Son 30 yılda, Avrupa'da, Avrupa ekonomisinin önemli bir bölümünü (Avrupa GSYİH'sının yaklaşık %4'ü ve işgücünün %5,5'i) temsil eden bir 'spor endüstrisi' gelişmiştir.
Spor yönetim organları tarafından en çok tartışılan karar türü, bir ligdeki tüm kulüplerin medya haklarını kendi ligleri veya federasyonları aracılığıyla toplu olarak satmayı kabul ettikleri ve futbol yayın haklarının 'merkezi' veya 'ortak satışı'dır. Yakın zamana kadar, spor alanında, yönetim organlarının bu tür kararlarının rekabet endişelerine yol açmayacağı ya da en azından 'spor kartellerinin' diğer kartellerden farklı olduğu konusunda yaygın bir fikir vardı.
Spor endüstrisindeki piyasa oyuncuları sporcular, kulüpler, federasyonlar ve liglerdir. Bu paydaşlar Televizyon kanalları için spor müsabakaları yayınlamanın çekiciliğinden yararlanırlar. Ayrıca, geniş kitleleri çeken spor etkinliklerinin reklamcılar için ödüllendirici olduğu gerçeğinden de yararlanırlar ve kulüpler, federasyonlar ve spor ligleri, geleneksel gelir kaynaklarının (stadyum biletlerinin satışı) yanı sıra fon yaratmak için bu reklam firmalarıyla iş ilişkileri içindedir ). Bu gelir kaynakları arasında medya haklarının satışı, televizyonda reklam, 'stadyumda reklam', forma reklamı, sponsorluk ve merchandising bulunmaktadır. Ekonomik açıdan, 'spor pazarında' sadece stadyum ziyaretleri için değil, aynı zamanda TV kapsamı ve reklam için de bir talep yer almaktadır (1).
Televizyon haklarının futbol kulüplerinin gelirlerindeki aslan payını oluşturması şaşırtıcı değil. KPMG’ ye göre Avrupa'nın neredeyse tüm üst liglerinde toplam gelirin ana kaynağı yayın gelirleri: İngiltere Premier Ligi'nde %58,9, İtalya Serie A'da %57,5, İspanya La Liga'da %53.2, Fransa Ligue 1'de %47.7 ve Bundesliga'da %39.4 olarak görülmektedir.
Eylül 2019'da yayınlanan Rethink TV Tahmini'ne göre, spor medya hakları gelirlerinin 2024 yılına kadar 85 milyar dolara ulaştığını görecek. TV hakları için futbol teklif endüstrisinin bu dönemde 12,8 milyar dolardan 31,9 milyar dolara yükselmesi beklenmektedir (2).
Futbolu televizyondan izleme hakkının sadece sporun değil, dünyanın en değerli varlıklarından biri haline geldiği bilinen bir gerçektir. Buna rağmen, Avrupa'nın önde gelen yerel liglerinden bazıları, bir zamanlar yapabildikleri aynı yüksek değerli yayın sözleşmelerini sürdürmek için mücadele etmektedir. COVID-19'un finansal baskılarından, ayrı bir Avrupa Süper Lig tehdidine ve yeni yayın platformlarının ortaya çıkmasına kadar bir dizi zorluk, futbolun en güvenilir gelir kaynağını nasıl güvence altına aldığı hakkında yeniden düşünmeye zorlamaktadır.
Avrupa'nın en iyi yerel liglerinin yayın hakları, rekabeti teşvik eden ve tarihsel olarak şişirilmiş tekliflere (özellikle İngiliz kulüplerinin yararına) yol açan bir müzayede sürecinden geçecektir. Futbolun yayın gelirine olan bağımlılığı, Premier Lig'in Sky Sports, BT, Amazon ve BBC ile önceden var olan 4,8 milyar sterlin değerindeki anlaşmasını yenileme isteğiyle örneklendi.
Futbol yayıncılığının geleceğini çevreleyen güvensizlikler, kısmen, Fransa'nın en iyi yerel ligi olan Ligue 1 ile Ligue 1'in tutarlı yayın ortaklarından biri olan Canal Plus arasındaki son gerilimde kendini gösterdi. Canal Plus, önümüzdeki dört sezon boyunca en iyi Fransız kulüplerine 3,25 milyar Euro sağlama sözü veren Mediapro'nun 3 ay sonra anlaşmadan dönmesinin ardından geçen sezon Ligue 1 kulüplerini kurtarmak için adım attı. Avrupa'nın en büyük ikinci TV sözleşmesini temsil etti. Etkinlik, özellikle İtalya'nın en iyi ligi Serie A ile Mediapro ile yapılan benzer bir anlaşmanın çökmesinden sonra, Fransız futbol liglerinin yetkilisi LFP tarafından yürütülen belirgin durum tespiti eksikliği nedeniyle eleştiri aldı.
Türkiye Spor Toto Süper Ligi ve 1. Lig müsabakalarının yayın ihalesi sürecinde 14 esas teklif, bir de alternatif teklif gelmişti. İlk tekliflerin beklenilen seviyede olmaması nedeniyle TFF ek süre vermişti. Kulüplerin yayın gelirlerinden maksimum bedel almasını isteyen TFF, umduğunu bulamazsa, Süper Lig TV'yi kurarak, buradan gerçekleşecek dekoder satışı ve her kulübün satış miktarlarına göre gelir paylaşımlı bir sistem olarak çözüm üretmeye çalışmaktadır.
Avrupa’da Futbol otoriteleri; Futbolda Yayın Hakları ile ilgili problemlere çözüm önerilerini; Yayın haklarının doğasında var olan değerin ve izleyicilerin genel olarak sporu tüketme biçiminin gelişmeye devam edeceği ve yayın sağlayıcılarının etkisiyle şekilleneceğini, bunun, uzun süredir devam eden futbol ortaklarını, mevcut ticari sözleşmelerinin değerini ve şartlarını, ticari ortakların incelenme şeklini (özellikle yayıncılık daha küreselleştikçe) ve yayın anlaşmalarının ihale edildiği ve yeniden müzakere edildiği süreci yeniden değerlendirmeye zorlaması muhtemel olduğunu (3).
Ayrıca, TV haklarının verilme şekli TV pazarını etkilediğini, Spor medyası hakları için, yayıncılar için münhasırlık anahtar bir kelimedir, ancak bu, rakip TV yayıncılarının piyasada kalmalarını sağlamak için zararlı olacağını, bu nedenle, futbol yayın haklarının satışını düzenlemek, rekabet otoritelerinin kırması gereken önemli bir durum olduğunu vurgulamaktadırlar. Rekabet otoritelerinin karşı karşıya olduğu zorluk, birkaç eşzamanlı hedefe ulaşmaktır: mümkün olduğunca çok sayıda tüketicinin çeşitli platformlara abone olmak zorunda kalmadan çok çeşitli kaliteli içeriğe erişmesine izin vermek ve yayın pazarında etkin rekabeti korumak, hatta altyapıya dayalı rekabeti teşvik etmek yer almaktadır. Bunu mümkün kılabilecek araçlardan biri, erişim fiyatlarında bir miktar ince ayar yapılan Zorunlu Teklif yükümlülüğüdür. Rekabet otoritelerinin sadece spor yayın haklarının satışının düzenlenmesinde değil, aynı zamanda bu sektördeki birleşme kontrolü ve hakim durumun kötüye kullanılması davalarında da böylesine çok amaçlı bir duruş sergilemesi gerekmektedir (1). Şeklinde ifade etmektedirler.
Kaynaklar
(1).https://www.oxera.com/insights/agenda/articles/marketing-of-football-broadcasting-rights-is-competition-off-side/
(2).https://www.footballbenchmark.com/library/will_ott_shake_up_the_football_broadcasting_industry
(3).https://www.dacbeachcroft.com/en/mx/articles/2021/july/the-evolution-of-footballs-broadcasting-relationship/