• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • Gündem
  • Siyaset
  • Ekonomi-STK
  • Kültür - Sanat/Eğitim
  • Emniyet-Adliye
  • Sağlık - Yaşam
  • Spor
  • Manşet
  • Video Galeri Yazarlar
  • Ara
SON DAKİKA:
15:07
TKDK'dan 42 Milyon Avroluk yeni çağrı ilanı!
12:15
Elazığ Belediye Meclisi'nde Alevi Vatandaşlara Yönelik Uygulamalara Tepki: Çifte Standart Var
Video Galeri Yazarlar
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. AV.DR.İRFAN SÖNMEZ
  3. Türk Ocakları, bir sempozyum ve yankıları
Yayınlanma: 04 Temmuz 2022 - 16:33

Türk Ocakları, bir sempozyum ve yankıları

04 Temmuz 2022 - 16:33
Yorumlar
TAKİP ETTAKİP ET
Dinle
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
AV.DR.İRFAN SÖNMEZ
AV.DR.İRFAN SÖNMEZ

Milliyetçilik, her türlü dışlayıcılığı reddeden, toplulukları millet halinde bütünleştirmeye çalışan bir doktrindir. Mezhep, meşrep, kabile, klan ayrımı yapmaz.

İnsanların ideolojik görüşlerine bakmaz, kendini de bir ideoloji olarak dayatmaz. Zira -ideoloji- haline gelen her düşünce ve duyarlılık biçimi biz ve onlar ayrımına kurban düşer.

Toplumu bir bütün olarak kavrama iddiasında olan her fikir hareketinin önce biz/onlar ayrımcılığından kurtulması gerekir. Aksi takdirde bu milliyetçilik değil etnik, dini veya ideolojik kabilecilik olur.

Bugün parçalanma tehdidi altında olan ülkelerin çoğunun -milletleşememiş-, kabile asabiyesini aşamamış topluluklar olması boşuna değildir. Bunda biraz da o bölgelerdeki milliyetçilik yorumlarının kuşatıcı olmaktan ziyade ayrıştırıcı olmasının da etkisi vardır. Bir millete tekabül eden bir milliyetçiliğin o millet içinde kompartımanlar yaratmaması gerekir.

Parti, dernek veya benzeri kuruluşların dar kalıplarına hapsedilen bir milliyetçiliğin toplumu bütünleştirmekten çok, ayrıştığı görüldüğü için bugün Türk milliyetçiliği kendine yeni bir yol arıyor. Bir anlamda istihale geçiriyor. Daha kucaklayıcı, daha ihata edici olmak için açılımlar yapmaya çalışıyor. Geçmişte kalmayarak  kendini bugünün problemlerine göre dizayn ederek yeni bir uyarlama yapıyor. Şemsiyesini olabildiğince geniş açmaya çalışıyor. Bu doğru bir gidiş olmakla birlikte bütün milliyetçilerin bunun farkında olduğunu söylemek mümkün değil.

Geçtiğimiz hafta İstanbul Türk Ocakları önemli bir etkinliğe imza atarak," Günümüz İslam Dünyasının Problemleri ve Çözümleri" isimli bir sempozyum düzenledi. Ev sahipliğini ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi yaptı. Ne yazık ki, basında sempozyumun içeriğinden ziyade -katılımcıların kimliği- öne çıktı. Bir defa daha fırkacılık milliyetçiliğe galip geldi. İşte milliyetçiliğin değil ama milliyetçilerin temel hastalığı da budur: Milliyetçiliği bir parti davası ve zümre ideolojisi olarak görmek.

Eleştiriler daha çok Kılıçdaroğlu'nun sempozyuma katılıp konuşma yapması ve İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun katılımı ile ilgiliydi. Bahçeli, her zamanki yıkıcı üslubu ile katılımcılara tepki gösterdi. Bahçeli tavrı, ben gelmiyorum, başkaları da gelmesin tavrıdır. Bir hareketi büyütmeye değil, küçültmeye hizmet eder.  Diğer bazıları -devlete katil diyenlerle beraber olmayız- gibi laflar ettiler. Oysa "devlete katil değil seri katil diyen, Türkler Jitem'e terör örgütü derlerse Kürtler de o zaman PKK'ya terör örgütü der" diyenler bugün Bahçeli'nin desteklediği hükümette en önemli görevlerde bulunuyorlar.

Sempozyumlar herkese açık organizasyonlardır. Kapısına şunlar girer bunlar giremez diye liste asamazsınız. Eğer milliyetçiyseniz, kollarınızı makas gibi açarak herkesi kucaklamak ve düşüncelerinizi herkesle ortaklaştırmak istemeniz gerekir. Binlerce insanımızın hayatına mal olan geçmişin kamplaşmaları biraz da zihinsel kapanmışlıklarla ilgili değil midir? Kendi içimize gömülerek bütün kapıları, pencereleri farklı düşünenlere kapatmamız hangi bütünleştirme davasına hizmet etmiştir? Halbuki  yıllarca milliyetçiliğin, milletin çimentosu olduğunu söylemiş, misyonunun toplumun farklı katmanları arasında köprüler kurmak olduğunu iddia etmiştik. Bugün başkaları köprü kurmaya çalışırken milliyetçiyim diyenlerin o köprüleri yıkmaya çalışması  düşündürücü değil midir? Kendimiz olarak kaldığımız müddetçe, her sese açık olmak bir nakise değil tam aksine bir erdem ve fikri zenginlik vasıtasıdır. Bizim de, başkalarının da birbirimizden öğreneceğimiz o kadar çok şey var ki.

İBB'nin ev sahipliği yaptığı bir organizasyona sayın Klıçdaroğlu'nun katılmasından daha tabii bir şey olamaz. Altı yıl önce de aynı organizasyon yapılmış, Kılıçdaroğlu yine katılmış, bu kadar tepki çekmemişti. Ona refakat eden ve onun misafiri olan C.Kaftancıoğlu'nun aynı zamanda Türk Ocaklarının da misafiri olduğunu söylemeye gerek var mı? Hangi Türk töresi misafire bu nobranlığı, bu kabalığı hoş görür? Farklı düşünmek, töresiz davranmanın gerekçesi olamaz! Biz konuşabilir, diyalog kurabilirsek birbirimizi etkileyebiliriz. Konuşamazsak birbirimize neyi, nasıl söyleyeceğiz.

Bu tip organizasyonlar ne kadar farklı görüşü bir araya getirirse o kadar faydalı olur. Bugün sıkıntılarımızın temel sebebi olaylara hep tek akılla bakmak değil midir? İslam'ın Bugünkü Meseleleri bu ülkede her görüşten siyasetçiyi ilgilendirir, ilgilendirmelidir. Rahmetli Erol Güngör'ün yıllar önce yazdığı ve hala güncelliğini koruyan, "İslam'ın Bugünkü Meseleleri" bu konudaki milliyetçi duyarlılığın en güzel örneğidir. Önemli olan biz bize konuşmak değil, hep birlikte konuşmak hep birlikte çare aramaktır.

Bu tartışmalar üzerine İstanbul Türk Ocakları yönetiminin askıya alınması doğru olmamıştır. Cezmi Bayram Türk milliyetçiliğine büyük hizmetleri geçmiş bir isim.Birikimi ve duruşu ile seçkin bir milliyetçi. Türk Ocakları genel başkanı Sayın Mehmet Öz de öyle.Tarihçiliği, fikir adamlığı, düşünce kalibresi yüksek bir şahsiyet. Ancak böyle çok acul davranarak İstanbul'da bir kaleyi yıkmak, olaylara parti, grup kimliği ile bakmaktan kurtulamamış olanların etkisinde kalmak Türk Ocaklarının bütünleştirici misyonuna yakışmamıştır. Partiler üstü kalma iddiası asıl bu tasarrufla yara almıştır. O gelmesin, bu gelmesin, o zaman kime konuşacağız? Daha ne zamana kadar kendi kendimize milliyetçilik yapacağız? Kaldı ki bir dava adamını böyle bir kalemde silip atmak  hangi-insan- davamıza sığar? Cezmi Bayram ve ekibi doğru bir iş yapmıştır, takbih edilmeleri değil, alkışlanmaları gerekirdi.

  • YORUMLAR
  • FACEBOOK
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Bu mudur devlet aklı? - 01 Temmuz 2025
  • Devlet aklı kimin aklı? - 30 Haziran 2025
  • Uyanın ey Mısırlılar! - 27 Haziran 2025
  • Adalet yoksa… - 25 Haziran 2025
  • İslam, demokrasi diktatörlük - 23 Haziran 2025
  • Öcalan'ın sözcüleri… - 20 Haziran 2025
  • Apo'nun peşinde kurtuluş aramak - 18 Haziran 2025
  • İran dersleri - 17 Haziran 2025
  • Yeni bir despot liderler çağı - 14 Haziran 2025
  • Cübbeli cehalet - 10 Haziran 2025
  • Adalet gecikir ama asla şaşmaz - 08 Haziran 2025
  • Dini söylemin insanileştirilmesi - 07 Haziran 2025
  • Emri hak vaki oluncaya kadar… - 02 Haziran 2025
  • CHP'ye operasyonlar neyi hedefliyor? - 28 Mayıs 2025
  • PKK bahane - 25 Mayıs 2025
  • Hani tasfiye şartsızdı? - 22 Mayıs 2025
  • Endişe etmekte haksız mıyız? - 19 Mayıs 2025
  • PKK aslında ne demek istedi? - 14 Mayıs 2025
  • Bir gün milliyetçileri ikna ederlerse… - 12 Mayıs 2025
  • Denetimsiz güç ve yozlaşma - 09 Mayıs 2025
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 16
ilan.gov.tr
Köşe Yazarları
HADİ ÖNAL
HADİ ÖNAL
Bizim Olan; Ama Bizim Olmayan Madenlerimiz
PROF. DR. SABAHATTİN DEVECİOĞLU
PROF. DR. SABAHATTİN DEVECİOĞLU
Futbolun Yumuşak Gücü: Traktör FK
METİN AKGÜN
METİN AKGÜN
Muharrem Ayı
DR.HASAN YAĞAR
DR.HASAN YAĞAR
HİLAFET ÜZERİNE BİR KAÇ SÖZ
CEZMİ ORKUN
CEZMİ ORKUN
KİMİN UMURUNDA!
AV.DR.İRFAN SÖNMEZ
AV.DR.İRFAN SÖNMEZ
Bu mudur devlet aklı?
MEHMET ŞAĞBANŞUA
MEHMET ŞAĞBANŞUA
Gardaş
ERHAN DABAK
ERHAN DABAK
Kendimiz çalıp kendimiz oynamayalım…,
Çok Okunan Haberler
Belediye Başkanının, Yanılmaz takıntısı devam ediyor
Belediye Başkanının, Yanılmaz takıntısı devam ediyor
Eski Maden hastanesi duyarsızlık sonucu kaşla göz arasında satıldı
Eski Maden hastanesi duyarsızlık sonucu kaşla göz arasında satıldı
Vatandaşlar, 87 Yıllık Devlet Hastanesinin satışının iptalini istedi
Vatandaşlar, 87 Yıllık Devlet Hastanesinin satışının iptalini istedi
Ana Sayfa
Gündem
Siyaset
Ekonomi-STK
Kültür - Sanat/Eğitim
Emniyet-Adliye
Sağlık - Yaşam
Spor
Manşet
Video Galeri
Yazarlar
Köşe Yazarları
Video Galeri
Biyografiler
Yerel Haberler
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Asayiş
  • Çevre
  • Dünya
  • Genel
  • Gündem
  • Siyaset
  • Spor
  • Teknoloji
  • Video Galeri
  • Yazarlar
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Yerel Haberler
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Sitene Ekle
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

Yazılım: Tumeva Bilişim