Bir kitap fuarını daha geride bıraktık.
5. inci kitap fuarı beklendiği gibi çok parlak geçmedi.
Bu benim görüşüm değil fuara katılan kitapevleri yazarların görüşleri.
…..
İlk iki kitap fuarı bir çadırda yapılmıştı.
Diğer üçü kapalı alanda gerçekleşti.
İlk fuarlarda yazarların ve yayınevlerinin yoğunluğu, çeşitliğine vatandaşların kitap fuarına ilgisini çekmişti.
5 inci kitap fuarında aynı heyecan ve ilginin o kadar olmadığını gördük.
….
Kitap fuarının gündüz ve gece olmak üzere belirli zamanlarında ziyaret ettim.
Gündüz taşımalı öğrenciler olmazsa fuar neredeyse sinek avlayacak durumdaydı.
Eski yoğunluk ve ilgi çok azdı.
Bu görüntüler moral bozucuydu.
Ziyaretlerim esnasında fuar konusunda yazar ve yayın evleri ile sohbet etme imkanı buldum
Burada bana olumlu ve olumsuz aktarılan görüşleri yazıyorum.
Bir sonraki yapılacak fuar çalışmalarında dikkate alınsın.
Dikkate alan alır, almayana da çok ısrarcı olmam.
…..
Fuara ziyaretçi sayısında geçen yıl ki fuara göre %50 düşüş olduğu ifade edildi.
Bunun nedenlerinden ilki olarak ekonomik sebeplere bağlayanlar olurken fuarın zamanlama açısından yanlış tarihler tercih edilmesinin dile getirilmesi.
Bir de fuarı cazip hale getiren yazar kadrosunun zayıflığı.
Otuz yakın yazar ve konuşmacı davet edilmesi yerine 10-15 güçlü yazarların davet edilmemesi önemli etkenlerden biri olarak gösterildi.
…..
Fuarda sadece yazar kadrosunun zayıflığı dillendirilmedi.
Yayın evlerinin çeşitliliği konusunda bir yetersizlik olduğuna dikkat çekildi.
Tek salona sığdırılmış fuara toplanması ve yayınevlerinin sığ bir okur kesimlerine hitap etmesi okur sayısında düşüşlerin temel nedenlerinden biri olarak gösterildi.
Buna; İl dışında yapılan fuarlar örnekler gösterildi.
Urfa’da 2019 yılında AK Parti Belediyesi yönetiminde düzenlenen kitap fuarına sol görüşlü yayınevleri ve yazarlar ile sağ görüşlü yayınevi ve yazarların olduğu bir kitap fuarının düzenlendiği ifade edildi..
Bir de Ankara fuarını örnek gösterildi.
Belediyeyi sol cenah yönetiyor denildi. Çok geniş kesimlere hitap eden fuarda yayınevleri ve yazarların bulunduğunu örnek gösterdiler.
Büyük şehirlerin fuarlarının yüzde 80-90’nı yayınevi ve yazar konusunda bu şekildedir dediler.
Elazığ’la kıyasladığımız da bunu göremediklerini vurguladılar…
….
Mesela...
Diyanet Vakfı, Türk Tarih Kurumu, Akademik kitaplar çıkaran yayınevleri neden davet edilmedi diye sorguladılar.
Türk Edebiyat Vakfının burada olmamasını büyük eksiklik olarak gördüler.
Çadırdayken gelen bu yayınevlerinin bu gün gelmemesi düşündürücü olarak değerlendirdiler.
Test yayınları stantlarının açılması, kültür sanatla ilgili yayınların gelmesi okur sayısının ilgisine artıracağını ifade ettiler.
Hatta diğer salonu da açıp geniş yayınevinin olması ziyaretçi konusunda etkili ve dikkat çekici bir fuar izlenimi vereceğini dillendirdiler.
….
Velhasıl…Beşincisi yapılan fuarında daha zengin ve dolu dolu geçmesi beklenirken, beklentinin gerisinde kalan bir kitap fuarına dönüşmesi sorgulanmalıdır.
Nerelerde hatalar yapıyoruz diye şapkayı önümüzde koyup düşünmeliyiz.
Yıllar geçtikçe dar kalıba sokulmaya çalışan ve kan kaybeden bir kitap fuarı ile gelecek dönemlerde daha vahim bir tablo ile karşılaşır mıyız diye kafa yormalıyız..
…...
Şimdi hep eleştirdin.
Bir önerin var mı? diye soracaksınız.
Bunlar benim eleştirim değil fuarda sohbet ettiğim yazar ve yayınevlerinin tespitleri.
Önerim…
Diğer büyük şehirlerde büyük fuarları organize eden TÜYAP, CNR ve Eylül fuarcılık vs. gibi fuarlardan birisini ilimizde davet ederek önümüzdeki yıl fuar düzenlemeleri için imkan sunsak.
Profesyonel fuarcılık nasıl yapılıyor diye bir görsek mi…
Bu sayede bizimle, ulusal firmalar arasındaki fuarcılık farkını görüp gözümüz ve ufkumuz açılır.
Ne dersiniz.
"Bu anlayışla biz, bu işi yapamıyoruz" gibi görünüyor