Bildiğiniz üzere elektriğe yapılan yüzde 38 zam aynı oranda doğalgaza da yapıldı. Ya Karadeniz’de bulunduğu söylenen doğalgaz olmasaydı maazallah neler olurdu, yoksa bu iddiada yalan mıydı? Eee yalansa bu zam oranı şirketlere kar, değilse bu zam niye? Gerçi her iki durum dağıtım ve iletim şirketlerin bütçelerinde artış, vatandaşların bütçesinde ise azalış sağlıyor AKP iktidarı sayesinde. Vatandaşlar “cep delik, cepken delik neylesin bizim ahretlik!” manisinde teselli bulmakta ve ölsek de kurtulsak psikolojisinde. Nasıl olmasın ki;
Pazarda 1 kilo İncirin 150 lira, kiraz ve çileğin 100 lira, üzümün ise 75 lira olduğu günümüzde vatandaşın dilimle kavun ve karpuz, taneyle meyve ve sebze almaya mecbur edilmesi ancak AKP gibi merkezinde insan olmayan siyasetçilerin başarısı olabilir ki bu başarı! tarihin tozlu raflarında yerini almıştır. Ben bu yazımda sadece enerji ve gıdadaki zulmü özetle ele aldım. Bunu sağlık ve eğitim alanlarında da görüyoruz. Yani, AKP Türkiye’sinin özeti “parası olanın eğitim, sağlık ve enerji” hizmetlerinden yararlanma ayrıcalığı.
Değerli vatandaşlar, Şimşek ekonomisinde vergilendirilmeyen bir soluduğumuz hava bir de tezekten elde edilen enerji kaldı. Soluduğumuz hava dolaylı da olsa vergilerden nasibini alıyor. Ya tezek enerjisi işte orası soru işareti. Neden derseniz. Tezekle ısınmaya kalksan bu iktidar “B.K’a zam yapar, yetmez ineğin kıçınada sayaç takar” endişesi yok değil. Şimşek ekonomisinde olmaz denen neleri gördü bu millet. Allah beterinden korusun bu anlayışın da kökünü kurutsun. Kurutacak da.