Yapılan araştırmada ülkemizde toplumsal bozulmanın temel nedeni olarak şu iki ana başlık ön plana çıkmış.
Birincisi devlet adamları ve yöneticilere bağlı bozulmalar, ikincisi sosyal hayatta bozulmalar.
Buralarda yaşanan dezenformasyon ahlaksızlığın, güvensizliğin, sözün lastik olduğu dönemleri doğurur.
Bunların yoğunlaştığı dönemler de siz ahlakı, güveni ve sözün namustan öte değerli olduğunu sağlayabilir misiniz?
Ben sağlanamayacağını düşünüyorum.
…..
Şimdi size anlatacağım bir hadise bunun en güzel örneği olacak.
Şerefli insan nasıl olunuyormuş….
….
Zamanın birinde ili yöneten büyük adam (!) toplantının birinde esip gürlüyormuş….
Bunlar “ahlaksız, bunlar yalancı, bunlar karaktersiz”diye
Toplantıya katılanların bir kısmı o büyük adamın (!) sözlerine gık çıkarmaz iken birileri de merakla kime söylediğini öğrenmek için fırsat kolluyormuş…
….
Bu arada toplantıya ara verilmiş.
Ara sonrası o büyük adam (!) toplantının ikinci oturumunu açmadan önce hemen meraklı isim araya girmiş ve büyük adama seslenerek “o lafları kime söylediniz” sorusunu yöneltmiş.
Büyük adam (!) toplantının ikinci oturumuna başlamadan meraklı isme doğru yönelerek soruya cevaben “böyle ş....siz (!) insanlar” var diye haykırmış.
Makamıma geldi. El etek öptü, yaptıklarından dolayı pişman olduğunu söyledi.
Özür diledi. Yönettiğim kurumda bol keseden destekler sağladığımı düşündüğünden, benden yardım ve destek istedi.
Ben de kendisine yardım etmeyeceğimi söyledim.
Gönderdim. Daha sonra bak, bunu yaptı.
Derken telefonundaki resmi göstermiş.
…..
O konuşmaya şahit olan ikinci isim “Siz onun gibi bazılarına da yardım ederseniz onun da isteme hakkıdır” diyerek söze girmiş.
Siz birilerine sus payı dağıtırken, birilerine vermem derseniz olacağı bu deyivermiş.
……
O büyük adam(!) birden sinirlenmiş; “Ben öyle bir şey yapmam” diye.
Sus payı vermem.
Destek olurum.
Ama ona olmam…
Olursam baba bir daha büyük adam demeyin diyerek hayli iddialı da konuşmuş.
Aradan günler geçmiş.
Gün gelmiş….
O büyük adam (!)yardım etmem dediği, o şerefli (!) insana yardım da ediyormuş, itibarda sağlıyormuş.
Hatta zaman zaman çiçeklerle onare ediyormuş.
Bu yaşananlar sonrası, sizce “kim şerefli olur”.
Ben bir türlü çözemedim.
Bunları büyük adam (!) olarak bildiğimiz insanlar yaparsa, toplumun nasıl olmasını bekleriz…
(Not: Muhabbet daha tatlı olsun, bir daha bozulmasın diye dağıttırılan baklavalarda çiçek öncesi iyi düşünülmüş.)