Tabii bu başlık kişiye göre değişir.
Hele siyaset yapan biri için acil işlerin öncelikleri bir vatandaş gözü ile farklılık gösterir.
…..
Elazığ şehirleşme anlamında belediye yönetimlerinin her zaman mağduru olmuştur. Şehirleşmede büyük bir rol üstlenen Belediyeler şehri iyi planlayamamış, şehrin önceliklerini belirleyememişlerdir.
Şehrin en önemli sorunu ele alıp çözmek yerine ranta dayalı imarlar ve hiç gereksiz birkaç defa değişen kaldırım ihaleleri sanki öncelikli sorunlarmış gibi hep gündem de olmuş yaptıkları planlamaları da ağızlarına gözlerine bulaştırmışlardır.
Belediyeyi yönetenlerin şehri yönetme gibi bilinç ve kapasite ye sahip olmadıkları için siyasi ve parası olanların yönettiği bir anlayışla şehrin planlaması (!) çok mükemmel bir hale getirilmiştir.
Abdullahpaşa mahallesi, Ataşehir mahallesi, Çayda çıra Mahallesi ve mahallelerdeki sokakların durumu birçok örnekleri sayabiliriz.
Diyeceksiniz…Yaa görev yapanlar çok iyi insanlardır…
Neden laf ediyorsun…
Biz kişiliklere ve kişiliklerine lafımız yok.
Lafımız olmadığı için kapasiteleri ölçüsünde Elazığ’ın geldiği noktaya itirazımız var….
…..
Yeni bir dönemden geçiyoruz.
Yeni bir başkan ve yönetimi ile Elazığ’ı beş yılı şekillendirilmeye çalışacaklar.
Seçimlerde 100 yeni proje ile Elazığ’ı şaha kaldıracaklar.
Ancak devir aldıkları Belediyenin bilanço açısından bakıldığında durum o kadar da çok iyi değil.
Daha ilk Meclis toplantısında borçların ödenmesi için kullanılacak kredi talebine muhalefetin itirazında verilen cevap daha dün gibi akıllarda.
Sanki 600 milyonluk borç bizim borç değil. Sanki Elazığ depremin yaralarını sarmış ve pandemi sürecini atlatmış gibi
Kredilerle ödenmeye çalışılan borçlara bir de deprem pandemi gelince ekonomi iyice allak bullak olması gerekirken maşallah projeler ve ihaleler kırıla gidiyor.
Bu şartlarda ne yapılır.
Ekonomik anlamda önce israf ortadan kaldırılır. Gelirler artırılır, giderler azaltılamaya çalışılır.
Öncelikli işler ön plana alınır.
Ancak bu belediye yönetimine bakıyoruz.
Böyle bir anlayış yok…
Geçen sene doğrudan teminler almış başını gitmiş…
Deprem nedeniyle yıkılan şehir yeniden imar olurken bozulacak olan kaldırım ve yolların alel acele yapılan kaldırım ve yol onarım ihaleleri…
Yıllara sarkan projelerin aciliyeti yokken sanki çok elzemmiş gibi çıkılan bazı ihaleler…
…..
Ne oluyoruz…
Nereye gidiyoruz.
Hani paramız yoktu. Borç ödeyemiyorduk.
Bir yapılanlara bakıyoruz… Elazığ’a getirisi ne oldu.
Ayrıca…Nasıl oldu da…
Cam teraslar yapmaya başladık.
Nasıl oldu da…
Şehir otobüs terminali ihalesi yapmaya kalkışıyoruz.
Nasıl oldu da…
Belediyenin yapması gereken yama ve asfalt yapımlarını ihale ile yapar seviyeye geldik.
Nasıl oldu da…
Depremde ağır hasar görmüş mahallelerde binalar daha ayakta yıkımı beklerken yıkımda kaldırımlar tekrar hasar görecekken yapılan kaldırım ihaleleri.
Hele siyaset yapan biri için acil işlerin öncelikleri bir vatandaş gözü ile farklılık gösterdiği için toplumla, yönetenlerle arasında İlin önceliklerinde ayrışma yaşanıyor.
Bunlar şimdilik Acil İşler mi…? Diye onun için sorguluyoruz.
KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN...
https://www.youtube.com/channel/UCBp7IrFjc8aeXGDe4LQuRcQ