24 Ocak depreminden sonra İç İşleri Bakanı ile Çevre ve Şehircilik İlimizde mesken tuttular. O günlerde ilimize mesken tutan bu bakanların yanında Ekonomi ve Ticaret ile ilgili Bakanlar İlimizi ziyaret edip vatandaşın ve esnafın mağdur olmayacağını dile getirdiler.
Bu ziyaretlerinde çeşitli ekonomik destek paketlerini açıkladılar.
…..
Hükümetin bu açıklamaları karşısında İlimizin iş dünyası da bir çalışma yaparak yaşanılan deprem sonrası karşılaşılacak esnafların ve İlin ekonomik sorunlarını gelenlere takdim ettiler.
İş dünyasının beklentileri İktidara yakın çevrelerce pek memnun karşılaşılmasa da Bakanların açıkladıkları paketlerin vatandaşlara ve esnafa merhem olacağı izlenimi verdiler
…..
Ne denilmişti…
Her esnaf belli oranda bir krediye ulaşmada sıkıntı çekmeyecekti.
Ticaret ve Paranın başında olan Bakanların açıklamalarında zor durumda bulunan esnafın gerektiğinde devletin uhdesinde olan kurumların desteği ile esnafın mağdur edilmeyeceğini ifade etmişlerdi.
Şubat ayından bu güne kadar gelinen bu süreçte açıklanan bu destekten kimler yararlanabildi.
Sektördeki hangi esnafa ne kadar destek verildiğinin bir rakamı var mı? Belli değil…
…...
Şimdi yaşanılan bir kredi müracaatını anlatacağım…
Bunun gibi sorunlarla karşı karşıya kalan onbinlerce esnafın sorununu da bu arada dile getirmiş olurum..
KOBİ statüsünde esnaf KOSGEB kredisi için bankaya başvurur.
Banka önce KOSGEB’den kredisinin onaylanıp onaylanmadığı konusunda listede işletmesinin olmasına bakılacağını söyler.
Bunun üzerine listede ismi olduğunu beyan eden firma kredisi için başvurusunu yapar.
İlgili banka bir çalışma yapacağını söyler.
Çalışma sonucunun kendisine bildirileceği ifade edilir.
Bir kaç gün sonra esnafa, Yüz bin Tl’lik kredi veriyoruz açıklanan limitten Elli bin Tl bir limitin kullandırılacağı bildirilir.
…..
İşletme sahibi KOSGEB kredilerinde Kredi Garanti fonunun kullanılacak kredilerde %90 kefil olacağını bilinci ile ilgili bankaya gider.
Banka yetkilisi İşletme sahibine bir Gayrimenkul karşılığında ancak krediyi kullanılabileceğini açıklar.
İşletme sahibi de KGF’nin kullanılacak kredinin %90’nına teminat mektubu ile destek olacağını açıkladığını kalan kısmına teminat verebileceğini önerir.
Velhasıl… Yapılan görüşmeler neticesinde kamu bankası işletmenin önerisini dikkate almaz.
Kredinin ancak gayrimeknul vermesi şartıyla krediyi kullandırabileceklerini üzgün olduklarını dile getirir
İşletme sahibi kendisine çıkan krediyi kullanamadan geri döner.
…..
Bu anlattığım yaşanılmış olay dediğim gibi on binlerce esnafın karşılaştığı hadiseden bir örnek....
Hükümet deprem sonrası birde Korona Virüs nedeniyle işlerini kaybeden ve zora düşen esnafın nasıl yanında olduğunu göstermesi açısında acı gerçek...
Hadi... Bunun gibi onlarca acı gerçeklerle yüz yüze gelen esnaf bir tarafa bırakıyoruz.
Bu hadisede ders alınacak tablo ise;
Bir Devlet bankasının yine devletin bir kurumunun taahhüt ettiği teminat mektubuna güven duymayıp esnaftan teminat istemesidir.
Bankalar kredi verirken kendilerini garantiye almaları kadar doğal bir şey olamaz.
Ancak, Kurumlar arasında yapılan anlaşmalar ve protokollere rağmen esnafın kullanacağı küçük meblağlı desteklerin yine devlet bankalarının fiiliyatta yapılması gereken sorumlulukları yerine getirmekte imtina göstermesidir.
Asıl problem budur.
Esnaf ve ticaret erbabı yaşanılan bu zorlu günlerde çıkış yolu olarak devletin şefkatli elini sırtında hissetmesi gerekirken,
Bankaların göstermiş oldukları yaklaşım küçük esnafı, Kobi’leri hayal kırıklığına uğratmıştır.
Bu yaşananlar şunu göstermiştir.
Öyle; Bakanların söylemleri ile sahada yapılanlar biri birini tutmamaktadır.
Şimdi sormak gerekir
Söylemlerle, eylemler birbiri ile örtüşmeyecekse onlarca esnafa neden ümit verilmiş, On binlerce esnaf beklenti içerisine bırakılmıştır?
Siyasetin gerekliliği bu mudur?