Kısa bir tatilde dinlenmek istesek de yine çalışmayı sürdürdük.
On beş günlük bir ara sonra sonrası yine birlikteyiz.
Bu arada Elazığ gündemi bir hayli yoğun geçiyor.
…..
Bunlar neler diye sormadan ben; “nihayet bunu da gördük” diyerek başlamak istiyoruz…
Bir şehri yöneten yönetim kadrosunun başındaki kişi ile o kişiyi şehri yönetsin diyerek atadıkları iktidar partisinin başkanı arasındaki söz düellosu.
Bu yaşanmasaydı, ama yaşandı.
Geri döndürmek mümkün değil.
Tarih sayfalarında yerini aldı.
……
Ne derseniz deyin.
Bu yaşananlar yirmi yıldır seçimi kazanarak ülkeyi yöneten Ak Parti iktidarında güç zehirlenmesinin erkler arasında biri birleri ile yarıştığı bilek güreşinin yansımasıdır
Önceleri siyasiler arasında yaşanan güç zehirlenmesi bugün yöneticilere de sirayet etmiştir.
…..
Devlet yönetiminde belirli teamüller ve kurallar vardır.
Kurumların başında olan insanlar siyasetle iç içe olmazlar.
Siyaset alanında görev alanlar ise kurumlarla içi içe olmazlar.
…..
Gelin görün ki; bu teamüller ve kurallar yerle yeksan olmuştur.
Neredeyse siyaset arenasında boy gösteren zatlar kurumları yönetenlere kalkın biz yöneteceğiz.
Sizin orada işiniz yok der hale gelmişlerdir.
Siyaset yapanların sanki bu ülkeyi kendilerinden başka kimsenin yönetemeyeceği düşüncesine kapıldıklarını görüyoruz.
…..
Bu gibi yanlış anlayış ve siyasetin kurumlarla içi içe olması yaşanan kaosun doğmasına neden olmuştur.
Aslında bu yaşananlarda her iki kesimin de hatası vardır.
Nitekim, siyaset boşluk bırakılamaya gelmez.
Birileri de bu işi değerlendirdiğinde kızmaya da gerek yok.
…..
Gelelim son günlerde yaşananlara…
Elazığ sağa sola savruluyor.
Nasıl mı…
Elazığ’da belirli kesimler bir yerlerden aldıkları güç ve destekle devleti kamu zararına uğratabilecek girişimlerde bulunabildiğinde,
Karşılığında hesabı sorulmuyorsa… Aynı şeyler yeniden tekrarlanabiliyorsa…
Nasıl mı…
Elazığ da bir önceki dönemde kurumlarda yürütülen işler sanki devlette devamlılık yokmuş gibi yarım bırakılıp ötelendiğinde,
Neden zarar veriyorsun veya eksikliklerini sen tamamla denilmiyorsa…
Nasıl mı…
Elazığ’ı yönetenler artık hizmet yapmak yerine yandaşa verilen işlerle destek bulmaya çalışarak sosyal medyada verilen pozlarla sanki hizmet yapıyormuş mesajı verme cesaretini gösterdiğinde,
Bunlar yanlış hizmete odaklanın diye uyarılmıyorsa…
Nasıl mı…
Elazığ’ı yönetenler artık; hizmetlerin aksamasında verdikleri tutarsız yanıtlarla devlet adabını istismar ettiğinde,
Bu yöneticilik adabına uyuyor mu? Diye uyarılmıyorsa…
…..
Öyle fotoğraflarla mutluluk pozları ile hizmet yapma dönemi kapandığı gibi bu sıkıntılarda yaşanacaktır.
İç çekişmeler, yaşanan içten içe bilek güreşleri, kamuoyunda konuşulmakta, gizlenemeyecek duruma gelmiştir.
Elazığ bunlara alışmaya çalışıyor.
O nedenle çok fazla tansiyonu yükseltmeye gerek yok.
Karşılıklı çıkışlardan ziyade atanacak bürokratları emir kulu değil, şehir için yeterli midir? Yetersiz midir? Diye düşünmeyen vekillerin öncelikle kendilerini çek etmesi gerekir.
Bu yapılmadığı takdirde
Elazığ sağa sola savrulduğu gibi sonunda bunları da yaşarsınız