O da geliyorSıkı bir hayranım var benim.
Fan derecesinde hayran bana.
Ağzı biraz bozuk ama ne yapayım.
O da benim fanım.
Haberlerimin ve yazılarımın altına sık sık hakaret dolu yorumlar yazıyor.
Hakaretlerine alıştım artık.
Yine kızmış Sevgili Fan’ım.
Başkanına “Hiç Televizyona çıkmadı” dedik ya.
Vay Efendim senmisin diyen.
Böyük hersi çıkmış.
Hakaret faslından sonra başlamış yazmaya.
Başkanının yaptıklarından bahsetmiş.
Sürsürü’de yaptığı mitingi ballandırmış.
Sonrada akıl vermiş bana.
Kişisel bir problemin varsa söyle çık yüzüne söyle.
Delikanlıysan.
İftira atma.
E Sevgili Fanım
Herslenisin,potiriklenisin ama boşuna.
Üstün başın yırtmaya gerek yok.
Biz gerçekleri yazmışız.
Biz senin başkanının yapması gerekirken yapmadığını yazmışız.
Hem de delilli ispatlı.
Bunun neresinde iftira var anlamadım.
İlçelere,mahallelere gitmişmiş.
Ne büyük lütufta bulunmuş.
Onlara da gitmeseymiş.
Sürsürü’deki mitingden bahsetmişsin.
İyide o kalabalığın yarısından fazlasının taşıma gelen belediye personelleri olduğunu herkes biliyor.
Orada da kendi konuşmasını bitirdikten sonra taşıma gelen personelin alanı boşalttığını duymayan kalmadı.
Alan boşaltılınca Vekil adaylarının çok bozulduklarını da duymamış olamazsın.
Neyse biz konumuza dönelim yine.
Sevgili Fan’ım!
Biz, senin başkanının tv ekranlarından Reis’e destek çağrısı yapmadığını söylemişiz.
Hemde Ak Partili vekil adayları toplamda 35 kez ekranlardan destek çağrısı yapmışlarken.
Ak Parti İl Başkanı Şerafettin Yıldırım 7 kez ,Semih Işıkver 13 kez tv ekranlarından Reis’e destek istemişler.
Ama senin Başkan’ın HİÇ çıkmamış HİÇ.
Diyeceksinki aile genlerinden olsa gerek tv’ye çıkmayı sevmiyor.
İyide o milyarlar harcayarak icraatlarını anlattığı ortak yayınlara DUBLÖR ümü GÖLGE simi çıktı ?
Tv’ye çıkmayı sevmeyen başkanın klip Çekmeyi çok seviyor ama.
Habire klip çekiyor.
Çekeydi bi kaç tane klip.
Tv ekranlarından, sosyal medya hesaplarından yayınlayaydı.
Belediye personelleri de whatsapplarında durum yaparlardı.
Sosyal medyalarından yayınlarlardı.
O da Yok.
E bunların hiçbiri yok ama sen bana iftira atma diyorsun.
İftira atmanın kimin işi olduğunu bu şehir gayet iyi biliyor.
İftira merkezinin senin çalıştığın yer olduğunu da.
Benim kimseye iftira atmayacağımı da!
Eğer söylediklerim iftira ise iftira olduğunu ispat edin.
Eğer Tvye çıkmışsa, elinde bir kaset varsa yayınlasın.
Bende özür dileyeyim.
Bu işi bırakayım.
Sizler de rahat edin.
Ama ya benim söylediklerim doğruysa.
Senden bir özür bekliyorum.
Çık yüzüne söyle diyorsun ya.
Bunu kendin için istediğini anladım.
Çünkü sen yazılanları tam anlayamıyorsun.
Söz uçar yazı kalır be canım Fan’ım.
Yazı en sağlamı.
Yok yazılı olarak kabul görmüyorsak illede sözlü istiyorsanız.
Sen ve senin gibiler için pek yakında O da geliyor.
Merak Etme Sen!
Bu arada bir uyarı yapayım sana!
Akıllı ol!
Damarıma basma benim.
Dozajı kaçırmadan elbette eleştirebilirsin.
Amma bir daha bana hakaret edersen pişman olursun.
Polat Alemdar bile gelse durduramaz beni.
Öyle şeyler yazarım ki paspas olursunuz bu şehirde.
Var sen işine bak, kötü şeylerede sebep olma!