürünün belediye üzerinde etkisi olmamalı
Karahüseyinoğlu'ndan Sert Çıkış: Bir işletme bölge müdürünün...
Elazığ'da Güzellik Salonuna Fuhuş Operasyonu: 4 Kişi tutuklandı
Elazığ'da Güzellik Salonuna Fuhuş Operasyonu: 4 Kişi tutuklandı
Ana Sayfa
Gündem
Siyaset
Ekonomi-STK
Kültür - Sanat/Eğitim
Emniyet-Adliye
Sağlık - Yaşam
Spor
Manşet
Video Galeri
Yazarlar
Köşe Yazarları
Video Galeri
Biyografiler
Yerel Haberler
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Asayiş
  • Çevre
  • Dünya
  • Genel
  • Gündem
  • Siyaset
  • Spor
  • Teknoloji
  • Video Galeri
  • Yazarlar
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Yerel Haberler
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Sitene Ekle
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

Yazılım: Tumeva Bilişim