Atanmış bürokratların görevi sorun çözmektir.
Şehrin önünü açmak için görevlendirilirler.
Şehri bir adım ileriye taşımak esas vazifeleridir.
Şehrin ekonomisine katkı sunsunlar diye atanırlar.
Ama bizimki ne yapıyor ?
Olmadık sorunlar üretiyor.
O koltukta “Türkiye ekonomisini yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyütmekte kararlıyız." diyen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın tensipleriyle oturduğunu unutuyor.
Daha iki gün önce “Yer altı ve yer üstü zenginliklerimizi elbette sorumlu bir anlayışla ama mutlaka ekonomiye kazandırmamız gerekiyor.”diye haykıran Reis’in inadına olmadık işler yapıyor.
Birilerinin keyfi taleplerini emir telakki ediyor.
Zahmet edip şehrin siyasetçilerine haber bile vermiyor.
Ucu nereye varır,bu şehir ne kaybeder onu alakadar etmiyor.
Koltuk elden gitmesin derdinde.
Yatırım, üretim, istihdam adamın umrunda değil.
Vatandaşın haklı ve de hakkı olması onu enterese bile etmiyor.
Bu kafayla TARIM gelişir zannediyor.
Bana öyle emredildi deyip çıkıyor işin içinden.
Aldığı emri birilerine söyleme ihtiyacı bile duymuyor.
Tek derdi emri yerine getirip koltuğu sağlama almak.
Sanki kendisini yatırım, üretim, istihdam diyen Sayın Cumhurbaşkanımız atamamış.
Sayın Cumhurbaşkanımızı dikkate bile almıyor.
Reis yatırım diyor; o gerek yok diyor.
Reis üretim diyor; o olmasa da olur diyor.
Reis istihdam diyor; o çok da önemli değil diyor.
Emri kimlerden aldıysa artık.
Onlara çok güveniyor olsa gerek.
Dünya lideri REİS bile adamı korkutmuyor.
Yatırıma ve üretime engel, istihdama köstek olmaktan çekinmiyor.
Anlaşılan bürokratımıza emir verenler Reis’den daha güçlü.
O sebeple olsa gerek kıymetli bürokratımız halen daha o koltukta oturuyor.
Ve birileri oynanan bu komik tiyatroyu seyretmeye devam ediyor.
Unutmayın!
Yerin kulağı vardır derler!
Reis bu yaptıklarınızı elbette duyacak.
O zaman başınıza gelecekleri tahmin etmek hiç zor değil!
Benden söylemesi!...
