İlimizin gelişmesi ve geri kalması konusu dost sohbetlerinde konuşulan en öncelikli konular arasında yer alır her zaman.
Bu sohbetlerde kriter olarak da çevre illerin siyasiler ile ili yöneten yöneticilerin ve STK’ları birlik beraberliği örnek gösterilir.
…..
Aslında ilin gelişmesi ve geri kalmasında verilen örnekler doğru bir örnekleme yöntemidir…
Bir yerde birlik, beraberlik ve uyum başarının temel anahtarıdır.
Buradaki en önemli ayrıntı…
Göreve gelenlerin aldıkları sorumluluğu tam laikiyle yerine getirmesidir.
Maalesef, İlimizde belli dönemler hariç, çoğu yıllar yöneticilerin görev, yetki ve sorumluluklarında zaafiyetler yaşanmıştır.
Bu zafiyet dönemlerinden biri de son yıllarda İlimizde görev yapan bazı yöneticilerin ve siyasi erklerinin gösterdikleri yetersizlik ve anlayışlarıdır.
….
Bir yönetici göreve geldiğinde yönetim anlayışı olarak herkesi kucaklayan, ayrıştırmayan, hak, hukuk, adaletli bir yönetim anlayışı ile makama oturur ve bunu ilkesi olarak icra eder.
Ve... Bu ümitle göreve başlar.
…..
Ancak…. Yirmi yıllık süreç içerisinde bu anlayış zaman zaman değişiklikler göstermeye başladı.
Bendensin anlayışı, farklı düşünenleri dışlama, toplumu ayrıştırma, insanları kucaklayıcı olmak yerine kapalı ve mesafeli bir yönetim anlayışı yerini aldı.
Daha şeffaf, daha adil, daha kucaklayıcı, olması beklenen yönetim mantığı aksine daha ayrıştırıcı, daha kutuplaştırıcı ve bendensen taraf benden değilsen bertaraf anlayışı hakim olmaya başladı.
Zaman içerisinde elde edilen güç zehirlenmesi ile topluma hizmet etmekten öte toplumu öteleyen bireysel menfaatlerin ağırlık kazandığı bir döneme evrildi.
Bir örnek vereyim…
Kırk bir yıllık meslek hayatımda Ulusal yayın kurumlarının yanında son yıllarda yerel olarak faaliyet gösteren gazeteci olarak yöneticilerle hep bir arada olduk.
Geçmiş dönem de görev yapan yöneticilerle farklı düşünsek de, farklı baksak da kamuoyuna doğru haber vermek, bize gelen bilgilerin doğruluğu teyit etmek açısından yöneticilerle sürekli bir iletişim halinde olduk.
Hatta yöneticiler ve siyasiler zaman darlığına rağmen kamuoyuna doğru bilgilerin aktarılması ellerinden geldiğince iletişimi koparmamaya gayret gösterirlerdi.
Ancak son beş yılda öyle bir hale gelindi ki;
Şeffaflık ve tarafsızlık bir unutuldu…
Farklı düşünenlere, yanlışları dile getirenlere karşı kapılar kapanır hale geldi.
Yandaş olduğunuzda ise tüm kapıların ardına kadar açıldığı gibi dönem başladı.
Yetim hakkı denilmeden, devletin tüm nimetlerinden faydalana bilmenin fırsatları sunuldu.
Farklı düşündüğünüzde, yalakalık ve yandaşlık etmediğinizde haber yapılacak doğru bir bilgiyi almak için randevu talebinde bulunmanıza rağmen idareciler korkusundan cevap veremeyecekleri, yönetilecek sorularla muhatap olmamak için randevu vermeye korkar hale gelindi.
…..,
Bu anlayış daha ne kadar böyle gider bilemem…
Yöneticilerin ve siyasilerin sapla samanı ayırmanın zamanının geldiğini hatırlatmak isterim
İli yönetenlerin yaklaşım tarzları böyle devam ederse hem kendilerinin yönetim anlayışlarına zarar vermeye başladığı gibi kamuoyunun da yöneticilere karşı güveninin azalmasına neden olmaya başlayacaktır.
Bununda emareleri yaşanmaya başlandı.
Biz hatırlatıyoruz…
Ne kadar yandaşa her türlü rantı sağlarsanız sağlayın bir gün yönetimden düştüğünüzde menfaat gruplarının, rant sağlayan yöneticiler hakkında vefasız olduklarını akıllarınızdan çıkarmayınız.
Ne kadar yandaş peydahlarsanız peydahlayın onlarında gerçek yüzlerini kamuoyu biliyor.
Siz onlardan medet umduğunuzu zannederken aslında madalyonun öyle olmadığını göremiyorsunuz.
Nerede ödül alanlar, başarı plaketleri alan geçmiş yöneticiler…
O dönemlerde kendilerini destekleyenler, bu gün neden savunmamaktadırlar...
Önemli olan onlarla mücadele etme gücünü göstermektir...
Öyle olsaydı şimdi koltuklarında olurlardı...
…..
Korkulacak bir tarafımız yok…
Kimseye şantaj yapma niyetimiz de yok…
Niyetimiz; İlimizin kalkınması için halkın sesi, gözü, kulağı olmak.
Sorunları gündeme taşımak, çözümü için doğru bilgileri kamuoyuna aktarmak.
Bunu yaparken de iddia edildiği şantaj yapararak değil, tarafsız bir şekilde şeffaf ve samimi olarak yapmak.
Bu gün iddia edildiği gibi şantaj yapanlara da boyun eğiliyorsa,
Vay halinize…
Şantaj yapanlara papuç tekini gösterilemiyorsa...
Vay halinize…
Tuz kokmuş demektir…
O zaman o koltuklarda neden oturuyorsunuz.
Bu da gösteriyor ki; bu ilin kalkınması korkak ve liyakatsız yöneticilerle yine olmayacak gibi...