Konya’da, aynı aileden yedi kişi hunharca katledildi. Daha olayın mahiyeti belli olmadan bazı çevreler olayı etnikleştirmeye başladılar.
İçişleri bakanı Süleyman Soylu, olayda kesinlikle etnik nedenlerin bulunmadığını, iki aile arasında on yıllık bir husumetin olduğunu söyledi.
Farklı etnilerden gelen her insanın kavgasına etnik yorum getirmek bu ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüklerden biridir. Bu tarz yorumlar, farklı etnik grupların bir arada yaşayamadığı anlamına gelir, ayrışmaya zemin hazırlar. Zira bir arada yaşayamayanları, birbirinden ayırmaktan başka bir yol yoktur.
Zaman zaman etnik nefretin neden olduğu olaylar olmuştur, lakin bunlar genel değil istisnaidir. PKK zamanında bunları çok istismar etti, hala da ediyor.
Birkaç gündür devam eden ve ormanlarımızla birlikte hepimizin içini yakan yangınlarla ilgili de aynı dikkat ve teenniyi göstermek lazım. Daha yangınlar başlar başlamaz PKK/HDP çevreleri hedef gösterilmeye başlandı.
PKK bu yangınları çıkarabilir mi? Çıkarabilir. Nitekim geçmişte de turizmi baltalamak için güney bölgelerimizde yangınlar çıkarmış, bombalar patlatmıştı. O tarihlerde Öcalan’la görüşmeler sürüyor, İmralı bir yatır gibi muamele görüyordu. Görüşmeler her tıkandığında Öcalan, turizm bölgelerinde bombalar patlayabilir, ben artık karışmıyorum diyerek dolaylı talimat veriyor, birkaç gün sonra bombalar patlıyordu. Üstelik Öcalan bu talimatları devlet görevlisinin bulunduğu görüşmelerde veriyordu.
Orman yangınları ile ilgili İçişleri bakanlığı henüz bir açıklama yapmadı. Soylu soruşturmaların devam ettiğini söyledi. Bir anda birkaç yerde yangın çıkması şüpheli bir durum ama bugün bütün bir Avrupa’da da benzer yangınlar var. Küresel ısınma ve aşırı sıcaklar yangınları tetikliyor. Onun için bu ihtimalin öteki ihtimalden daha büyük olduğunu söylemek mümkün.
Her olayda PKK aramak, aslında PKK’nın reklamını yapmak, ona olağanüstü güç isnat etmektir. Bu tür analizler, bir tarafta PKK nefretini körükler, öteki tarafta PKK sempatisini büyütür.Etnik ayrışma böyle başlar, zamanla her Kürt vatandaşımızda PKK’yı görmek olağan hale gelir.
PKK/HDP ihtimalini en çok AKP/Saray çevreleri dile getiriyor. Önce İ.Melih Gökçek bir görüntü paylaşarak Ormanların PKK tarafından dronlarla yakıldığını iddia etti. Ardından Yeni Şafak yazarı İ.Karagülle, yangınlarda PKK’yı suçlamayanları neredeyse PKK’lı ilan etti. Biz suçluyorsak sizde suçlayacaksınız, yoksa hepiniz onlardan olursunuz gibi laflar etti. Kimi suçlayıp, kimi suçlamayacağımıza da böylece kendilerinin karar vereceğini ihsas etti.
Bu el çabukluğu aslında milli veya milliyetçi bir refleksten kaynaklanmıyor. Yandaş medya, Saray iktidarının yangına müdahalede başarısızlığını, zamanında gerekli önlemleri almadığını ve yangınların bu çapa ulaşmasındaki ihmalini biliyor. Dikkatleri PKK/HDP üzerine çekerek iktidarı tartışma alanının dışına çıkarmak, eleştirilerin hedefi olmaktan uzaklaştırmak istiyor.Biz,PKK’yı konuşacağız, böylece kimse niye THK uçaklarını kullanılamaz hale getirdiniz, niye gerekli önlemleri almadınız, niye her kurumu ele geçirilmesi gereken bir mevzi gibi gördünüz diye sormayacak. İhmali olanlar da şayet bir sabotaj varsa sabotajcılar kadar suçludur.
AKP’yi koruma adına bu tür aceleci ve etnik yaklaşımlar belki bir süre AKP’nin sorumluluğunu gizler, hedef sapmasına neden olur, ama ülkenin geleceğine de patlama potansiyeli yüksek etnik tohumlar bırakır. Bu ülkenin hayrına olan daha dikkatli, daha sorumlu hareket etmektir.
https://www.enpolitik.com/yanginlari-kim-cikardi-makale,5127.html