İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısı 64 bin 803'e çıktı. Bu insanlık dramının durdurulması için birçok uluslararası kuruluş harekete geçti.
Bundan tam iki yıl önce 19 Ekim 2023’te İsrail-Filistin çatışmasının son bulması için Uluslararası Spor Kuruluşlarına Çağrıda bulunmuştum. “Sovyetler Birliği - Afganistan Savaşında, Rusya-Ukrayna savaşında önemli görevler üstlenen ve yaptırımlar uygulayan Uluslararası Spor Kuruluşlarının İsrail ve Filistin çatışmalarına yönelik barış ve insan hakları temelinde bir çözüm için çağrıda bulunmaları önem arz ettiğini ifade eden Devecioğlu açıklamasında ; “Dünya Olimpiyat Komitesi (IOC) ve Uluslararası Spor Federasyonları (ISF) gibi Uluslarası Spor Kuruluşları; Din Dil Irk ayrımı gözetmeksizin tüm insanlar ve toplumla arasında Sevgi, Kardeşlik ve Barışın tesis edilmesi misyonuna sahiptirler.” İfadelerine yer vermiştim (1).
Geçte olsa Spor dünyasının tepe yönetimleri IOC, FIFA, UEFA gibi kuruluşlardan Savaşın durdurulmasına destek için çağrılar yapılmaya başlandı.
Birleşmiş Milletleri (BM) İnsan Hakları Konseyi tarafından atanan bağımsız insan hakları uzmanları 23 Eylül 2025 tarihinde, işgal altındaki Filistin topraklarında devam eden soykırıma karşı gerekli bir yanıt olarak, Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA) ve Avrupa Futbol Federasyonları Birliği'ne (UEFA) İsrail'in ülke takımı olarak uluslararası futboldan men edilmesi çağrısında bulundu.
Uzmanlar, " Doğu Kudüs ve İsrail'i de kapsayan İşgal Altındaki Filistin Toprakları'nı Soruşturan Birleşmiş Milletler Komisyonu'nun İsrail'in soykırım yaptığına dair sonucu , uluslararası kuruluşların İşgal Altındaki Filistin Topraklarında soykırım yapıldığını teyit eden giderek artan sayıdaki kararlarının sonuncusudur. Uluslararası Adalet Divanı'nın 26 Ocak 2024 tarihli Geçici Kararı, her ülkeye soykırıma karşı harekete geçme konusundaki yasal yükümlülüklerini hatırlatmıştır," dedi.
Soykırımı önleme, işlememe veya kışkırtmama ve cezalandırma yükümlülüklerinin, istisnasız her zaman herkese uygulanan, uluslararası hukukun emredici normları olarak evrensel olarak tanındığını kaydettiler.
"Spor, her şeyin olağan akışında olduğu algısını reddetmeli," "Spor kuruluşları, özellikle platformları adaletsizlikleri normalleştirmek için kullanıldığında, ağır insan hakları ihlallerine göz yummamalıdır." dediler.
Uzmanlar, uluslararası örgütlerin merkezi olan devletlerin, müsabaka düzenleyen devletlerin ve İsrail ile spor müsabakalarına katılan devletlerin, soykırım karşısında tarafsız kalmama yükümlülüklerini göz önünde bulundurmaları gerektiğini vurguladı.
Uzmanlar, "Boykotun bireysel oyunculara değil, İsrail Devleti'ne yönelik olması gerektiği konusunda netiz. Hükümetlerinin aldığı kararların sonuçlarına bireylerin katlanamayacağını her zaman savunduk, bu nedenle kökenleri veya uyrukları nedeniyle bireysel oyunculara karşı ayrımcılık veya yaptırım uygulanmamalıdır," dedi.
"İnsan hakları ihlallerini büyük çapta gerçekleştiren devletleri temsil eden milli takımlar, geçmişte olduğu gibi askıya alınabilir ve askıya alınmalıdır" denildi.
FIFA ve UEFA gibi uluslararası spor dernekleri gibi özel uluslararası kuruluşlar, BM İş ve İnsan Hakları Rehber İlkeleri uyarınca uluslararası insan hakları hukukuna tabidir .
Uzmanlar, sivil toplumun FIFA ve UEFA'ya İsrail takımının askıya alınması yönünde çağrıda bulunduğunu kabul etti.
"İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarındaki yasadışı varlığının yarattığı durumu sürdürmeye yardımcı olacak yardım veya destek sağlamama yükümlülüklerini yerine getirmeleri gerekiyor" denildi.
Uzmanlar, "Uluslararası Adalet Divanı'nın Danışma Görüşü'nün uygulanmasını teşvik etmeyi ve İsrail Devleti'nin uluslararası hukuku ihlal etmesi halinde yaptırımlar uygulanmasını amaçlayan eylem çağrılarını destekliyoruz " dedi.
Uzman, " FIFA'yı bir kez daha, İsrail'in İşgal Altındaki Filistin Toprakları'ndaki hukuka aykırı varlığından kaynaklanan durumu meşrulaştırmaktan vazgeçmeye çağırıyoruz ," dedi. "Gazze'deki soykırımı sona erdirmek için mümkün olan her türlü önlemi almak yasal ve ahlaki bir zorunluluktur." İfadelerine yer verildi (2).
İtalyan Futbol Antrenörleri Birliği (AIAC), İsrail'in askıya alınması çağrısında bulunarak, Avrupa ve dünya futbolunun yönetim organlarına iletilmek üzere İtalyan Futbol Federasyonu'na resmi bir mektup yazdı. Mektupta, "AIAC Yönetim Kurulu, yöneticiler, antrenörler ve sporcular arasında yüzlerce ölüme yol açan günlük katliamlar göz önüne alındığında, İsrail'in spor müsabakalarından geçici olarak men edilmesi talebinin UEFA ve FIFA'ya sunulmasının federasyon görüşmelerinin merkezine konulmasının meşru, gerekli ve hatta bir görev olduğuna oy birliğiyle inanmaktadır" denildi (3).
Fransız eski oyuncu Eric Cantona da İsrail'in tüm spor müsabakalarından men edilmesi çağrısında bulundu. Cantona, FIFA ve UEFA’nın İsrail'in müsabakalara katılmasına izin vermesini kınayarak, "Rusya, Ukrayna’da savaş başlattıktan dört gün sonra FIFA ve UEFA Rusya'yı men etti. Şimdi ise Uluslararası Af Örgütünün soykırım olarak tanımladığı olayların üzerinden 716 gün geçti ve İsrail halen müsabakalara katılmaya devam edebiliyor." dedi (4).
Umarım, önümüzdeki günlerde IOC, FIFA, UEFA İcra Komitesi, Bu çağrılarla toplanacak, İsrail Milli Takımı ve Kulüplerinin Dünya ve Avrupa'daki tüm organizasyonlardan men edilmesi için oylamalar gerçekleştirilecektir. Adı konulmamış savaşın bir an önce son bulması temennisini yenilemiş olalım.
Kaynaklar
(1).https://www.gunisigigazetesi.net/haber/26366208/devecioglunun-iki-yil-onceki-cagrisini-bm-yerine-getiriyor
(2).https://www.ohchr.org/en/press-releases/2025/09/un-experts-call-suspension-israel-international-football-amid-unfolding
(3).https://www.aljazeera.com/sports/2025/8/20/italian-football-coaches-seek-suspension-of-israel-world-cup-ties
(4).https://www.trthaber.com/haber/dunya/eski-futbolcu-eric-cantonadan-fifa-ve-uefaya-israil-tepkisi-920269.html
