Özgürlük, her zaman insanlığın en temel problemlerinden biri olmuştur ve farklı bakış açılarıyla ele alındığı için net bir tanım yapılmamıştır. Aile ortamı bireyin özgürlüğünü kazanması açısından çok büyük öneme sahiptir. Özgürlük ailede doğar, büyür ve gelişir. Bu nedenle anne ve babaların çocukların kendilerini sağlıklı bir şekilde geliştirmelerine imkân vererek onlara özgürlüğün kapısını açmalıdırlar. Her çocuk düşüncelerini duygularını ifade edebilme özgürlüğüne sahiptir. Anne ve babalar çocuklarını ne düşündükleriyle değil de ne düşünmesi gerektiğiyle ilgilenirlerse çocuk kendine özgü bir benlik geliştiremez. Bağımlı bir kişi olarak gelişir psikolojik ve sosyal olgunlaşması engellenmiş olur. Çocuğun sağlıklı gelişimiyle ilgilenen anne ve babalar ise çocuğun neler düşündüğünü dünyayı nasıl algıladıklarını öğrenmek ister. Çocuklarına kendine özgü algılayış ve düşüncesini ifade etme olanağı sağlar.
Olmak istediği yönde gelişerek kendi özünü gerçekleştirme özgürlüğü. Sağlıksız ailelerde bireyin nasıl bir yaşam sürmesi gerektiği sürekli empoze edilir. Bu tür yönlendirmeler bireyin ileriki hayatında yapacağı seçimlerini alacağı karaları olumsuz etkiler. Sağlıksız ailede çocuğun neyi ne kadar yemesi gerektiği, ne konuşması gerektiği, nasıl davranması gerektiği sürekli kendisine söylenir. Çocuğun kendi davranışlarından sorumluluk kazanmasına olanak verilmez. Sorumluluk kazanan insan bağımsız insan demektir. Sağlıksız ailelerin ise bağımsız insana tahammülü yoktur. Uzun lafı kısası anne ve babaların çocuklarına özgürlük alanı yaratmaları gerekiyor çünkü çocuklar bu özgürlük alanı içersinde duygularını dışa vurdukları zaman kendilerini daha özgüvenli ve sosyal ortamda daha mutlu hissedecek. Çocuklarıyla etkili bir iletişim kuramayan anne ve babaların çoğu topluluk içerisinde çocuklarını sürekli baskı altına almaya çalışıyor. Bunu nasıl mı yapıyor? Sert bir bakış atarak, insanların önünde rencide ederek veya ne yapması gerektiği konusunda sürekli uyarılarda bulunarak çocuğa kendisini değersiz ve yalnız hissettirerek aileler çocuklarını beklide farkında olmadan hırpalamış oluyor. Bizler bütün bu saydığım olumsuzlara maruz kalmış bir çocuktan da özgüvenli veya girişimci olmasını bekleyemeyiz.