Kamu kurumlarında toplumu ve şehri ilgilendiren bazı projeleri vardır ki; aceleye gelmez.
Bu projeler keyfi kararlarla, kuruma para lazım, yandaş alsın denilerek de karar verilemez.
Toplumun ve şehrin uzun yıllar geleceğini ilgilendiren konular ince elenip sık dokunarak istişarelerle planlanarak yapılması elzemdir.
….
Elazığ’da toplumu ve şehri ilgilendiren konular yıllardır istişarelerle, konunun uzmanı kişilerin görüşleri alınarak kararlar verildi, diyebilir miyiz.
Diyemeyiz…
Yetkiyi alan kişi “ben daha iyi bilirim”, edasıyla kafasına göre projeler hayata geçirmedi mi?
Bu konuda onlarca projeyi bir bir sıralamaya kalksam sayfalara sığmaz.
Sonunda ne oldu.
Ne kafasına göre karar alanlar hayrını gördü.
Nede bu şehir bir hayrını görebildi.
…..
Geçtiğimiz günlerde İlimizde şiddetli sağanak yağışlar meydana geldi.
Yollar kapandı, araçlar suların içerisinde kaldı.
Evleri su bastı.
Aslında sorun yılların biriktirilerek geldiği bir sorundu.
Ak Parti iktidarında belediyeleri yöneten kadrolar bile bu konuda kılını kıpırdatmadı.
…..
Koltuğa oturan her başkan memlekete hizmet aşkı (!) ile gelmesine rağmen daha sonra ki günlerde memleket aşkını bir kenara bıraktı.
Günü birlik siyaset yaparak koltuğunu korumayı ve geleceğini düşünmeyi tercih etti.
Büyüyen ve gelişen şehrin geleceği, ne olacak demeden kavşakları, çiçekler, böcekler dikerek bir de imarda katları uçuşa geçirmeyi tercih ederek güzelleştirdiklerini düşündüler.
Ama altyapıyı yapmak akıllarına gelmedi.
Memleketini düşünen bir tek kişi vardı.
O da rahmetli Mustafa Temizer’di
Kendi döneminden önce biriken soruna koltuğunu ve geleceğini düşünmeden cesurca bir tek o adım attı.
Hatırlarım geniş tartışmalar uzun değerlendirmeler yapıldı.
Onun attığı adım Elazığ’ı bugünlere kadar getirdi.
…..
Altyapı gerekli midir? Gereklidir.
Son 2019 yılı seçimleri sonrasında koltuğa oturan Başkan, üç buçuk yıl içerisinde yağan sağanak yağışların sıkıntılarını görmemezlikten geldi.
Bu yıl yaşanan sıkıntılar ve tepkiler sonucunda nihayet ilgilenme nezaketini gösterdi.
Aldı da ne yaptı..
Her zamanki gibi alışılmış anlayış yeniden zuhur etti.
İmardaki keyfi uygulamalardaki yaklaşımı altyapı ihalesinde de sergiledi.
Ben çok iyi biliyorum edasıyla, yine uyarılara kulaklarını tıkayarak…
Şehrin, kurumun, geleceği, gelirlerinin, gayrimenkullerinin ipotek altına alınan büyük bir riske, İşi bilen uzmanların tehlikenin varlığını hatırlatmalarına rağmen İstişareden uzak bir çalışma ile şaibelerin odağında ihaleye çıkardı.
…..
Altyapı bu şehrin kaçınılmaz bir gerçeğidir.
Bunu yaparken doğru dürüst, geniş bir istişarelerle planlanarak yapılması gerekmez miydi?
Şehrin geleceğini ilgilendiren bir diğer önemli İmar planı daha kesinleşmeden, böyle büyük bir projeyi hayata geçirmeye çalışması biraz manidar değil mi?
Gerçekten memleketin sorunu çözülecekse, bunun yolu acelece karar vermekten mi geçer?
Yoksa konu iyi analiz edilip, enine boyuna planlanarak mı? sorun çözümlenir.
…..
Şimdi ne yapılıyor, altyapı ihalelerini İller Bankasının yapması gereken, proje Elazığ Belediyesine havale ediliyor.
Bakın, Belediyeler kanunun 5393 Sayılı Belediye Kanunun 67 mad açık.
Üç yılı geçen yatırımlar ihale edilemez deniliyor.
Altyapı ihalesi 900 günü kapsıyor.
Kanunda işlerin süresi ilk mahallî idareler genel seçimlerini izleyen altıncı ayın sonunu geçmemek üzere ihale yoluyla üçüncü şahıslara gördürülebilir.” Buna göre süre kanunda öngörülen süre aşımı söz konusu olması nedeniyle yapılamaz denirken, ben kanundan üstünüm denilerek ihale iptal edilmiyor.
Sorgulanmıyor? Tartışılıyor mu? Hayır…
…..
Görülüyor ki;
Şehrin geleceği konusunda kararlar iyi değerlendirilmeden, kafalarının estiği gibi alınmış…
İmar planının iptali yaşanırsa nasıl bir yol izlenecek.
Biliniyor mu?
İmar planı iptal edilirse yaşanacak kaosta bu kadar riskli büyük proje çöp olacak.
Düşünülüyor mu....
Sadece… Bana para lazım…. “Ben yaparım, yandaşa havale ederim” mantığı hakim…
Elazığ ne olursa olsun…
Anlayışı yeniden zuhur ediyor
“Adına da altyapıya çözüm buluyoruz” deniliyor.
…...
Süreç, sorunu çözmek yerine sorun çözümsüzlüğe eviriliyor
İhale tüm yanlışlığa rağmen, şaibelere rağmen anlayış “Millet bizi çarşıda görsün” olarak görülüyor
Bu ısrar gelecek seçimlere yatırım gibi geliyor.
“İşte kimsenin el atmadığı altyapıyı çözüyorum siyaseti.”
…..
Altyapıyı siyaseten yapmayan rahmetli Mustafa Temizer yıllardır hayırla yad ediliyor.
Sizde öyle anılmak istemez misiniz?
Öyle ise bu acelecilik neden?