Dünya da8 Mart kadınların ekonomik, siyasal ve sosyal alanlarda eşit bir şekilde var olmasını destekleyen çok önemli bir gündür. Tabi neden 8 Mart tarihinde kutlanıldığını öğrenince benim gözümde daha da anlamlı bir gün haline geldi. Hikayesine gelecek olursak 8 Mart 1957 tarihinde Amerika’nın New York kentinde tekstil sektöründe çalışan 40.000 kadın işçinin daha iyi koşullarda çalışmak istemesi nedeniyle tekstil fabrikasında greve başlıyorlar. Fakat polisin işçilere saldırması ve o dönem fabrikada çıkan yangın nedeniyle 129 işçi hayatını kaybediyor. Bu olaydan tam 52 yıl sonra Danimarka’nın Kopenhang kentinde düzenlenen II. Sosyalist Enternasyonal toplantısında Clara Zetkin’in önerisiyle , 1857 tarihinde başlayan , kadın haklarının kazanılması ve kadınların mücadelesinin her yıl 8 mart dünya kadınlar günü olarak kutlanılması karalaştırılmıştır. Geçmişten günümüze gelinceye kadar ki zamanda okuduğum kitaplardan izlediğim filimler den ve çevremdeki kadınlardan gözlemlediğim şeyler mücadele barış sabır saygı ve sar ettikleri emektir ve şuna inanıyorum ki annelerimiz kadınlarımız kutsaldır. Kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan genç bir kız olarak annem bana hep şunu der ‘’Hayat ne kadar zor olursa olsun sen mücadele etmekten asla vazgeçme ‘’ Ben bu söze hep inandım her zaman da inanmaya devam edeceğim çünkü biz kadınların mücadeleyle dolu bir yüreği var ve bütün kadınlar toplumun kahramanlarıdır. Bizim arkamızı yaslayacağımız bir dağa ihtiyacımız yok. Çünkü o dağ biziz. Gücümüz bütün zorlukların üstesinden gelir. Biz hem ağlarız hem gözyaşımızı sileriz düştük mü kalkmasını da biliriz çünkü biz kadınız. Başta annem olmak üzere bütün kadınların kadınlar gününü kutluyorum. Bu özel günde tek bir dileğim var Türkiye’de kadınların, kız çocuklarının öldürülmemesi psikolojik ve fiziksel şiddete maruz bırakılmamasını ve çocuk gelinlerin olmamasını diliyorum Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk dediği gibi ‘’Dünyada gördüğünüz her şey kadınların eseridir’’ iyi ki varız.