Tüm dünyayı kasıp kavuran Ülkemizde de sorun olmaya başlayan Korona Virüs hastalığı, İllerde çok sıkı tedbirlerin alınmasına neden oluyor.
Bir yandan sıkı tedbirleri alırken bazı kurumlar tedbirlerin alınması noktasında nasıl bir hassasiyet (!) gösteren bir hadiseyi anlatacağım.
Bu konuda Vali Kaldırım’a sürecin nasıl yürütüldüğü konusunda da bilgi sahibi olur…
…..
Yazımda İsim vermeyeceğim, yer de belirtmeyeceğim.
Ancak konu ile ilgilenen birileri çıkarsa isimleri de, yeri de söylerim.
Gelelim saadete…
Bir vatandaşımız böbreklerinden ağır iltihaplanma tanısıyla Fethi Sekin Şehir Hastanesinde tedavi görür.
Tedavi gördüğü süre içinde Korona Virüs testi de yapılır.
Test Negatif çıkar...
Ancak; Hasta tedavi gördüğü hastanede vefat eder.
…..
İşte problem bundan sonra başlar…
Korona Virüs testi negatif çıkan hasta vefat edince Cenazesi ailesine teslim edilirken normal cenaze uygulaması yapılmaz Cenaze “Ceset Torbası” na konularak ailesine teslim edilir.
Bu arada cenazenin defin edileceği köyün cami imamına da ilgili kurumdan telefonla haber iletilir ve denir ki;
Cenaze Korona Virüslü bir vakadır. Tedbirin al.
Bu talimat gereği İmam da camiden 60 yaş üstü vatandaşların katılmaması anonsu yaparak vatandaşları uyarır.
Hastane ailenin çocukları ile ilgili yaşanılan hadiseleri ilgili kuruma aktarır ki İmama bilgi verenler hastanede yaşanan süreci de aktarır ve cenazenin gereği gibi defin edilmesi İmamdan istenir.
…..
Köyün İmamı kendisine iletilen bilgiler doğrultusunda gereğini yapar.
Cenaze köye getirildiğinde Cenaze sahibi aile cami hocasının defin ile ilgi yürüttüğü süreçten haberdar olur ve itiraz eder.
Sen neden cenazemize “Korona Virüs”lü algısını yaratırsın diye, İmama tepki gösterirler.
Cami İmamı da kendisine verilen bilgiler doğrultusunda hareket ettiğini söyler.
Cenaze ceset torbası ile defin edilir.
Ancak ailenin tepkisi dinmez.
Cenazenin defin edilmesinden sonrada Cami İmamı ile aile fertleri arasında tartışma sürer tatsız sözler sarf edilir.
Aile; hastamız eğer Korona Virüslü ise neden gerekli önlemler alınmadan defin edildiğini ifade ederek İmama tepkilerini sürdürmeye devam ederler.
…..
Şimdi dersiniz ki; bunda ne var.
Korona Virüsle mücadeledeki anlayışı göstermek istiyorum.
Biz hastalıkla mücadele ediyoruz değil mi?
Nasıl mücadele ediyoruz.
Şüpheli gördüğümüz insanları 14 günlük bir karantina altında alarak gözlem altına alıyoruz.
İşte, apartman katında bir vatandaşın Korona Virüs şüphesi ile apartmanı karantinaya aldığımız gibi…
…..
Şimdi soruyorum…
Vefat eden vatandaştan başlayalım….
Vefat eden vatandaşın testi negatif çıkmıştı, demiştik.
Cenaze ile ilgili normal bir defin işlemleri yapmak gerekirken “Cenaze Ceset Torbasına” neden konulmuştur?
Çünkü normal ölüm vakalarında cenaze “ceset torbasına” konulmamaktadır.
Hastanın testi negatif çıkmışsa, Cami İmamına Cenaze “Korona Virüs” şüphelisi ona göre hareket et, vatandaşları uyar şeklinde talimatı verenler neye dayanarak vermiştir?
Hasta bir şüphe var ise o zaman neden…
“Cenaze Korona Virüs” cenazesi gibi tedbir alınmadan defin edilmiştir?
Hasta şüpheli ise hastalık süresince irtibat halinde olanlar gözlem altına alınmışmıdır?
….
Uzmanlar, hastalarda negatif çıkan bir sonucun birkaç gün sonra pozitif çıkabileceği konusunda uyarılar yaptığını görüyoruz.
Korona Virüsü süreci içerisinde kurumlar arasında yukarıda bahsettiğim kopukluklar nedeniyle aile efradı ile cami imamı karşı karşıya gelmiştir.
Korona Virüs şüphesi aileye cenazelerinin köyde “şüpheli bir vaka” algısı ile karşı karşıya bırakmıştır.
Bu ne Cami İmamının ne de Cenaze sahibinin hatasıdır.
Soruyorum…
Aile ile cami imamını karşı karşıya getiren hata kimdedir?
İnşallah bundan sonra aynı hatalar yapılmaz, aileler ile cami görevlileri karşı karşıya getirilmez
KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN...
https://www.youtube.com/channel/UCBp7IrFjc8aeXGDe4LQuRcQ