• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • Gündem
  • Siyaset
  • Ekonomi-STK
  • Kültür - Sanat/Eğitim
  • Emniyet-Adliye
  • Sağlık - Yaşam
  • Spor
  • Manşet
  • Video Galeri Yazarlar
  • Ara
SON DAKİKA:
01:16
Susmaz'dan TOKİ'ye Sert Eleştiri: Bu yaklaşım belediyeyi hafife almak, alay etmektir
00:18
Akkoç'tan Ulaşım ve Altyapı Eleştirisi: Keyfi seferlerin kaldırılması emrini size kim veriyor?
Video Galeri Yazarlar
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. AV.DR.İRFAN SÖNMEZ
  3. Seçmen eğilimlerini anlamak
Yayınlanma: 16 Ekim 2022 - 21:29

Seçmen eğilimlerini anlamak

16 Ekim 2022 - 21:29
Yorumlar
TAKİP ETTAKİP ET
Dinle
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
AV.DR.İRFAN SÖNMEZ
AV.DR.İRFAN SÖNMEZ

Böyle bir iktidarın bir defa daha seçim kazanması Türkiye'nin intiharı olur. Kurumlar çökertildi, yargı siyasallaştırılarak kirletildi, siyasi ahlak yok edildi, Türk lirası pula çevrildi, enflasyon almış başını gidiyor.

Bütün bu ve daha sayamadığım olumsuzluklara rağmen Erdoğan'ın bir seçim daha alması -devletin işlevsizleştirilmesinin- alkışlanmasıdır. Çünkü devlet kurum ve kurallarla vardır. Kurumların yok edildiği bir yerde devlet değil, onu yok eden kişinin  iradesi vardır.

Muhalefet seçimden çok emin görünüyor. En büyük zaafı da bu. İktidarın elinde toplumun yönünü çevirecek çok sayıda enstrüman var.Erdoğan halkın dilini biliyor, neye nasıl tepki göstereceğine dair geçmiş yirmi yılın tecrübesi var.Kararsız seçmenin bir kısmını geri çevirebilecek araçlara sahip. Muhalefetin böyle bir imkanı yok. Üstelik muhalefet ısrarla AKP tabanına dokunacak politik bir dilden kaçınıyor. Kılıçdaroğlu'nun çabaları CHP'ye yönelik algıdan dolayı çok fazla karşılık bulmuyor. Biraz İslami duyarlılık gösteren siyasetçiye belli çevreler hemen çullanıyorlar.Muhafazakar kitle adeta gizli bir el tarafından Erdoğan'ın tasarrufuna terk ediliyor.

Seçime giderken toplumda, siyasette, kamu düzeninde meydana gelen değişiklikleri dikkatle takip etmek gerekir. 2015 yıl 7 Haziran seçimlerinden sonra meydana gelen olaylar vatandaşın  tercihlerini etkilemiş, seçim kaybeden AKP,  sadece dört ay sonra 1 Kasım seçimlerini açık ara kazanmıştı. Şu sosyolojik bir gerçektir; savaşlar, terör saldırıları, toplumsal olaylar iktidarın çevresinde toplanmaya neden olur.Tehdit varken kimse oyunu değiştirmeye cesaret edemez. Oy kullanırken yegane hassasiyeti güvenlik olur, ekonomi, kötü yönetim, kayırma, adaletsizlik ikinci plana düşer. Bir kriz yoksa bile otokratlar o krizi bizzat kendileri yaratırlar. Çünkü dışarıdan gelen tehditler  onların daha özgür, daha keyfi hareket etmelerini sağlar.Onun için Steven Levıtsky ve Daniel Zıblatt birlikte kaleme aldıkları Demokrasiler Nasıl Ölür isimli çalışmalarında bu gerçeğe işaret ederek şunu söylerler; "Kriz, Savaş, büyük çaplı  terör saldırıları gibi önemli güvenlik krizleri siyasi oyunu değiştiren faktörlerdir. Türkiye bunu 1 Kasım 2015 seçimlerinde yaşadı, bir defa daha yaşamaması muhalefetin, vatandaşın,aydınların dikkat ve çabasına bağlıdır.

Önümüzdeki günlerde toplumun güvenlik endişesini tahrik eden gelişmeler olabilir.Suni gerilimler yaratılarak siyasi rekabet ekonomik krizden-Türk/Yunan çatışması gibi- dış politikaya aktarılabilir. Tabiatıyla böyle bir rekabette, iktidar Türkiye'yi, muhalefet Yunanı temsil ediyormuş gibi yapılır. Nitekim son mahalli seçimlerde bu yapıldı. Binali Yıldırım Fatih'in, Ekrem İmamoğlu Bizans'ın temsilcisi gibi sunuldu. AKP'nin seçim kaybetmesi Mekke'nin Medine'nin kaybedilmesi gibi  takdim edildi.Seçim kaybedildi ama kimse hani siz seçim kaybedince Mekke ve Medine kaybedilecekti, diye sormadı.

 Son çıkarılan Sansür Yasası ile muhalefetin kendini savunma, iktidarın kirli çamaşırlarını ortaya dökme imkanı elinden alındı. Toplumsal muhalefet susturuldu. Bundan böyle muhalefetin sesini daha az duyuracağını, eleştirilerini somutlaştırmakta zorlanacağını söyleyebiliriz.Ağzına kilit vurulan bir toplumun idrakine de kilit vurulmuş sayılır. Gerçeğe ulaşma imkanı olmayan insanlar, yalanı, propagandayı gerçeğin yerine ikame ederler.İnsan bilgiye ihtiyaç duyan bir mahluktur. Bu ihtiyacını ya doğru bilgi ile ya da yalan bilgi ile giderir. Bu ülkede bir Sokrates'in, bir Weber'in çıkmamasının nedeni budur. Farklı düşüneni "söyletmen vurun" mantığı bugün hala hüküm sürmeye devam ediyor. Konuşmaktan korkan bir toplum düşünmekten de korkar, büyük adamlar çıkaramaz!

Muhalefetin işi kolay değil ama zor da değil. Vatandaşın kültürel kodlarına, değer yargılarına, maddi ve manevi ihtiyaçlarına cevap veren bir siyaset her yönüyle ülkeyi çamura batırmış bu iktidardan Türkiye'yi kurtarabilir. Muhafazakar seçmen yıllarca tek parti siyasetinden şikayet etti, bugün ondan daha beteri, tek adam yönetimi var.Geçmişte dini hayatın önünde engeller vardı bugün ondan daha kötüsü siyasi hırsların aracı haline getirilen bir din var. Birincisi Müslümanlara zarar verdi, bunun telafisi kolaydır. İkincisi doğrudan doğruya dine zarar veriyor, bunun telafisi zordur.Samimi dindarlara bu çürümeyi gösterecek olan muhalefet ve  gerçek din adamlarıdır. AKP'den kurtulmak sadece bir parti veya iktidardan kurtulmak değildir. Bu yönetim tarzından kurtulmak, ülkeyi, demokrasiyi ve yüce dinimizi, hepsini birden çürüten bir zihniyetten kurtulmaktır.

  • YORUMLAR
  • FACEBOOK
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Başbağlar'da… - 06 Temmuz 2025
  • Bunların hesabını kim soracak? - 05 Temmuz 2025
  • Demografik yapı, İran ve Türkiye - 04 Temmuz 2025
  • Bu mudur devlet aklı? - 01 Temmuz 2025
  • Devlet aklı kimin aklı? - 30 Haziran 2025
  • Uyanın ey Mısırlılar! - 27 Haziran 2025
  • Adalet yoksa… - 25 Haziran 2025
  • İslam, demokrasi diktatörlük - 23 Haziran 2025
  • Öcalan'ın sözcüleri… - 20 Haziran 2025
  • Apo'nun peşinde kurtuluş aramak - 18 Haziran 2025
  • İran dersleri - 17 Haziran 2025
  • Yeni bir despot liderler çağı - 14 Haziran 2025
  • Cübbeli cehalet - 10 Haziran 2025
  • Adalet gecikir ama asla şaşmaz - 08 Haziran 2025
  • Dini söylemin insanileştirilmesi - 07 Haziran 2025
  • Emri hak vaki oluncaya kadar… - 02 Haziran 2025
  • CHP'ye operasyonlar neyi hedefliyor? - 28 Mayıs 2025
  • PKK bahane - 25 Mayıs 2025
  • Hani tasfiye şartsızdı? - 22 Mayıs 2025
  • Endişe etmekte haksız mıyız? - 19 Mayıs 2025
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 17
ilan.gov.tr
Köşe Yazarları
HADİ ÖNAL
HADİ ÖNAL
Bor Bizimse, Neden Kâr Başkasının?
PROF. DR. SABAHATTİN DEVECİOĞLU
PROF. DR. SABAHATTİN DEVECİOĞLU
Futbolda Maç Bileti Pazarı
METİN AKGÜN
METİN AKGÜN
Muharrem Ayı
DR.HASAN YAĞAR
DR.HASAN YAĞAR
HİLAFET ÜZERİNE BİR KAÇ SÖZ
CEZMİ ORKUN
CEZMİ ORKUN
KİMİN UMURUNDA!
AV.DR.İRFAN SÖNMEZ
AV.DR.İRFAN SÖNMEZ
Başbağlar'da…
MEHMET ŞAĞBANŞUA
MEHMET ŞAĞBANŞUA
Gardaş
ERHAN DABAK
ERHAN DABAK
Kendimiz çalıp kendimiz oynamayalım…,
Çok Okunan Haberler
AK Parti Meclis Üyesi ve Grup Başkan Vekili Kızılkaya: Öz yeğenime 640 bin Tl ceza yazıldı
AK Parti Meclis Üyesi ve Grup Başkan Vekili Kızılkaya: Öz yeğenime...
Elazığ Belediye Meclisi'nde Alevi Vatandaşlara Yönelik Uygulamalara Tepki: Çifte Standart Var
Elazığ Belediye Meclisi'nde Alevi Vatandaşlara Yönelik Uygulamalara...
ASM Çalışanlarının Mağduriyetleri Gideriliyor: Genç Sağlık-Sen girişimleri sonuç verdi
ASM Çalışanlarının Mağduriyetleri Gideriliyor: Genç Sağlık-Sen...
Ana Sayfa
Gündem
Siyaset
Ekonomi-STK
Kültür - Sanat/Eğitim
Emniyet-Adliye
Sağlık - Yaşam
Spor
Manşet
Video Galeri
Yazarlar
Köşe Yazarları
Video Galeri
Biyografiler
Yerel Haberler
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Asayiş
  • Çevre
  • Dünya
  • Genel
  • Gündem
  • Siyaset
  • Spor
  • Teknoloji
  • Video Galeri
  • Yazarlar
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Yerel Haberler
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Sitene Ekle
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

Yazılım: Tumeva Bilişim