Değerli vatandaşlar, son yerel seçimlerde, AKP yönetimine karşı olan tepki oyları ve CHP seçmenlerinin birlikteliği sonucu CHP birinci parti konumuna taşınmış ve ayrıca oy veren seçmenler aynı zamanda CHP Genel Başkanı sayın Özel’e de siyasette belirleyici olması görevi ve sorumluluğunu yüklemiştir. Ancak; CHP Genel Başkanı bu görevi yerine getirmek yerine, halkımızdan yediği tokatın şaşkınlığını yaşayan AKP iktidar yönetimine normalleşme adı altında can suyu vermeye devam ediyor. İşte size bir örnek, emeklilerimiz yaşam mücadelesi verirken sayın Özel bir konuşmasında, “Erdoğan istemez mi emekliye zam yapmayı ama ülke büyük krizde para yok yapamadı” dedi. Yazık vallahi!! emekli kardeşlerim Erdoğan için para mı toplasak…Olsa verecekmiş!
Oysa; saray ve eşrafına para buluyorsun, sarayın günlük harcaması olan 40 milyon lirayı buluyorsun, yolcu-hasta ve araç geçiş garantisi verdiğin beşli çeteye para buluyorsun, göçmenlere milyarlarca dolar harcıyorsun, KKM hesap sahipleri için milyarlarca lira para buluyorsun da emeklilerimize mi para bulamıyorsun demesini ve emeklinin yanında olacak bir tavır sergilemesini beklemek hakkımız değil mi? vatandaşın bu hakkını elinden alan Özel’in bu mantıkla devam etmesi demek emekli, dar gelirli, çiftçi, köylü ve küçük esnafın sorunlarını çözmek yerine sorunun bir parçası olacak demektir.
Günümüz siyasetinde gördüğümüz tek gerçek, iktidar ve muhalefet liderlerinin çıkarlar kardeşliğinde birleştiğidir. Muhalefet parti liderlerinin sarayla görüşmelerinin içeriği hakkında kamuoyuna bilgi verilmese de gelecek günlerde elbette ne konuşulduğu ortaya çıkacaktır. Sonuçta mevcut siyasetçiler milletimizi sömürmekten asla vaz geçmiyor, halkın umutları yerle yeksan ediliyor. Erdoğan açısından baktığımızda ise başarılı olamadıkları işlerin yolda tamamlanabileceği, önemli olanın yola çıkmak olduğunu anlatan “Kervan Yolda Dizilir” atasözü hayat buluyor. Kervancı başı Erdoğan, dağılan kervanına muhalif gözüken genel başkanları ki Özel ve Akşener kervandaki yerini almıştır, önümüzdeki günlerde de aynı gözeden su içen Babacan, Davutoğlu ve Erbakan’ı da kervanına katarak hedefine ulaşmasına dayanak olacak muhalefetin dizayn edilmesi işlemini gerçekleştirmiş olacaktır. Ülkemiz ve milletimiz şahsi ikballer uğruna feda ediliyor. Montaigne’nin “hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım edemez” sözünü kişisel ikbal peşinde koşan bu zavallılara ithaf ediyorum.
İktidar ve muhalif gözüken sözde muhalefet siyasetçileri konu ne olursa olsun günü kurtarma derdinde olunca, liyakati değil sadakati esas alan atamalar, adam kayırmalar, iyi yetişmiş insanların değerlerinin takdir edilmemesi, çağın gerisinde kalan yeni müfredata dayalı eğitim, denetim mekanizmalarındaki başı bozukluk, soru çalarak bir yerlere gelenlerin yarattığı sorunlar muhaliflerin de katkılarıyla çözümsüz bırakılıyor.
Dünya hızla ilerlerken mevcut iktidar muhalafeti dizayn etmeye, muhalefet ise iktidarın yoksulluğa mahkum ettiği halkın sorunlarına eğilmesi gerekirken kafası kesilmiş tavuk gibi kervanın peşine dizilme derdinde. Geçen günün akşamında o günü kurtardığı için sevinmeye devam eden bu aktörler kendilerini kandırıyor… Belli ki, günü değil, geleceği kurtarmadan bir yere varılmayacağını kervana dahil olan muhalif aktörler anlamak istemiyor. Ne demiş atalarımız “KERVAN YOLDA DİZİLİR”. Ülkemiz geleceği hakkındaki karar da, sözde sizindir.