İlimizde 24 Ocak 2020 tarihinde yaşanan 6.8 şiddetindeki deprem sonrası konutların büyük bir bölümünde ağır hasarlar meydana gelmişti. Yaklaşık 24 bin hatta 30 bin konutun depremden hasar gördüğü ifade edildi.
Deprem sonrası evleri yıkılan konut sahiplerine Bakanlık, TOKİ aracılığıyla hemen binaları yapmak için kolları sıvadı.
…..
Herkes mutluydu. Estirilen hava ile vatandaşlar devlet bedava ev verecekti hayali ile beklemeye başladı
Hesapsız kitapsız başlatılan 24 bin konutun yapılması büyük bir olay olduğu her zaman Ak Partililer tarafından kamuoyuna işlenmeye başlandı.
“Devlet yapmak mecburiyetinde olmayabilirdi” söylemleri ile vatandaşı bulduğunuzla yetinin anlayışına alttan alttan işlendiği gözlerden kaçmadı
Halbuki; 21 yüzyılda normal müteahhitler çok katlı binaları en kısa bir sürede yapıp teslim ettiği bir dönem de iktidarın büyük müteahhit firmalarla üç yılda bile tamamlayamadığı binaları büyük bir nimetmiş gibi sunması siyasetin gereği olarak çok görmedik.
TOKİ konutlarını yaparken bir şeyi hesap etmemişti.
TOKİ’nin, İlimizde yaşayan vatandaşların mevcut yaşam standartlarını, yıkılan evlerin alanları dikkat almasını beklenirken, elindeki mevcut standart projelerle binaları yaparak, aileleri yeni yaşam alanlarına hapis etme anlayışı vatandaşların evlerine taşınması ile ortaya çıktı
Çünkü yaşadıkları evler eski bile olsa ferah, geniş ve kullanışlıydı.
120- 110 metre kare evlerde rahat oturan aileler, 85 metre kare alana veya bir tabutun bile geçemeyeceği evlerin teslimi, ailelerin bu evlerde oturmaya zorlanmaları insanların içten içe tepkilerin birikmesine neden oldu
Yeni taşındıkları evler yeni olmasına rağmen eski evlerinin rahatlığının tadını vermiyordu.
Üstüne üstlük kullanışlı olmayan evlere bir de dünya kadar ödeme yapacaklardı.
…..
Aylarca pembe tablolar çizerek TOKİ’den memnuniyeti kamuoyuna kabul ettirmeye çalışan Ak Partili siyasetçilerin ve yöneticilerin, insanların ne kadar sıkıntılı olduğunu son ziyaret gösterdi.
Aylarca sessiz ve biriken öfkeler bakanların son Elazığ’a gelişinde sel oldu aktı
Mağduriyetlerin en büyük yaşandığı Mustafapaşa mahallesinde bakanın ziyareti esnasında mağdur vatandaşların tepkilerini çok sert dile getirdi.
Çünkü normal bir şekilde dertlerini sıkıntılarını anlatılmaya çalışılan ailelerin sorunları ne yazık ki dikkate alınmıyordu
Fırsat bulup Bakanlara yaklaşmak isteyenler Bakan’a ulaşamayınca vatandaşlar sitemlerini Milletvekili Bulut ve Belediye Başkanı Şerifoğullarına yönelttiler.
Öyle ki tepkileri dindirmek için eski Elazığ’ı yönetenlerin eskiden evlerinizde ”Duşakabin mi? vardı”, gibi gülünç söylemleri şaşkınlıkla izlendi
Bunu ifade edenler;
Nasıl olsa Elazığ’lı neyi verseler onu kabul ediyor.
Anlayışı bu defa hoşgörü ile karşılanmadı.
….
Tepkilerin çığ gibi artması ve karizmalarının yerle bir olarak çizilmesi Ak Partili yöneticiler çok büyük rahatsız etmiş olacak ki; işi nasıl kurtarırız hesabını yapmaya başladılar
Önce Paravakosyon olarak lanse edilmeye çalışılsa da kamuoyu halkın tepkilerini çok iyi anlıyordu
Artık mızrak çuvala sığmamış, mağdur hak sahiplerinin ne kadar sıkıntılı oldukları gerçeği ortaya çıkmıştı.
…..
Siyasilerin, Elazığ’a her gelişlerinde belirli evleri ziyaret ederek ortalığın Güllük gülistanlık olduğunu sosyal medyada gösterseler de gerçeğin öyle olmadığı Abullahpaşa, Sürsürü ve Mustafapaşa mahallelerinde yaşanan tepkiler göstermişti.
Savunma girişimi toplumu ne kadar ikna etti, bilinmez.
Ama, yaşananlar gösterdi ki; “Takke düşmüş, kel görünmüştü”
Elazığ’ı yönetiyorum diye düşünenlerin, Elazığ’ı yönetemedikleri, yetersiz kaldıkları bir kez daha kanıtlanmıştı