• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • Gündem
  • Siyaset
  • Ekonomi-STK
  • Kültür - Sanat/Eğitim
  • Emniyet-Adliye
  • Sağlık - Yaşam
  • Spor
  • Manşet
  • Video Galeri Yazarlar
  • Ara
SON DAKİKA:
13:54
ASM Çalışanlarının Mağduriyetleri Gideriliyor: Genç Sağlık-Sen girişimleri sonuç verdi
13:34
EFSŞ Hastanesi Nöromüsküler Kas Hastalıkları Tanı ve Tedavi Merkezinde 400 hasta takip altında
Video Galeri Yazarlar
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. AV.DR.İRFAN SÖNMEZ
  3. Yeni bir çözülme süreci mi?
Yayınlanma: 12 Ekim 2024 - 21:54

Yeni bir çözülme süreci mi?

12 Ekim 2024 - 21:54
Yorumlar
TAKİP ETTAKİP ET
Dinle
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
AV.DR.İRFAN SÖNMEZ
AV.DR.İRFAN SÖNMEZ

Dönüp dönüp aynı noktaya geliyoruz. Erdoğan iktidarı, PKK ile 2005 yılından itibaren görüşmeye başladı. Önce gizli sonra açık görüşmeler oldu. Ardından Oslo'da -hakemli- görüşmeler yapıldı. PKK muhatap alınarak -Kürtlerin temsilcisi- ilan edildi. Tutanaklar hep Kürt tarafı, Türk tarafı diye tutuldu. Bu görüşmelere İngilizler de bir anlamda hakemlik ve tanıklık etti. Sona yaklaşılırken görüşmelere Hakan Fidan gönderildi. Fidan, o tarihte Başbakan olan Erdoğan adına vaatlerde bulundu. Merkezin bazı yetkilerinin önce Valilere, vatandaş bu zokayı yuttuktan sonra da Belediye başkanlarına devredileceğini söyledi. Sağlık, eğitim, emniyet gibi bakanlıkların bazı yetkilerinin Belediyelerde olacağını belirtti. Yani "devlet içinde devlet olacaksınız" dedi. Siz bakmayın şimdi Hakan Fidan güzellemelerine, o tarihte bu düzenleme ve yetki devrine kendisinin de katıldığını söylüyor, Apo'ya neredeyse filozof payesi biçiyordu.

Hakan Fidan'ın Erdoğan adına vaatlerde bulunduğu görüşmenin kayıtları bir süre sonra sosyal medyaya düştü.Ortalık toz duman oldu. Yıldıray Oğur kayıtları o zamanki adıyla cemaatin sızdırdığını yazdı.(Ayrıntılar Kayıp Barış kitabımda var) Gelen tepkiler üzerine görüşmeler askıya alındı, o tarihte MHP, MHP gibiydi. Sonraları MHP, AKP gibi olacaktı.

Ama iktidar uslanmadı, AKP iktidara gelmeden ABD'ye verilmiş sözler vardı. İslam yeniden yorumlanacak, Batı için zararsız hale getirilecekti. ABD'nin İsrail'in güvenliğine yönelik tasarruflarına destek olunacaktı. Kürtler ‘in(siz buna ayrılıkçılar deyin, çünkü bu bir devletleşme meselesidir) hakları verilecekti. Sözler verilmiş, sıra yerine getirilmeye gelmişti. Bu iddialar benim iddialarım değil daha önce Merkez Partisi eski genel başkanı Abdurrahim Karslıoğlu bunları her mecrada anlatmış, tanık göstermiş onlar da itiraz etmemişlerdi. 2011'de Erdoğan'ın yönlendirmesi Hakan Fidan'ın girişimleri ile yeni süreç başlatıldı. Görüşmelerin merkezinde bu defa doğrudan Öcalan vardı. HDP'li vekiller İmralı'yı yeni hükümet merkezi yaptılar. Artık iki iktidar odağı vardı, biri Ankara'da öteki İmralı'daydı. Öcalan, gelip gidenlere kasılarak- devleti yeniden kuruyorum, anayasa yapıyorum diyordu. Bizimkiler de bu tiyatroyu bel bel seyrediyorlardı. Görüşmelerin mantığı kazan kazandı. Erdoğan PKK'ya bir şeyler verecek onlarda Erdoğan'ı CB yapacaklardı.  Önemli olan ne verildiği değil Erdoğan'ın ne aldığıydı. O süreçte Kavala, Öcalan'a haber gönderip CB sistemine cevaz vermemelerini bunun Türkiye’yi diktatörlüğe götüreceğini söyledi. Ardından Demirtaş " seni başkan yapmayacağız" dedi, Suruç'ta iki polisimiz şehit edildi. AKP hala nasıl süreci ayakta tutar, Erdoğan'ın beklentilerini tatmin ederiz diye düşünürken süreç bitti, buzdolabına konuldu.

Kim kazandı bu süreçte? Tabi ki ihanet örgütü kazandı. Liderini siyasi bir aktör haline getirdi. Daha önce kriminal bir hareket olduğu için kendine yaklaşamayan aşiretler ve toplum kesimleri onun meşru muhatap alınmasından hareketle ona yaklaştılar. Oyunu yüzde 6'dan yüzde 13'lere kadar çıkardı. Türkiye'yi oyalayarak Suriye'deki yapılanmasını tahkim etti. CB olmanın bu ülkeye maliyeti onlarca yıl altından kalkılamayacak bedeller oldu.

Belli i bundan hiç ders alınmamış. Bu defa sürece direnen MHP'de Bahçeli vasıtasıyla sürecin içinde. Erdoğan'ın karşısında örgütlü bir muhalefet yok. Zaten bütün cesaretlerini bundan alıyorlar. Daha önce üç dört defa yazmıştım, yine yazıyorum. Bu ülke çeşitli adlar altında (Özerklik, yetki devri, federalizm, ana dilde eğitim vs.) bölünecekse buna mutlaka milliyetçilerin dahil edilmesi lazım. Milliyetçiler susarsa vatandaş demek ki başka çare yokmuş diye düşünüp her şeyi sineye çeker. Çözüm sürecinden daha zor ve tehlikeli bir döneme giriyoruz. Mesele Bahçeli'nin DEM'cilerle tokalaşması değil, çok yazdım, siyasette dışlama DEM'e yarar, kitlesini o dışlama üzerinden yabancılaştırır. Ancak bu yakınlaşma öyle bir şuurun ifadesi değil, Erdoğan'ı ömür boyu koltuğunda tutmak için yapılmış bir girişim. Tehlike de bundan kaynaklanıyor. Sinan Ateş cinayetinden sonra Bahçeli iyice Erdoğan'a mahkûm oldu. Özgür hareket etme kabiliyetini kaybetti. Zaten önceden de yoktu. Şimdi bütün iş bu ülkenin birliğini, vatanın bütünlüğünü hiçbir siyaset ve siyasetçiye feda etmeyecek vatanseverlerine düşüyor. Çok büyük bir mücadeleye hazır olmalıyız. Hiçbir fani için bu ülkenin tek bir taşından bile fedakârlık edilemez!

  • YORUMLAR
  • FACEBOOK
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Bu mudur devlet aklı? - 01 Temmuz 2025
  • Devlet aklı kimin aklı? - 30 Haziran 2025
  • Uyanın ey Mısırlılar! - 27 Haziran 2025
  • Adalet yoksa… - 25 Haziran 2025
  • İslam, demokrasi diktatörlük - 23 Haziran 2025
  • Öcalan'ın sözcüleri… - 20 Haziran 2025
  • Apo'nun peşinde kurtuluş aramak - 18 Haziran 2025
  • İran dersleri - 17 Haziran 2025
  • Yeni bir despot liderler çağı - 14 Haziran 2025
  • Cübbeli cehalet - 10 Haziran 2025
  • Adalet gecikir ama asla şaşmaz - 08 Haziran 2025
  • Dini söylemin insanileştirilmesi - 07 Haziran 2025
  • Emri hak vaki oluncaya kadar… - 02 Haziran 2025
  • CHP'ye operasyonlar neyi hedefliyor? - 28 Mayıs 2025
  • PKK bahane - 25 Mayıs 2025
  • Hani tasfiye şartsızdı? - 22 Mayıs 2025
  • Endişe etmekte haksız mıyız? - 19 Mayıs 2025
  • PKK aslında ne demek istedi? - 14 Mayıs 2025
  • Bir gün milliyetçileri ikna ederlerse… - 12 Mayıs 2025
  • Denetimsiz güç ve yozlaşma - 09 Mayıs 2025
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 16
ilan.gov.tr
Köşe Yazarları
HADİ ÖNAL
HADİ ÖNAL
Tarikatlar Neden İhanetin Üssü Oldu?
PROF. DR. SABAHATTİN DEVECİOĞLU
PROF. DR. SABAHATTİN DEVECİOĞLU
Futbolun Yumuşak Gücü: Traktör FK
METİN AKGÜN
METİN AKGÜN
Muharrem Ayı
DR.HASAN YAĞAR
DR.HASAN YAĞAR
HİLAFET ÜZERİNE BİR KAÇ SÖZ
CEZMİ ORKUN
CEZMİ ORKUN
Kaos ve Karmaşa BESLİYOR
AV.DR.İRFAN SÖNMEZ
AV.DR.İRFAN SÖNMEZ
Bu mudur devlet aklı?
MEHMET ŞAĞBANŞUA
MEHMET ŞAĞBANŞUA
Gardaş
ERHAN DABAK
ERHAN DABAK
Kendimiz çalıp kendimiz oynamayalım…,
Çok Okunan Haberler
Belediye Başkanının, Yanılmaz takıntısı devam ediyor
Belediye Başkanının, Yanılmaz takıntısı devam ediyor
Milletvekili Erol'dan Elazığ'da tarımsal yatırımlar askıya alınmasına sert tepki
Milletvekili Erol'dan Elazığ'da tarımsal yatırımlar askıya alınmasına...
Eski Maden hastanesi duyarsızlık sonucu kaşla göz arasında satıldı
Eski Maden hastanesi duyarsızlık sonucu kaşla göz arasında satıldı
Ana Sayfa
Gündem
Siyaset
Ekonomi-STK
Kültür - Sanat/Eğitim
Emniyet-Adliye
Sağlık - Yaşam
Spor
Manşet
Video Galeri
Yazarlar
Köşe Yazarları
Video Galeri
Biyografiler
Yerel Haberler
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Asayiş
  • Çevre
  • Dünya
  • Genel
  • Gündem
  • Siyaset
  • Spor
  • Teknoloji
  • Video Galeri
  • Yazarlar
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Yerel Haberler
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Sitene Ekle
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

Yazılım: Tumeva Bilişim