• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • Gündem
  • Siyaset
  • Ekonomi-STK
  • Kültür - Sanat/Eğitim
  • Emniyet-Adliye
  • Sağlık - Yaşam
  • Spor
  • Manşet
  • Video Galeri Yazarlar
  • Ara
SON DAKİKA:
13:34
EFSŞ Hastanesi Nöromüsküler Kas Hastalıkları Tanı ve Tedavi Merkezinde 400 hasta takip altında
Video Galeri Yazarlar
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. AV.DR.İRFAN SÖNMEZ
  3. Bir devlet aklı var mıydı?
Yayınlanma: 27 Ekim 2024 - 15:12

Bir devlet aklı var mıydı?

27 Ekim 2024 - 15:12
Yorumlar
TAKİP ETTAKİP ET
Dinle
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
AV.DR.İRFAN SÖNMEZ
AV.DR.İRFAN SÖNMEZ

Aşağıdaki yazım 9.4.2021 tarihinde yine Haberk’te “ Öcalan’ın Şartlı Tahliyesi Mümkün mü başlığı ile yayınlandı. Ülkeyi yönetenlere erken bir uyarıydı. Ama kimse kılını kıpırdatmadı, tedbirini almadı, bilinçli olarak bugünlere getirildik. Önemine binaen “ben demiştim demiş olmak için değil”  bu ülkenin siyasetçilerinde bir devlet aklının olmadığını göstermek için bazı kısımlarını tekrar yayınlıyorum.

“Ufuksuz, öngörüsüz siyasetçilerin hatalarının bedelini millet ödüyor. Siyasette yapılan her hatanın faturası millete dönüyor.

Bunun en çarpıcı örneği Öcalan'ın asılmamasıdır.

Hatırlanacağı üzere, o dönem ANASOL-M hükümeti iş başındaydı. Türkiye'yi Ecevit, Bahçeli ve Mesut Yılmaz yönetiyordu.

Öcalan'ın idam kararı da bu hükümet döneminde verildi. MHP Lideri Bahçeli her konuşmasında idamın infaz edilmesi gerektiğini söylüyordu. Yargıtay'dan idam kararının onanması çıkınca üç lider bir araya geldiler, 7,5 saat süren toplantıda -idam kararının- başbakanlıkta bekletilmesi kararlaştırıldı. İdamı en çok savunan Bahçeli görüşlerinde direnemedi. O gün Türkiye'ye Öcalan'ın içeride kaldığı süre boyunca devam edecek bir kriz bırakıldı.

Sonrasını biliyorsunuz, idam önce -savaş ve savaş tehdidi dışındaki- dönemler için kaldırıldı, daha sonra AKP iktidara gelince de 2004 yılında tamamen kaldırıldı.

… Öcalan’ın asılmaması her ne kadar Bahçeli’nin üzerine yıkıldıysa da onun kadar diğer liderlerde sorumluydular.

Ama gerçekte esas sorumlu o günkü MİT yöneticileriydi. İdamın gündemde olduğu dönemde gazete gazete gezip idamın infaz edilmemesi için kamuoyu oluşturdular. Bunu daha sonraları Ertuğrul Özkök yazacaktır. Gerekçe olarak da -asmaktansa kullanalım- gerekçesini kullandılar. Kullanalım dedikleri adamı kurtardılar ama hiçbir zaman kullanamadılar.

Öcalan 1999 yılının başlarında yakalandı, yaklaşık 22 yıldır ( şimdi 25 yıl) tutuklu. İdam kaldırıldıktan sonra cezası ağırlaştırılmış müebbet hapse çevrildi. Zaman zaman Öcalan şu kadar yattıktan sonra çıkacak diye yayınlar yapılıyor. Bunların hiçbiri doğru değil, Öcalan ömrünün sonuna kadar -şartlı tahliye imkânı olmaksızın- hapis yatacak. Yani bir nevi yavaşlatılmış ölüm.

Bu söylediklerim mevcut hukuk sistemimizin, ceza infaz yasamızın hükmü. Bir de AİHM ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin Üye Devletlere Şartlı Tahliye Hakkında R (2003) 22 Sayılı Tavsiye Kararı” var. Tavsiye kararında, üye devletlere, ömür boyu hapse mahkûm olanlar dâhil tüm mahkûmların, kanunen şartlı tahliyeden yararlanabilmeleri tavsiye ediliyor.

AİHM kararları da bu istikamettedir. VINTER ve Diğerleri ile Birleşik Krallık arasındaki davada, müebbet hapis dahil bütün mahkumların şartlı tahliye hakkından yararlanması gerektiğine karar vermiş ve bunu -UMUT HAKKI- ile temellendirmiştir. Müebbet hapse mahkûm edilmiş de olsa, bir hükümlünün ölünceye kadar hapiste tutulmasının aslında idam cezasını kaldıran AİHS’e aykırı olduğuna hükmeden mahkeme, müebbet hapis hükümlülerine de şartlı tahliye hakkı tanınması yönünde karar vermiştir.

Peki bu nasıl ve ne kadar süreden sonra olacaktır? bunun cevabını da diğer uluslararası metinlerde görmek mümkündür. Uluslararası ceza Mahkemesi Roma Statüsü ‘nün 110. maddesi, müebbet hapis cezası alanların şartlı tahliyeleri ile ilgilidir. Bu maddeye göre hükümlü 25 yıl yattıktan sonra, mahkeme ceza indirimini gözden geçirecek, indirimi uygun bulmadığı takdirde bu gözden geçirmeyi yine Statü'nün ilgili maddelerine göre dönemsel aralıklarla tekrar edecektir. Bu dönemsel aralıklar en fazla 3 yıl olacaktır.

Bütün bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere, 25 yılı doldurduktan sonra, yani 2024 yılından itibaren Öcalan'ın -şartlı tahliyesi -gündeme gelecek, bir defa daha AİHM Türkiye ilişkilerinin en önemli gündem maddesi olacaktır. Gözden geçirme, mutlaka tahliye yönünde karar vermek anlamına gelmese de tahliye yönünde iç ve dış baskılar olacağını ve bunun Türkiye gündemini dönemsel aralıklarla meşgul edeceğini söylemek mümkündür. Zamanında önünü göremeyen siyaset ve bürokratların kararı, Türkiye'nin önüne senelerce boğuşacağı bir problem hediye etmiştir. 2-3 yıl sonra hem siyaset kurumu hem de millet olarak bu meseleyi konuşmak zorunda kalacağız. Gündem, bir defa daha Öcalan ve PKK'ya kilitlenecektir. Dilerim partiler ve ilgili kurumların bu yönde bir hazırlıkları vardır.

Ne yazık ki hiçbir hazırlıkları olmadığı Bahçeli’nin çağrısı ile ortaya çıktı. Devlet aklı diye bir şey olsaydı bugün bunları konuşuyor olabilir miydik?

  • YORUMLAR
  • FACEBOOK
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Devlet aklı kimin aklı? - 30 Haziran 2025
  • Uyanın ey Mısırlılar! - 27 Haziran 2025
  • Adalet yoksa… - 25 Haziran 2025
  • İslam, demokrasi diktatörlük - 23 Haziran 2025
  • Öcalan'ın sözcüleri… - 20 Haziran 2025
  • Apo'nun peşinde kurtuluş aramak - 18 Haziran 2025
  • İran dersleri - 17 Haziran 2025
  • Yeni bir despot liderler çağı - 14 Haziran 2025
  • Cübbeli cehalet - 10 Haziran 2025
  • Adalet gecikir ama asla şaşmaz - 08 Haziran 2025
  • Dini söylemin insanileştirilmesi - 07 Haziran 2025
  • Emri hak vaki oluncaya kadar… - 02 Haziran 2025
  • CHP'ye operasyonlar neyi hedefliyor? - 28 Mayıs 2025
  • PKK bahane - 25 Mayıs 2025
  • Hani tasfiye şartsızdı? - 22 Mayıs 2025
  • Endişe etmekte haksız mıyız? - 19 Mayıs 2025
  • PKK aslında ne demek istedi? - 14 Mayıs 2025
  • Bir gün milliyetçileri ikna ederlerse… - 12 Mayıs 2025
  • Denetimsiz güç ve yozlaşma - 09 Mayıs 2025
  • İki cenaze bir bayrak - 07 Mayıs 2025
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 16
ilan.gov.tr
Köşe Yazarları
HADİ ÖNAL
HADİ ÖNAL
Tarikatlar Neden İhanetin Üssü Oldu?
PROF. DR. SABAHATTİN DEVECİOĞLU
PROF. DR. SABAHATTİN DEVECİOĞLU
Futbolun Yumuşak Gücü: Traktör FK
METİN AKGÜN
METİN AKGÜN
Muharrem Ayı
DR.HASAN YAĞAR
DR.HASAN YAĞAR
HİLAFET ÜZERİNE BİR KAÇ SÖZ
CEZMİ ORKUN
CEZMİ ORKUN
Kaos ve Karmaşa BESLİYOR
AV.DR.İRFAN SÖNMEZ
AV.DR.İRFAN SÖNMEZ
Devlet aklı kimin aklı?
MEHMET ŞAĞBANŞUA
MEHMET ŞAĞBANŞUA
Gardaş
ERHAN DABAK
ERHAN DABAK
Kendimiz çalıp kendimiz oynamayalım…,
Çok Okunan Haberler
Belediye Başkanının, Yanılmaz takıntısı devam ediyor
Belediye Başkanının, Yanılmaz takıntısı devam ediyor
Milletvekili Erol'dan Elazığ'da tarımsal yatırımlar askıya alınmasına sert tepki
Milletvekili Erol'dan Elazığ'da tarımsal yatırımlar askıya alınmasına...
Eski Maden hastanesi duyarsızlık sonucu kaşla göz arasında satıldı
Eski Maden hastanesi duyarsızlık sonucu kaşla göz arasında satıldı
Ana Sayfa
Gündem
Siyaset
Ekonomi-STK
Kültür - Sanat/Eğitim
Emniyet-Adliye
Sağlık - Yaşam
Spor
Manşet
Video Galeri
Yazarlar
Köşe Yazarları
Video Galeri
Biyografiler
Yerel Haberler
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Asayiş
  • Çevre
  • Dünya
  • Genel
  • Gündem
  • Siyaset
  • Spor
  • Teknoloji
  • Video Galeri
  • Yazarlar
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Yerel Haberler
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Sitene Ekle
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

Yazılım: Tumeva Bilişim