• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • Gündem
  • Siyaset
  • Ekonomi-STK
  • Kültür - Sanat/Eğitim
  • Emniyet-Adliye
  • Sağlık - Yaşam
  • Spor
  • Manşet
  • Video Galeri Yazarlar
  • Ara
SON DAKİKA:
23:04
Elazığlı Engelliler'in Belediye Başkanına çağrısı var
14:36
FÜ'si Diş Hekimliği fakültesi ve hastanesinde sona yaklaşılıyor
14:14
Çağımızın Tehlikeli Hastalığı: Hipertansiyon
13:39
Elazığ'da Güzellik Salonuna Fuhuş Operasyonu: 4 Kişi tutuklandı
01:16
Susmaz'dan TOKİ'ye Sert Eleştiri: Bu yaklaşım belediyeyi hafife almak, alay etmektir
00:18
Akkoç'tan Ulaşım ve Altyapı Eleştirisi: Keyfi seferlerin kaldırılması emrini size kim veriyor?
Video Galeri Yazarlar
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. AV.DR.İRFAN SÖNMEZ
  3. Dini söylemin insanileştirilmesi
Yayınlanma: 07 Haziran 2025 - 22:54

Dini söylemin insanileştirilmesi

07 Haziran 2025 - 22:54
Yorumlar
TAKİP ETTAKİP ET
Dinle
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
AV.DR.İRFAN SÖNMEZ
AV.DR.İRFAN SÖNMEZ

Dinin siyasallaştırılarak iktidar aracı haline getirilmesi, -problemli- bir din anlayışının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Öyle ki, dini olmayan nice kurum veya unsur çarpıtılarak kutsallaştırılmış, dinin bir rüknü haline getirilmiştir.

Kader meselesi, hilafet, ulul emre itaat ve biat gibi kimi konular bu çarpıtmalara örnek olarak gösterilebilir.

Hilafet, tamamen dünyevi ve siyasi bir kurum olmasına rağmen, kayıtsız şartsız itaati sağlamak ve eleştirilerden vareste tutmak için dinileştirilmiştir. Çünkü bir şey kutsallaştırılınca, onu eleştirmek dine taarruz gibi algılanmakta, büyük tepki görmektedir.

Kader meselesinin bağlamından çıkarılarak insan yaşamının bir nevi Allah tarafından önceden belirlenmiş bir zorunluluk haline getirilmesi de dinin siyasallaştırılması ile ilgilidir. Bu düşüncenin mucidi Emevî halifeleridir. Koltuklarına yönelik tehdit ve tehlikeleri bertaraf etmek için 'bu Allah'ın kaderidir' diyerek konumlarını koruma altına almışlar, her türlü muhalefeti bu gerekçe ile bastırmışlardır.Sonraları bu uygulama dini bir hüküm gibi nesilden nesile toplumdan topluma aktarılarak süreklilik kazanmıştır. Bu siyasi mirastan dolayı Nizamülmülk, yönetimin bir Kuran buyruğu olduğunu, hükümdarın da Tanrı'nın görevlendirdiği seçkin bir kişi olduğunu söyleyerek, zorla ele geçirilen iktidarı meşrulaştırmaya çalışmıştır. Günümüz dünyasında, bu yöntemle ele geçirilen bir iktidarı savunmak mümkün olmadığı gibi, şura ve liyakati emreden İslam'la bağdaştırmak da mümkün değildir.İnsanın kendi kaderini tayindeki rolünü devreden çıkarmak, aslında yaradılıştaki gayeyi ortadan kaldırmaktır. Zira bu anlayış, insanı, kendi fiillerinin faili olmaktan çıkararak dini ve onun hükümlerini gereksiz hale getirmektedir.

İslam'da hiçbir kişi veya kuruma kayıtsız şartsız itaat yoktur. İtaat şartlıdır; Hz. Peygamber’in ifadesiyle marufla sınırlıdır. Maruf'u bugün, dine uygun, dinde hükmü yoksa iyi, güzel ve meşru olan iş ve eylemler olarak anlamak mümkündür. Zararı açık olana uymanın hiçbir dini meşruiyeti yoktur.

Günümüzde, bu çarpıtmaların bir kısmı da dindarlık adına -yasakçılık- yoluyla yapılmaktadır. Dindarlığı, insanların özgürlüğünü,hareket alanını kısıtlamakta bulan, çok yasak koymayı çok dindarlık sayan bu sakat anlayış, dini hayatı esaret altında yaşamaya çevirmekte, neredeyse dünyayı -müminin zindanı- haline getirmektedir.

Özellikle bazı tarikat/cemaat veya benzeri yapılarda bu tip çarpıtmaların çeşitli biçimlerini görmek mümkündür. Mesela, kadının okumasına, çalışmasına, araç kullanmasına, neredeyse sokağa bile çıkmasına karşı olan ve bunu da dindarlık sayan birçok grup bulunuyor. Peygamber dönemi uygulamalarına bakıldığında, bu din anlayışına dair herhangi bir delil bulmak mümkün olmadığı gibi tam aksine kadını sosyal ve ekonomik hayatın bir parçası olarak gören çok sayıda örnek göstermek mümkündür. Mesela, Hz. Hatice’nin ticaretle uğraştığı, Semra bint Nuheyk el Esadiye isimli bir kadın sahabenin elinde kamçı ile çarşıları denetlediği, Ebu Cehil'in annesi Esma'nın Müslüman olduktan sonra attarlık yaparak geçindiği, ayrıca dadılık, ebelik, süt anneliği yapan birçok kadın sahabenin olduğu bilinmektedir.

Yasakçı din anlayışı, Müslümanların sadece hayat ve hareket alanlarını daraltmakla kalmamış, zaman içinde dini söylemi de buna göre şekillendirmiştir. Vaazlarda, hutbelerde, bazı dini topluluklarda Hz. Peygamber’in şanlı mücadelesi anlatılırken hep Bedir'de, Uhud'da baba ile oğulun, kardeşle kardeşin karşı karşıya geldiği anlatılır. Bu hitap biçiminin bize söylemek istediği şey, inançlar söz konusu olunca bizim de öyle olmamız gerektiği, akrabalığın hiçbir öneminin kalmadığıdır. Oysa Peygamber uygulaması o şekilde değildir.Bedir Savaşı'nda Hz. Ebubekir'in oğlu Abdurrahman müşriklerin safındadır, Hz. Ebubekir, oğluna karşı savaşmak istemiş, Hz. Peygamber izin vermemiştir. Uhud Savaşı'nda bu defa Ebu Amr bin Hanzale'nin babası müşriklerin tarafındadır, Ebu Amr Hz. Peygamber’e müracaat ederek babasının kanını dökmeye hazır olduğunu söylemiş,rahmet peygamberi onu bu teşebbüsünden menetmiştir."(Nihat Aytürk, İslam’da Devlet Yönetimi,s.233) Görüldüğü gibi Hz. Peygamber, din farkının oğulun babayı, kardeşin kardeşi, babanın oğulu öldürecek notaya getirilmesine, akrabalığı silip atacak düzeye çıkarılmasına cevaz vermemiştir. Oysa günümüz söyleminde din, kimi zaman hiçbir insani ölçü ve akrabalık bağını tanımayacak tarzda anlatılmakta,fıtratla din karşı karşıya getirilmektedir. Oysa İslam, din farkından dolayı akrabalık bağlarını yok etmemekte, sadece bu ilişkileri yeniden tanzim etmektedir.

Günümüzde etkili bir din anlatımı, ne yasaklarla dünyayı zindana çevirmek ne de her şeyi mübah gören İbahiliktir. Doğru olan, orta yol ve dini söylemin insanileştirilmesidir. Hellaler asıl, haramlar istisnadır. Yasaklığı veya haramlığı konusunda açıkça nas bulunmayan bir konuda, kimse yasak koyamaz. Dini yaşamı zorlaştırmak İslam'a hizmet değil, kötülüktür.Yüce Peygamber'in ifadesiyle zorlaştırıcı değil, kolaylaştırıcı ve müjdeleyici bir din dili esas olmalıdır.

Not: Gazze'de, Doğu Türkistan'da, Myanmar'da akan kanın durması ve ülkemizden firar eden adaletin avdet etmesi temennisiyle bütün okuyucularımın, Habererk camiasının mübarek Kurban Bayramı’nı kutlar, milletçe daha huzurlu- mutlu bayramlara erişmeyi dilerim

  • YORUMLAR
  • FACEBOOK
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Değişen Öcalan değil… - 08 Temmuz 2025
  • Başbağlar'da… - 06 Temmuz 2025
  • Bunların hesabını kim soracak? - 05 Temmuz 2025
  • Demografik yapı, İran ve Türkiye - 04 Temmuz 2025
  • Bu mudur devlet aklı? - 01 Temmuz 2025
  • Devlet aklı kimin aklı? - 30 Haziran 2025
  • Uyanın ey Mısırlılar! - 27 Haziran 2025
  • Adalet yoksa… - 25 Haziran 2025
  • İslam, demokrasi diktatörlük - 23 Haziran 2025
  • Öcalan'ın sözcüleri… - 20 Haziran 2025
  • Apo'nun peşinde kurtuluş aramak - 18 Haziran 2025
  • İran dersleri - 17 Haziran 2025
  • Yeni bir despot liderler çağı - 14 Haziran 2025
  • Cübbeli cehalet - 10 Haziran 2025
  • Adalet gecikir ama asla şaşmaz - 08 Haziran 2025
  • Emri hak vaki oluncaya kadar… - 02 Haziran 2025
  • CHP'ye operasyonlar neyi hedefliyor? - 28 Mayıs 2025
  • PKK bahane - 25 Mayıs 2025
  • Hani tasfiye şartsızdı? - 22 Mayıs 2025
  • Endişe etmekte haksız mıyız? - 19 Mayıs 2025
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 17
ilan.gov.tr
Köşe Yazarları
HADİ ÖNAL
HADİ ÖNAL
İsraf: Devlet İçin Yıkım Millet İçin Yokluk ve Yoksulluktur.
PROF. DR. SABAHATTİN DEVECİOĞLU
PROF. DR. SABAHATTİN DEVECİOĞLU
Futbolda Maç Bileti Pazarı
METİN AKGÜN
METİN AKGÜN
Muharrem Ayı
DR.HASAN YAĞAR
DR.HASAN YAĞAR
HİLAFET ÜZERİNE BİR KAÇ SÖZ
CEZMİ ORKUN
CEZMİ ORKUN
KİMİN UMURUNDA!
AV.DR.İRFAN SÖNMEZ
AV.DR.İRFAN SÖNMEZ
Değişen Öcalan değil…
MEHMET ŞAĞBANŞUA
MEHMET ŞAĞBANŞUA
Gardaş
ERHAN DABAK
ERHAN DABAK
Kendimiz çalıp kendimiz oynamayalım…,
Çok Okunan Haberler
AK Parti Meclis Üyesi ve Grup Başkan Vekili Kızılkaya: Öz yeğenime 640 bin Tl ceza yazıldı
AK Parti Meclis Üyesi ve Grup Başkan Vekili Kızılkaya: Öz yeğenime...
Elazığ Belediye Meclisi'nde Alevi Vatandaşlara Yönelik Uygulamalara Tepki: Çifte Standart Var
Elazığ Belediye Meclisi'nde Alevi Vatandaşlara Yönelik Uygulamalara...
ASM Çalışanlarının Mağduriyetleri Gideriliyor: Genç Sağlık-Sen girişimleri sonuç verdi
ASM Çalışanlarının Mağduriyetleri Gideriliyor: Genç Sağlık-Sen...
Ana Sayfa
Gündem
Siyaset
Ekonomi-STK
Kültür - Sanat/Eğitim
Emniyet-Adliye
Sağlık - Yaşam
Spor
Manşet
Video Galeri
Yazarlar
Köşe Yazarları
Video Galeri
Biyografiler
Yerel Haberler
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Asayiş
  • Çevre
  • Dünya
  • Genel
  • Gündem
  • Siyaset
  • Spor
  • Teknoloji
  • Video Galeri
  • Yazarlar
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Yerel Haberler
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Sitene Ekle
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

Yazılım: Tumeva Bilişim