Ülkemizde 2023 yılında yapılacak olan genel seçimlere sayılı aylar kala siyasi partiler sahada mahalle mahalle, köy köy ziyaretlerin yoğun bir şekilde sürdürüyorlar.
Bu haftaki köşe yazımızda ilçeleri ziyaret etmiş oralardan yaptığımız istişareler sonucunda iktidarı partisinin bu seçimde işinin zor olduğunu yazmıştık.
…..
İktidarın yanında muhalefetin durumu nasıl onu değerlendirmemiştik.
Bu haftada onu yazacağız.
Aslında 6’lı masada bulunan siyasi partilerinde iktidarı oluşturan Cumhur ittifakından pek farkı yok.
6’lı masayı oluşturan partilerinde seçmen nezdinde net bir kararlığını sağlamış değil…
Her ne kadar Cumhur ittifakından şikayet söz konusu olsa bile 6’lı masanın hala net bir program ortaya koyamamaları seçmenin kafasını karıştırmaktadır.
….
Yıllardır, Ak Parti iktidarının yirmi yıl iktidarda kalmasını sağlayan etmenin muhalefet partileri etkin bir siyaset yapmamaları vatandaşlar tarafından dillendirmektedir.
Muhalefet partilerin temsil ettikleri seçmenin yerel sorunlarından ziyade genel merkezin ellerine tutuşturdukları açıklamaları, genel merkezin ağzından yerel de konuşarak siyaset yaptıklarından seçmen nezdinde kabul görmemektedir.
Yerel vatandaşlar siyasi partilerin yaşadıkları sorunlara sahip çıkılmasını ve dile getirilmesini istemektedir.
…..
Bunu son on yılda Elazığ’ın geldiği konumu itibari ile görebiliriz.
Özellikle 2020 depremi ve sonrasında yaşanan ekonomik süreçlerde yerel de vatandaş, esnaf ve şehrin konumu açısından toplumun ve şehrin yaşadığı sıkıntılara karşısında muhalefette bulunan siyasi partilerin yaklaşımları en büyük gösterge…
Size bunlardan birkaç örnek sayabilirim.
Depremde insanların TOKİ’nin kararlarına mahkum edilmesi karşısında sesini gür çıkartamaması, mevcut yaşam standartlarındaki konutlarda yaşayan insanların daha küçük alanlarda yapılan konutlarda yaşamak zorunda bırakılmasında iktidarı uyarıcı ve toplumsal bir süreci iyi yürütülememesi, bu gün vatandaşların dar düdük evlerde yaşamak zorunda bırakılması mı dersiniz…
Yine köylerde yapılan konutların köy yaşantısına uygun olmamasına rağmen bu konu defalarca dillendirilmesine rağmen etkisiz kalınması mı dersiniz…
Ekonomik anlamda yürütülen çalışmalarda ilgili STK’ temsilcilerinin ilin beklentileri dillendirilirken iktidarın baskıcı tutumları karşısında muhalefetin bu kesimleri yalız bırakması mı dersiniz…
Kurumlarda yaşanılan haksızlıklar, usulsüzlükler, ayırımcılıklar karşısında muhalefetin yetersizliği mi dersiniz…
Bunların çözümü Genel Merkezin politikaları ile çözülmediğini toplum çok iyi bilmektedir.
…..
Bu böyle olmaz diyor…
Hani bir söz var. “Elime ne koydun ki, çalayım suratına” derler ya...
Elazığ’da bugün muhalefet partilerden yaşadığı tamda budur.
Hele kendisini iktidara namzet gören partilerde hiç gayretin olmaması daha dikkat çekici bir durum…
Kendilerine bunu nedenlerini sorsanız bahane çok.
Ama siyaset böyle yapılmadığından muhalefetin yetersizliğin Ak Parti 20 yıldır iktidar ve Elazığ dört dönemdir Ak Partiye destek vermiştir.
Sanki muhalefetin üzerlerine ölü toprağı konmuş.
Ortada bir CHP Milletvekili var. Bir şeyler yapmaya çalışıyor.
Ama yeterli değil….
Onunda kendi hesapları nedeniyle bir görünüyor bir kayboluyor.
İcraatı sığ sularda yapıyor.
….
Bu süreçte kendini gösteren Yeniden Refah Partisi bir çıkış yaptı.
2020 yılı depremi ve sürecinde toplumda çok konuşulmasına rağmen taşın altına elini koyarak kurumlarda yaşanan yandaşa ihale tepkisini dile getirdi. Hatta kurumlarda devleti zarara uğratanlara yönelik girişimleri, açıklamaları ve gayretleri bir hareketlilik getirmişti.
Menfaat ve çıkarcı kesimler hemen ayak oyunları ile sesini kestiler.
Şimdi o parti eski muhalefet gücünü kaybederek, iktidarın emri altındadır.
“Yumurta ve tavuk” ihalesi ile bu partide AK Partiye göbek bağı ile bağlanmıştır.
Sesini bundan sonra çıkaramaz.
…..
Bir örnek de Elazığ Belediyesinden verelim.
Biliyorsunuz seçim öncesi özel aracını makam aracı olarak kullanacağın söyleyerek halkın gözünden şeffaf ve dürüst yönetici profili çizen Belediyeye Başkanı muhalefet partileri sesini kesmemiş midir?
Yüzlerce işsiz kurum kapısında iş beklerken o kendi hayrını veriyormuş gibi parti ayırımı gözetmeden “şeffaf ve dürüst yöneticiliğin” gereği olarak Mecliste bulunan ayırım yapmadan muhalefet partisi meclis üyelerine, muhtarlara, hatta Ak Parti teşkilatlarına kurumun imkanlarını peşkeş çekerken buradan nemalanan muhalefeti temsilen orada bulunan meclis üyeleri Başkana karşı nasıl itiraz edecek.
Daha “Ocak ayı meclis toplantısında Cumhur ittifakı ortağı MHP’li bir meclis üyesinin bir konuda yaptığı itirazı karşısında araya giren ve şirinlik yapan muhalefet partisi meclis üyelerine Belediye Başkanının keşke sizin gibi siyaset yapsalar” sözleri ile muhalefetin meclisteki durumunu teyit etmemiş midir…
…..
Bulunduğum bir taziye de yanımda oturan emekli iki vatandaş arasındaki konuşmayı aktararak yazımı noktalayacağım.
Emekli vatandaş arkadaşına yaşadığı ekonomik sıkıntıyı dile getirirken bir yandan kime verelim. “Onun yerini dolduracak partimi var” diyebiliyorsa muhalefet partilerinin iyi düşünmesi gerekir.
Bunu siyasi parti temsilcilerine anlattığımda; ”Ya onlar vermeyecekler bir bahane arıyorlar” yaklaşımı içerisindeler.
Bu yaklaşım ve gezmekle siyaset yapılmaz.
İnsanların günlük yaşanılan sıkıntılara dokunmak, güven vermek gerekir.
Böyle olursa başarılı olursunuz diye düşünüyorum.
Yoksa kafası karışık olan vatandaş gider yaşadığı sıkıntılara rağmen mevcut iktidara oyunu veriri.
Bizden söylemesi…